Uzmanlar İstanbul'daki afetleri değerlendirdi

Düzenleyen:
Uzmanlar İstanbul'daki afetleri değerlendirdi

YAŞAM Haberleri

“Asıl son yağmur süper hücreydi. ABD ve Japonya gibi ülkelerde kasırgalar oluşur. Süper hücre, daha küçük boyutlusu olandır ancak zararı daha fazladır”. “Bunlar küresel iklim değişikliğinin emaresi. Artık yağışların miktarı değil şiddetinde artış bekliyoruz. Yüz yılda değil her an her yerde görülebilir”

Haber Merkezi ANKARA
İstanbul’da iki hafta arayla yaşanan ve ABD-Japonya gibi okyanus ülkelerinde görmeye alışık olduğumuz manzaralar “Neler oluyor?” sorusunu akıllara getirdi. Sadece 25 dakika süren dolu ve sağanak megakenti felç etmeye yetti. Yaşananlarla ilgili görüşlerine başvurduğumuz uzmanların ortak görüşü; “İklim değişikliğinin bir sonucu. Fakat temel problem hatalı imar planlarıyla yanlış yapılaşma” şeklinde. İşte uzmanların değerlendirmeleri...
 AHMET KÖSE (Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı): Süper hücreli yağışların görülme ihtimali yüzde 1’dir. İstanbul’da 15 Ağustos 2004’te görülmüştü. O zaman Alibeyköy Deresi ve Tavukçu Deresi taşmıştı. ABD-Japonya gibi okyanus ülkelerinde tayfunlar ya da kasırgalar oluşur. Bunların çapı çok büyüktür. ‘Süper hücre’ onların daha küçük boyutlusu olanıdır ancak etkisi daha fazladır. İstanbul’daki yağış 25 dakika sürdü. 30 kilogram yağış bıraktı. Bardaktan değil kovadan boşalırcasınaydı. 18 Temmuz’daki yağışlara bazı arkadaşlarımız süper ‘hücre yağışı’ dedi ama değildi. Hocalarımızla birlikte birleştiğimiz kanı son yağmur süper hücreydi. 
ANKARA’DA DA GÖRÜLMÜŞTÜ
Son 20 yılda küresel iklim değişikliklerinin etkisiyle özellikle Akdeniz’den Karadeniz’e kadar uzunan hat boyuncu deniz suyu sıcaklığında 1-2 derece artış oldu. Aynı şekilde şehirleşme arttı. Mesela önceki gün hava sıcaklığı 33 dereceydi. Hissedilen ise gölgede 38 dereceydi; asfalt sıcaklığı 65... Betonları da düşünün. Dolayısıyla ısınan vaha genleşiyor ve yukarı çıkmak istiyor. Yukarıda da Balkanlar’dan soğuk hava geldi. Biri yukarı çıkmak istiyor, diğeri aşağı inmek istiyor. Rüzgâr farkı var. Oluşan kararsızlıkla dikine çıkan tanecikler doluya dönüştü, aşağı inerken de diğer taneciklerle birleşti. Yıldırımlı, şimşekli, gök gürültülü bu tarz yağışlar mikser gibi bulutun içini çırpar. Yağmur çok ani düştü ve düşerken de hızı saatte 80 kilometreyi bulan lodosun etkisiyle birleşti. Ağaçlar devrildi, çatılar uçtu, temizlik yapılmış olmasına rağmen mazgallar tıkandı. Yağmur sele dönüştü. Süper hücre işte böyle bir şey.
Süper hücre başka bölgelerde de görülebilir. Daha önce bir yaz ayında Ankara’da yaşanmıştı. Dünyanın birçok noktasında bu tarz hadiselerle karşılaşacağız. Artık yağışların miktarı değil şiddetinde artış bekliyoruz. Mesela son yağış bir öncesinin yarısı kadardı ancak şiddeti o kadar fazlaydı ki daha fazlaymış gibi hissettik. İnsanlarda yavaş yavaş sigorta bilincini oluşturacak. Ancak bunlar ‘Yağmur geliyor, tedbir alalım’ diyerek çözülecek şeyler değil. El birliği şart.

