ABD’nin PKK/YPG sevdası! Eski diplomat ‘vazgeçmeyecek’ diyerek açıkladı
ABD’nin son Şam Büyükelçisi Ford, Washington yönetiminin Suriye’nin kuzeyine yuvalanan PKK/YPG’den vazgeçmeyeceğini söyledi.
Suriye'de 2011’de başlayan iç savaşın ardından oluşan otorite boşluğundan faydalanan terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG, ülkenin bir bölümünü işgal etti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geçtiğimiz yıllarda aralıklarla düzenlediği Fırat Kalkanı Harekâtı, Zeytin Dalı Harekatı ve Barış Pınarı Harekâtı ile YPG/PKK’nın beli büküldü. Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırından temizlenen örgüt 45 kilometre güneye çekilmek zorunda kalmıştı.
Ancak ABD’nin DEAŞ ile mücadele bahanesiyle her türlü destek verdiği eli kanlı örgüt, belli başlı yerlerde varlığını hala sürdürüyor ve Türkiye'nin güney sınırında tahrik saldırılarıyla tehdit oluşturmaya devam ediyor.
ABD YPG'DE ISRARCI
ABD'nin Barrack Obama'nın başkan olduğu 2018'den beri destek verdiği terör örgütü PKK/YPG ile işbirliği bitecek gibi görünmüyor...
TRT World Forum 2023'e katılmak için İstanbul'a gelen ABD'nin son Şam Büyükelçisi Ford, ABD'nin YPG ile ilgili tutumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ford, "YPG'ye desteğin devam edeceğini düşünüyorum. Biden yönetimi Amerikan güçlerini Suriye'nin doğusunda tutmakta ısrarlı ve yerel bir ortağa ihtiyaçları var. Amerikalıların 10 yıldır sahip olduğu yerel ortak ise YPG. Biden yönetimi Türkiye'nin bu ortaklıktan memnun olmadığını biliyor ama Beyaz Saray ve Biden yönetimi, tutumunu değiştirmeyecek." dedi.
Terör örgütü DEAŞ'ı durdurmak iddiasıyla silahlandırılan ve ABD'nin bölgedeki en önemli yerel müttefiki haline gelen PKK/YPG'nin DEAŞ'ı kalıcı olarak ortadan kaldırmaya yardımcı olamayacağının altını çizen Ford, "Şu anda Deyrizor ili gibi yerlerde muhtemelen DEAŞ'ın, YPG ile Arap topluluklar arasındaki sürtüşmeden fayda sağladığı yönünde sorunlar görüyoruz." diye konuştu.
Ford, Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul'un geçen hafta Senato'ya sunduğu ve reddedilen "ABD askerlerinin Suriye'den geri çekilmesi" karar tasarısı hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
Senatör Paul'un Amerikan güçlerinin Suriye'den ayrılması gerektiğini söylediğine işaret eden Ford, tasarıya 13 "evet" oyu verildiğini, 84 senatörün ise Paul'un fikrine karşı çıktığını hatırlattı.
Ford, "Bu oylama gösteriyor ki Suriye'nin doğusundaki Amerikan askeri varlığına hala güçlü bir siyasi destek var. Ancak ilginç olan bir diğer husus da aşırı solcu Demokratların, Bernie Sanders, Elizabeth Warren ve Christopher Murphy gibi önemli isimlerin, aşırı sağcı bazı Cumhuriyetçilerle Rand Paul'u destekleyen şekilde oy kullanmasıydı. Yani aşırı sol ve aşırı sağ bir arada. Tabii ki Donald Trump da aşırı sağdan geliyor ve bu da Amerikan siyasi bakış açısının zamanla değiştiğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.
ABD-Asya ekonomik ilişkilerinin son derece önemli olduğunu ve Biden yönetiminin dikkatini Uzak Doğu'ya, özellikle de Çin'e vermek istediğini söyleyen Ford, önce Rusya-Ukrayna Savaşı ardından da İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının Washington'un dikkatini Asya'dan alıp yeniden Avrupa ve Orta Doğu'ya çevirdiğini belirtti.
Ford, "Biden yönetiminin bundan memnun olduğunu sanmıyorum ancak bundan kaçamazlar." dedi.
İSRAİL'İN GAZZE'YE YÖNELİK SALDIRILARI
Biden yönetiminin iki şey istediğini dile getiren Ford, bunlardan birincisinin "iki devletli çözüm"ü kabul etmediği için Hamas'ın Gazze'deki kontrolünü sonlandırmak, ikincisinin ise İsrail'in Gazze'de sivilleri öldürmemesi olduğunu kaydetti.
Ford, Biden yönetiminin Hamas'ın Gazze'den çıkarılması ve sivillerin öldürülmemesi konusunda derin bir çelişkiye düştüğünü ve bu çelişkiye bir çözüm bulamadığını söyledi.
İsrail'in eylemlerinin soykırım niteliği taşıdığının bu konuda uzman birçok kişi tarafından dile getirildiğine işaret eden Ford, 7 Ekim ve sonrasında yaşanan saldırılarda 1200 İsraillinin, buna karşılık 15 bin Filistinlinin öldürüldüğünü ve bunun orantılı olmadığını belirtti.
Ford, "Bu, sorunun askeri çözümü olmadığını gösteriyor, siyasi çözüme ihtiyaç var." dedi.