Sümeyye Erdoğan: Empatiden yoksun olan zulüm göreni anlayamaz

Sümeyye Erdoğan, "Herkes ideallere sahip olamaz ve empatiden yoksun birisi zulüm görenlerin halinden anlamaz.' dedi.
BURCU ÇETİNKAYA
KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği) Yönetim Kurulu Üyesi Sümeyye Erdoğan, Katar Vakfı'nın üyesi "Reach Out to Asia"nın (ROTA-Asya'ya ulaşın), "Empower" (Güçlendir) adı altında başkent Doha'daki Hamad bin Khalifa Üniversitesi'nde düzenlenen gençlik konferansında açılış konuşmasını yaptı. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin kız kardeşi ve ROTA Başkanı Şeyha Mayassa, Türkiye Gençlik Vakfı (TUGVA) Genel Başkanı İsmail Emanet, Genel Başkan Yardımcısı Serra Diptaş'ın da katıldığı organizasyonda açılış konuşmasını yapan Sümeyye Erdoğan'ın, "Terörizm kötüdür. Teröristler de kötüdür. Bir inancın tüm inananlarını 'terörist' diye etiketlemek de başka bir terör biçimidir" sözleri beni çok etkiledi. Erdoğan, ana akımı eleştirirken, bunun "radikalliği mazur görmek" olarak anlaşılmaması gerektiğini dile getirerek, "birileri bu dünyayı daha iyi bir yere getirecekse bunların radikaller olmadığını" söyledi.

CİHAT ÇABALAMAKTIR
"Cihat"ın anlamının çabalamak olduğunu ifade eden Erdoğan, bir akademisyenin işinde en iyi olması ve dünyaya İslamı anlatması ve bir yönetmenin dünyaya gerçek İslamı anlatan bir film yapması aracılığıyla cihat yapabileceğini söyledi. Erdoğan, cihadı sadece savaşta çarpışmak olarak algılamanın, bu yüce anlayışın sadece bir karikatürü olabileceğini belirtti. Sümeyye Erdoğan, "Dürüst olalım, haberlerde gördüğünüzün çoğu, sosyal medyada okuduklarınız, hatta kitaplar gerçek değil" dedi ve "Gazetecilikte veya akademisyenlikte tarafsızlık çoğunlukla tatlı, hatta acı bile denilebilecek bir yalandır" ifadelerini kullandı. Batı'ya da eleştiriler yönelten ve ana akım medyanın dışına çıkma çağrısı yapan Erdoğan, "Bu çevrelerde paranın sözü geçiyor" değerlendirmesini yaptı.

ÇÖZÜM GENÇLİKTE
Tüm Müslüman dünyasında, özellikle de Orta Doğu'da terörizmden radikal ideolojilere, fakirlikten eğitimsizliğe kadar ciddi problemlerle karşı karşıya olduklarını belirten ve bunlarla mücade edilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, uluslararası ilişkilerde ve dünya ekonomisindeki adaletsizlikleri giderecek olanın gençler olduğunu ifade etti. Motivasyonsuz bunların gerçekleşmeyeceğini, motive olabilmek için de ideallere sahip olunması gerektiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "İdealler popüler kültürle değil, kendi inançlarımız ve değerlerimizle olur. Popülaritenin hakimiyeti, insanoğlunun vasıflarını, özelliklerini, zenginlik ve benzersizliğini öldürüyor. Dürüst olmak gerekirse bundan çok bıktım. Bir kitap mağazasına girdiğimde, çok satan diye isimlendirilen kitaplara bakmak bile istemiyorum. Unutmayın ki, popüler olan, dışarıda birinin amaçlarına hizmet eden bir araçtır. Herkes ideallere sahip olamaz. Empatiden yoksun birisi zulüm görenlerin halinden anlayamaz. Hak anlayışına sahip olmayan kişi, hakların ihlalinden rahatsız olamaz. Bunların hepsi iki şeye bağlı, iyi bir insan olmak ve de neler olduğunun farkında olmak. Eğer ki iyi bir insan değilseniz, empati kurmak, başkalarının hakkını veya insanlara zulmedilmesini önemsemeyeceksiniz. Burada klişelerden bahsetmiyorum. İnsanoğlu doğası gereği iyidir ve dışarıdan bakıldığında insanlar çoğunlukla iyidir. Can alıcı mesele detaylardadır. İyiliği koruyamadığımız zaman, hepimizin zayıf tarafları var. Bunlar 'Allah ile bağlantımız' diye tarif edebileceğimiz doğamızdan, fıtratımızdan uzaklaştığımız zamanlardır."

