Yaşlanarak çoğalıyoruz

Yaşlanarak çoğalıyoruz
YAŞAM Haberleri

1927’den günümüze kadın nüfusu 7 milyondan 40,3 milyona, erkek nüfusu da 6,6 milyondan 40,5 milyona yükseldi. Yaş ortalaması ise, 21,2’den 31,7’ye çıktı.

Türk tarihinde nüfus sayımları ilk olarak Selçuklular ve İlhanlılar döneminde gerçekleştirilirken, Osmanlı Devleti’nde de uygulama sürdürüldü.
Osmanlıda modern anlamda ilk sayım II. Mahmut döneminde 1831 yılında gerçekleşti. Halk, bu kayıtlarda İslam ve reaya (Müslüman olmayan uyruklar) olmak üzere iki grupta ele alındı. Erkek sayısı 3 milyon 753 bin 643 olarak açıklandı. Kayıtlar, 1844, 1852, 1856, 1866, 1881-82 ve 1905’te güncellendi.
Cumhuriyet tarihinde ilk nüfus sayımı 28 Ekim 1927’de yapıldı. Ardından 5 senede bire sabitlendi. 1927’de 13 milyon 554 bin kişi olarak tespit edilen toplam nüfus 2017 yılında 5 kat artışla 80 milyon 810 bin 525 kişiye çıktı. Kadın nüfusu 7 milyondan 40,3 milyona, erkek nüfusu da 6,6 milyondan 40,5 milyona yükseldi. 1985 itibarıyla şehirlerdeki kişi sayısı köyleri geçti. 1927’de 3,3 milyon kişi şehirde, 10,3 milyon kişi köyde yaşarken, geçen yıl itibarıyla il ve ilçelerde yaşayanların sayısı 74,8 milyon, belde ve köylerde yaşayanların sayısı da 6 milyon olarak tespit edildi. Yaş ortalaması 1935 yılında 21,2 iken 2017’de 31,7’ye çıktı.

1965’E KADAR TEŞVİK
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 1965’e kadar ilgili otoriteler tarafından “nüfus artırıcı çoğalma politikası” izlenirken, bu tarihten sonra nüfus artışının sınırlandırılması yönünde politikalara geçildi. Son dönemde ise doğurganlık hızının giderek azalması sebebiyle nüfusun yenilenebilirliğinin korunması için politikalar uygulandı.

DOĞURGANLIK AZALDI
Türkiye’de nüfus başına bir kadının hayatı boyunca dünyaya getirdiği ortalama çocuk sayısını ifade eden “toplam doğurganlık hızı” kayıtların başladığı 1980 tarihinde 3,41 iken, geçen yıl 2,07 çocuk olarak gerçekleşti. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10’un altında kaldığını gösterdi.

EĞİTİMLİ TÜRKİYE
1975 yılında okuma yazma bilmeyenlerin sayısı 7,6 milyon iken, 2016’da bu rakam 2,5 milyona geriledi. 1980 yılında Türkiye’de işsiz sayısı 690 bin kişi, iş gücüne katılma oranı yüzde 62,9, işsizlik oranı yüzde 3,6 iken, Temmuz 2018 itibarıyla işsiz sayısı 3,5 milyon kişi, iş gücüne katılma oranı yüzde 54, işsizlik oranı da yüzde 12,9 oldu.

2069’DAN SONRA...
Demografik göstergelerdeki mevcut eğilimler devam ettiği takdirde, 2017 yılında 80 milyon 810 bin 525 kişi olan Türkiye nüfusunun, 2023 yılında 86 milyon 907 bin 367 kişiye çıkması, 2069 yılına kadar artarak 107 milyon 664 bin 79 kişiyle en yüksek değerine ulaşması; 2080 yılında 107 milyon 100 bin 904 kişiye gerilemesi bekleniyor.

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...