Arap Birliği Dışişleri Bakanları Toplantısı sona erdi.

Arap Birliği'nin genel merkezinde düzenlenen toplantının kapanış bildirgesinde, Suriye'nin başkenti Şam'ın banliyölerinden Doğu Guta'da kimyasal silah kullanılarak işlenen katliamın sorumlusu olarak Esed rejimi gösterilirken, BM ve uluslararsı topluma, katliamı işleyen rejime karşı caydırıcı adımlar atma çağrısı yapıldı. Suriye halkına kendisini savunması için her türlü yardımın sunulması çağrısı yapılan bildirgede, uluslararası topluma seslenilerek, "Esed rejiminin 2 yıldan uzun bir süredir halkına karşı işlediği katliamlara dur demenin zamanı gelmiştir. Uluslararası toplum bu konuda üzerine düşen sorumluluğu üstlenmelidir" ifadeleri kullanıldı. Guta katliamını kınayan dışişleri bakanları, bunun ahlaki ve insani değerlerle uluslararası hukukun hafife alınması anlamına geldiğini ifade etti. Bildirgede ayrıca, Suriye'deki olayların yakından takip edilmesi için bakanlar konseyinin sürekli olarak toplanmasına karar verildiği kaydedildi. Cezayir, bildirgenin BM ve uluslararası toplumun Esed rejimine karşı caydırıcı önlemler almaya çağrılmasıyla ilgili kısmına itiraz ederek, bunun için öncelikle BM müfettişlerinin Doğu Guta'da kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığı konusunda hazırlayacağı raporun sonucunun beklenmesi gerektiği görüşünü savundu. Irak da bildirgenin, "caydırıcı önlemler alınması ve katliamın sorumluluğunun Esed rejimine yüklenmesiyle" ilgili maddelerin oylamasına katılmadı. Lübnan ise Arap Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi'nin kararlarının tamamına çekinceli yaklaştı.