Yüreği yanık gitti

Paris’te doğdu. Zorluklar içinde büyüdü. Ne vatanında kabul gördü ne de yaşadığı topraklarda. Yıllarca en çok duyduğu cümle ‘’Siz Türk değilsiniz, Fransız’sınız’’ oldu. 62 yaşında vatandaşlığa kabul edildi.
Osmanlı Hanedanı 1924’te sürgün edildiğinde babası Cevdet Bey 26 yaşındaydı. O ise henüz doğmamıştı. Bülent Osman, 1930 yılında Paris’te dünyaya geldi. Ana vatanına ilk defa 1947 yılında Edirne’ye yapılan okul gezisinde adım atabilldi. Tabii turist olarak. Mezuniyetten sonra Michelin firmasında işe başladı. Firma, İkinci Dünya Harbi’nden sonra onu Tayland’a gönderdi. Dünyanın birçok yerinde bulundu. 1992’de Türk vatandaşı oldu.
Gurbette doğup ana vatanına defnedilen Bülent Osman, 2010 yılında dedesi Abdülhamid Han’ın yâd edildiği törene bir mektup gönderdi. Mehmet Tosun’un bize ulaştırdığı mektupta nasıl sahipsiz bırakıldıklarını anlatmıştı. İşte o satırlar:
ANNEM TERZİ BABAM JİLET SATICISI
“Büyükannem II. Abdülhamid’in kızı Naima Sultan’ın ve diğer aile efradının sürgüne gönderilişi üzerinden yaklaşık 90 sene geçti. Biz ilk önce İtalya’nın San Remo kentine gittik. Ailem buraya alışamamıştı. Şartlar son derece kötü idi. Daha büyük bir kent olan Nice’e gitmeye karar verdik. Fransa’nın Côte d'Azur bölgesine yerleştik.
Annem terzilik, elbise tamiri yapıyor, babam ise kapı kapı dolaşarak jilet satıyordu. Geçimimizi böyle sağlıyorduk. Büyükannem ve kızları hasta olmuştu. Uzun bir müddet sıkıntılar yakamızı bırakmadı.
Sonra babam Avrupa’da okurken sınıf arkadaşı olan Evian Düşesi’nin haberdar olması sonucu Evian’a gittik. Babam bisiklet fabrikasında çalışmaya başladı. Daha rahat ettik. Sonra da Paris’e yerleştik. Ancak Türk olarak yabancı topraklarda yaşamak kolay olmuyordu.
KAZA MI SUİKAST MI?
Babam Musul ve Kerkük petrolleriyle ilgili çok şey biliyordu. Belge ve vesikaları muntazam biriktirmişti. İstanbul’a geldi. Sene 1974 idi. Önemli demeçler verdi. Times, Le Monde, Le Soir bunları manşete taşıdı. Babam 10 gün sonra şüpheli bir şekilde trafik kazasında Hakk’ın rahmetine kavuştu. Elindeki belgeler de otelinden çalındı.
Bize “yoksunuz” muamelesi yaptılar. Türkiye Cumhuriyeti’ni kim oluşturdu sormak lazım. Osman Gazi’yi, Fatih’i, Yavuz’u, Abdülhamid’i yok sayabilir miyiz? Bu topraklar için kanını verenleri bir kenara atmak hangi vicdana sığar? Bizim ailemiz 200 kişi. Nasıl oluyor da bizim kurduğumuz bu devlet bizi yok kabul ediyor. Camiler, köprüler, saraylar, çeşmeler dedelerimin bu topraklara miras bıraktığı eserler, herkesin gözü önünde dünyaya mal olmuşken, bu eserleri meydana getiren aileye sırtını dönmek vicdana sığmaz.
SİZ TÜRK DEĞİLSİNİZ!
Sayın Cumhurbaşkanı’ndan, başbakandan, hükûmet üyelerinden Orta Asya’dan kopup gelen bu şanlı medeniyetin temsilcilerinin göz ardı etmeden itibar ve iadesini rica ediyorum. Aile üyelerinin tamamının vatandaş yapılmasını maaş bağlanmasının iyi olacağını düşünüyorum.
Biz aile üyeleri hem vatanımızda kabul görmedik hem de yaşadığımız topraklarda. Tayland’da görevdeyken Türk elçisi durumumuza hayret etti. Bangkok Konsolosluğuna çağırdı. Başvurumuzu aldılar. 60’lı yıllarda... Ankara kabul etmek istemedi. “Siz Türk değilsiniz, Fransız’sınız” dediler. Bir sene beklettiler. Daha sonra pasaport temditlerinde yine aynı sorunla hep karşılaştık, “Siz Türk değilsiniz” dediler.
Ermeni tasarının geçmemesi maksadıyla biz de uzun süre mücadele ettik. Lobi çalışmalarıyla büyükelçilik köstek oldu. “Siz Fransız’sınız” dediler.
Aile, hanedan ne yapılması gerektiyse bu millet için yaptı. Fransa’da bir “Türk gibi güçlü” diye bir söz vardır. Bunu kim sağladı? Bizim toplumuz, dedelerimiz. II. Abdülhamid Han olmasaydı Türkiye olmazdı. Polonya olurdu, Bulgaristan, Romanya olurdu. Bunu Batı’da herkes söylüyor.”
Fransa’da vefat eden II. Abdülhamid Han’ın torunlarından Bülent Osman, dün İstanbul’da Fatih Camii’nden ebediyete uğurlandı. Bülent Osman’ın eşi Jeannie Osman, oğlu Cengiz Osman ile haneden üyelerinden Sultan Nilhan Osmanoğlu, Orhan Osmanoğlu ve Şehzade Kayıhan Osmanoğlu taziyeleri cami avlusuna kurulan çadırda kabul etti. Cenazeye katılan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı da aileye başsağlığı diledi. Orhan Osmanoğlu, “Üzüntülüyüz ama cenazesinin burada Fatih Sultan Mehmed Han’ın yanında uğurlanmasına çok memnun olduk. Kendisinin vasiyeti oraya defnedilmekti. Vasiyeti yerine geldiğine göre mutluyuz” dedi. 87 yaşında hayata veda eden Bülent Osman’ın naaşı ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Fatih Camii’nin haziresinde yatan dedesi Gazi Osman Paşa’nın yanına defnedildi.
Merhum Bülent Osman’ın Türk bayrağına sarılı tabutu hanedan geleneklerine göre omuzda değil bel hizasında taşındı. Bunun sebebi ise Fatih Sultan Mehmed Han’ın türbesine saygı olarak açıklandı.