Tuvalette yatıp kalkıyordu, şimdi Ferrari'si var!

Düzenleyen:
Tuvalette yatıp kalkıyordu, şimdi Ferrari'si var!

YAŞAM Haberleri

İngiliz kraliyet ailesine Türk yemeklerini tattıran adam olarak da ünlenen Hüseyin Özer'in öyle bir hikayesi var ki inanılmaz.

Şu anda 63 yaşında olan Hüseyin Özer, Tokat'ta doğmuş büyümüş. Ancak travmalarla dolu, çok zor bir çocukluk geçirmiş. Daha çok küçükken annesi ve babası ayrılıyor ve onu istemiyorlar. O da bir ağanın yanına veriliyor. Hayatı boyunca hiç okula gitmeyen Hüseyin Özer, keçi güderken kendi deyişiyle 'Çoban Celal emmi'den okuma yazmayı öğreniyor. Değnekle taşa toprağa yazı yazarak kendini geliştiriyor.

 

ABİSİ, ANNELERİNDEN KALAN TARLALARA ORTAK OLMASIN DİYE ZEHİRLİ İNCİR VERDİ

Bu arada Hüseyin Özer'in ailesinden yediği darbelerin de ardı arkası kesilmiyor. Öz abisi, anne tarafından kalan tarlalara ortak olmaması için zehirli incir vererek onu öldürmeye çalışıyor. Ancak amacına ulaşamıyor. O günü şöyle anlatıyor Özer: "Bir gün zehirli inciri ağzıma attım ama bir şey engel oldu ve hemen tükürdüm. Çocuklara anlattığımda bana bohçalarını açmışlardı ve ne güzel bir yemek yemiştim bilemezsiniz. Yani, zehir yediğim gün en mutlu günümdü."

ANNESİ, BABASINI VURACAĞI BİR TABANCA ALABİLMESİ İÇİN ANKARA'YA ÇALIŞMAK İÇİN GÖNDERİYOR

Sonra annesi bilet alarak Hüseyin'i Ankara'ya gönderiyor. Amaç, Hüseyin'in orada para kazanıp onu evlatlıktan reddeden babasını vurmak için silah alabilmesi. Bu sırada 11 yaşında küçücük bir çocuk Hüseyin. Kimse daha çocuk diye ona iş vermiyor. O da çakmak taşı, benzin satarak günde 75 kuruş kazanabiliyor. Kalacak yeri de yok. Sıhhıye'de bir umumi tuvalette kalıyor. Orada yatıp kalkıyor. "O tuvalet benim için çok güzeldi, çünkü yatacak yerimdi. Minnettarım ben o tuvalete." diye anlatıyor o günleri. Kazandığı parayla ise köfte ekmek bile alamıyor. Bir ciğerciyle anlaşıyor. Günde 75 kuruşa bir öğün ciğer yiyerek karnını doyuruyor.

EMEKLİ ALBAYDAN İNGİLİZCE ÖĞRENDİ

Ancak Hüseyin Özer, Ankara'da biriktirdiği parayla babasını vurmak için silah almak yerine İstanbul'a gelmeyi tercih ediyor. Meyhanelerde komilik yapıyor bir süre. Burada biriktirdiği parayla ise ancak bir kömürlük kiralayabiliyor. Ancak Hüseyin'e göre bu kömürlük onun hayatını değiştiriyor, çünkü hayatının en önemli kararlarını burada veriyor. Mesela burada emekli bir albaydan İngilizce dersi almaya karar veriyor ve Londra yolculuğu da böyle başlıyor.

"ALAFRANGA TUVALETTE NASIL YIKANILIRSA ÖYLE YIKANDIM."

Askerliğini yaptıktan sonra bir yolunu bulup kendi deyimiyle "talebelerin arasına karışıp" Londra'ya geliyor. Burada bir kebapçıda iş buluyor. Kebapçının bodrumunda kalıyor. "Alafranga tuvalette nasıl yıkanılırsa öyle yıkandım" diyor Hüseyin Özer o günlerden bahsederken.

ŞİMDİ ÜNLÜ 'SOFRA' RESTORANLARININ SAHİBİ!

Dört sene sonra ilk lokantasını açıyor. Beş kuruş parası yok ama bir arkadaşı ona güvenip onun için işe parayı koyuyor. Hüseyin Özer de onu hayal kırıklığına uğratmıyor. Sonra daha eleman olarak çalıştığı bir lokantayı daha satın alıyor. Bu sırada haraç mafyasından çok çekiyor, çok zorluklar yaşıyor ancak bu onun başarılı olmasını engelleyemiyor.

FERRARİYE BİNİYOR, 37 MİLYON POUNDLUK SERVETE SAHİP!

Hüseyin Özer, "kaliteli Türk yemekleri"yle özdeşleşen, önünde uzun sıralar oluşan Londra'daki Sofra restoranlarının sahibi. Sırf kraliyet ailesi buraya geliyor diye kurşun geçirmez camlara sahip, Madonna gibi dünyaca ünlü yıldızların uğrak noktası, Buckingham Sarayı'nın kapı komşusu olan bir restoran zincirinden bahsediyoruz. Şehrin en saygın restoranlarından birinin sahibi olan, üniversitelerde öğrencilere restoran işletmeciliği ve girişimciliği dersleri veren, birçok şef yetiştiren Hüseyin Özer'in 37 milyon poundluk bir serveti olduğu söyleniyor. Yani bir aralar ailesinin istemediği, öz abisinin öldürme planları yaptığı, tuvaletlerde kalan, kömürlüklerde yaşayan Hüseyin Özer şu an Ferrari'ye biniyor, her gün yüzlerce insanı doyuruyor.

İHTİYAÇ SAHİBİ ÇOCUKLARI OKUTTUĞU BİR DERNEĞİ VAR!

Ancak Hüseyin Özer, ne kadar zor bir çocukluk geçirdiğini ve köklerini de unutmamış. Öz abisinin onu uğruna öldürmek istediği arsayı satarak ihtiyaç sahibi çocukları okutmak üzere Özer Foundation'ı kurmuş. Amacı çocukların onun geçtiği zorlu yollardan geçmek zorunda kalmaması ve eğitim alabilmeleri.

 

 

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...