KİM NE DEDİ?
PROF. DR. MİKTAD KADIOĞLU:

Aşırı yağış başka bir şey, bu yağışın afete dönüşmesi başka... Hava şartları öyle trenin rayında gittiği gibi gitmez. Havanın normali falan yoktur. 9 gün içinde oldu, 9 saat sonra da tekrar olabilir. Suçu yerde aramamız lazım havada değil. Biz bu yağışın Edirne’den geldiğini gördük, ne yaptık? Yağışa yakalanmamak için işten erken mi çıktık? Meteoroloji, AKOM uyardı. Tutup da bacaları mı temizledik, yağmur drenaj sistemini mi temizledik? Düşünmek lazım. Aşırı yağmur Allah’ın işi; bunun sele dönüşmesi de insanın eseri. 

Ahmet Turgut (Şehir Plancısı):  

Bizim genel olarak kentlerimiz, kırsal alanlar da dahil yağmura dayalı oluşan sele hazır değil. Buna heyelanı, depremi de katabiliriz. Özellikle yaz aylarındaki ani yağışlarda önlenemeyen durumların olması doğal. Bunu başka şehirlerimiz de yaşadı. Temel sorunlardan biri, imar planlarını bilimsel ve mevzuatın öngördüğü şartlara göre yerine getirmemek. Türkiye’de dere yatakları maalesef yıllardır ihmal ediliyor. Kentlerimizde çok sayıda kapatılmış dere güzergâhları var. Yağmurlarla beraber bu problemi yaşıyoruz. İkincisi; özü itibarıyla ıslah edilmeyen dereler. Bu konuda çok ciddi bir ihmalle karşı karşıyayız. Derelerin mutlaka ıslah edilmesi lazım. Artık kamulaştırma problemlerinden de kaçmamak şart. Kentlerimizin büyük çoğunluğunda yağmur suyu drenaj kanalları yok. Bu kanallar, meselenin yüzde 70’ini çözer. Belediyelerimiz mutlaka yapmalı. Ayrıca yağmur suyu kanalları, hiçbir şekilde kanalizasyon hatlarına bağlanmamalı. Bir problem de ‘battı çıktı’ olarak tabir edilen katlı kavşaklar. Bunların pompa sistemiyle tahliye sistemleri sürekli açık tutulmalı. 

 

ORHAN SARIALTUN (Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı):  ‘Beklenmedik afet, yüz yılda bir’ gibi söylemler yanlış. Oysa doğal olaylar, şehir planlamasında öngörülebilir şeylerdir. Eksik ve yanlış yapılaşmalar hem kentimizi hem halkımızı tehlikeye sokuyor. Şehirlerimizin bu şartlara uygun şekilde yapılanmış olması gerekiyor. Diğer yandan yeni yapılarda görünen alt yapı yetersizliği de ortaya çıkıyor. Maalesef yerel yöneticilerin dere yataklarını, su havzalarını imara açması alt yapıyı zorluyor. Kendi elimizle kenti sıkıntıya sokuyoruz. 

PİLOT KONUŞTU: İniş yapabilmek için uçağı yan yatırdım

Önceki akşam meydana gelen yoğun fırtına ve dolu sebebiyle İstanbul-Ercan seferini yapan Atlasglobal Hava Yolları’nın uçağı hasar gördü. Atatürk Havalimanı’na uçağın yan yatarak inmesi dikkat çekmişti. Ukraynalı kaptan pilot Oleksandr Akopov yaşadıklarını şöyle anlattı: “4 bin fitte seyrederken uçağımızın burun kısmı ve kokpit camları dolu sebebiyle hasar gördü. Acilen iniş yapma kararı aldık. Ancak hasar gördüğü için yan camdan pisti görmek mümkün değildi. Bu yüzden uçağı yan yatırdık. Bilinçli yapılan bu hareket sonrası iyi bir koordinasyonla piste güvenli iniş yaptık.” Atlasglobal Hava Yolları ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Olay sırasında uçağın kontrolü son derece deneyimli bir uçuş ekibindeydi. Kaptan pilotun, 13 bin 908 saatlik uçuş deneyimi ve defalarca simülasyonlardan geçerek bu tür aksiliklere hazırlıklı olması sayesinde problemsiz bir şekilde bu hava muhalefeti atlatıldı” denildi.

 

 

 

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...