165 yıl önce 21 ton altınla batmıştı! Dev gemideki fotoğrafların gizemi çözüldü

ABD'de 1857 yılında 425 kişiyle beraber, içindeki 21 ton altın sikke ve hazinelerle sulara gömülen gemiden çıkanlar hem ürtküttü hem şaşırttı. Altın ve hazinelerin yanı sıra gemideki insanlara ait özel eşyalara da ulaşılırken bulunan gizemli fotoğraflar ilk kez yayınlandı. Facianın üzerinden 165 yıl geçmesine rağmen fotoğrafların daha dün çekilmiş gibi görünmesi akıllara durgunluk verirken, görenlerin de içini ürpertti.

"Altın gemisi" olarak da bilinen SS Central America, ABD'nin doğu kıyısına dönen 425 kişi ve çok sayıda hazine ile 1857 yılında Güney Carolina eyaletinin kıyılarında battı.  Atlantik Okyanusu’nun derinliklerine gömülen gemi içindeki hazineler ve sırlarla berabar yıllarca su altında gizemini korudu. Gemi yolcuların mal varlıkları olduğu düşünülen sikke ve külçelerden oluşan 21 ton altın ile çok sayıda hazine sandığıyla beraber batmıştı. Ancak batan gemideki hazineler sadece altınla sınırlı değildi. Bazı yolcular aynı zamanda daha kişisel değere sahip eşyalar taşıyordu.

2014'te gemi enkazında yapılan bir keşif esnasında  fotoğrafçılığın ilk başarılı ticari biçimi olan dagerreyotipler ve ambrotipler bulundu. Metal bir plaka üzerinde tutulan ve tek seferlik bir resim olan dagerreyotipler bir tür cam plaka ile sergileniyordu. Bulunan fotoğraflar yıllar sonra ilk kez yayınlandı. SS Central America Projesi'nin eski baş bilimcisi ve tarihçi Bob Evans, fotoğrafların on yıldan uzun bir süre önce kurtarıldığını, ancak bulunan altınlar üzerinde süren yasal savaş nedeniyle konunun ikinci planda kaldığını aktardı.

Öte yandan, 1850'lerde fotoğrafçılık ABD’de son derece popüler hale geldi ve California'ya altın aramaya giden insanlar arkada bıraktıkları sevdiklerine fotoğraf gönderirdi. Evans, "Yolcular için önemli olan şeylerin paraları ve fotoğrafları olduğunu görmek inanılmaz bir andı. Son nefeslerini verirken bunlara tutunmuşlardı” dedi.

Evans, “Belki de bazı yönlerden yepyeni bir modaydı. İnsanlar, bir yağlı boya ressamı tutmak yerine, bir veya iki dolar vererek fotoğraf çektiriyordu. Ekonomik statülerini ve iyi giyimlerini böylece sergileme imkanı buluyorlardı. O zamanlar San Francisco'da onlarca fotoğraf stüdyosu vardı” dedi. Fotoğrafların bu kadar iyi korunmasının nedenini kapalı bir kasada sudan uzak kalmalarına bağlayan Evans, fotoğrafların deri kaplı ahşap ve metal gibi çeşitli kaliteli malzemelerden üretildiğini söyledi.

Okyanusun dibinde sert tuzlu ve yüksek basınçlı bir ortam olsa da, fotoğrafları koruyan bir diğer faktör de Atlantik sularının serinliğiydi. SS Central America’nın batığı ilk kez 1988 yılında bulunmuştu. Ardından enkazdaki değerli maden ve eşyaları kurtarmak için çalışmalar başlatıldı. Bulunan 21 tonluk altın ve çok sayıda hazine su yüzüne çıkarıldıktan sonra bu defa da altınların yasal sahipliği üzerine bugüne dek süren çetin bir savaş başladı.

Öte yandan, talihsiz gemiyi 2. kategori bir kasırganın batırdığına inanılıyor. Gemideki yaklaşık 150 yolcu kurtarılsada, kaptan da dahil olmak üzere 425 kişi gemiyle birlikte batmıştı.