Ghanim Al Muftah
12 yaşında fakat gülümsemesiyle yıllara ders veriyor
Omuriliğinin yarısının olmaması ROTA'nın iyi niyet elçisi Ghanim'i yıldırmamış. Ghanim, Katar'daki genç jenerasyonu, Asya ülkelerindeki yaşıtlarına yardım etmeye davet ediyor. Dünyanın farklı yerlerinden gençlerin buluştuğu bu konferansta hepimizi en çok etkileyen kişilerden biri ise, 12 yaşındaki Ghanim Al Muftah oldu. ROTA'nın iyi niyet elçisi olan Ghanim dünyada az görülen bir hastalık olan CRS (Kaudal Regresyon Sendromu) sebebiyle yaşadığı zorluklar içinde yaşamış fakat, omuriliğinin yarısının olmayışı onu yıldırmamış. Sahneye çıkarken sergilediği enerjisi, hiç bırakmadığı huzurlu gülümsemesi hepimize ders verdi aslında. Ghanim arapça 'kazanan' demek. İsminin hakkını da veriyor. Ellerine ayakkabı giymeyi seven, pes etmeyen, enerjisi ve pozitifliğiyle etrafına ışık saçan Ghanim'i gördüğümüz an etkilenmemek mümkün değildi. Ben de kendisiyle ufak bir sohbetten sonra sizlere onu tanıtmak istedim. Ghanim Katar Emiri'nin annesi Şeyha Moza'nın ve Katar Devleti'nin desteğiyle Fransa'da bir merkezde tedavi sürecine başlıyor. Yaşıtlarıyla aynı okullarda okuyan ve eğitim gören Ghanim, zorlukları kısa sürede atlatıyor ve ailesinin de desteğiyle Katar'da bedensel engelli bir çok çocuğa ümit ve örnek oluyor. Bizim onu tanımamıza sebep ise, aktif olarak yürüteceği iyi niyet elçiliği görevi. Ghanim Asya'daki yaşıtlarına mektuplar yazarak onlarla iletişime destek oluyor. Ayrıca Ghanim, Katar'daki genç jenerasyonu, hayat standartları Katar'dan oldukça düşük olan bazı Asya ülkelerindeki yaşıtlarına fiilen gidip el uzatmaya yardımcı olmaya davet ediyor.

KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği) Yönetim Kurulu Üyesi Sümeyye Erdoğan, Katar Vakfı'nın üyesi "Reach Out to Asia"nın (ROTA-Asya'ya ulaşın), "Empower" (Güçlendir) adı altında başkent Doha'daki Hamad bin Khalifa Üniversitesi'nde düzenlenen gençlik konferansında açılış konuşmasını yaptı. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin kız kardeşi ve ROTA Başkanı Şeyha Mayassa, Türkiye Gençlik Vakfı (TUGVA) Genel Başkanı İsmail Emanet, Genel Başkan Yardımcısı Serra Diptaş'ın da katıldığı organizasyonda açılış konuşmasını yapan Sümeyye Erdoğan'ın, "Terörizm kötüdür. Teröristler de kötüdür. Bir inancın tüm inananlarını 'terörist' diye etiketlemek de başka bir terör biçimidir" sözleri beni çok etkiledi. Erdoğan, ana akımı eleştirirken, bunun "radikalliği mazur görmek" olarak anlaşılmaması gerektiğini dile getirerek, "birileri bu dünyayı daha iyi bir yere getirecekse bunların radikaller olmadığını" söyledi.

CİHAT ÇABALAMAKTIR
"Cihat"ın anlamının çabalamak olduğunu ifade eden Erdoğan, bir akademisyenin işinde en iyi olması ve dünyaya İslamı anlatması ve bir yönetmenin dünyaya gerçek İslamı anlatan bir film yapması aracılığıyla cihat yapabileceğini söyledi. Erdoğan, cihadı sadece savaşta çarpışmak olarak algılamanın, bu yüce anlayışın sadece bir karikatürü olabileceğini belirtti. Sümeyye Erdoğan, "Dürüst olalım, haberlerde gördüğünüzün çoğu, sosyal medyada okuduklarınız, hatta kitaplar gerçek değil" dedi ve "Gazetecilikte veya akademisyenlikte tarafsızlık çoğunlukla tatlı, hatta acı bile denilebilecek bir yalandır" ifadelerini kullandı. Batı'ya da eleştiriler yönelten ve ana akım medyanın dışına çıkma çağrısı yapan Erdoğan, "Bu çevrelerde paranın sözü geçiyor" değerlendirmesini yaptı.

ÇÖZÜM GENÇLİKTE
Tüm Müslüman dünyasında, özellikle de Orta Doğu'da terörizmden radikal ideolojilere, fakirlikten eğitimsizliğe kadar ciddi problemlerle karşı karşıya olduklarını belirten ve bunlarla mücade edilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, uluslararası ilişkilerde ve dünya ekonomisindeki adaletsizlikleri giderecek olanın gençler olduğunu ifade etti. Motivasyonsuz bunların gerçekleşmeyeceğini, motive olabilmek için de ideallere sahip olunması gerektiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "İdealler popüler kültürle değil, kendi inançlarımız ve değerlerimizle olur. Popülaritenin hakimiyeti, insanoğlunun vasıflarını, özelliklerini, zenginlik ve benzersizliğini öldürüyor. Dürüst olmak gerekirse bundan çok bıktım. Bir kitap mağazasına girdiğimde, çok satan diye isimlendirilen kitaplara bakmak bile istemiyorum. Unutmayın ki, popüler olan, dışarıda birinin amaçlarına hizmet eden bir araçtır. Herkes ideallere sahip olamaz. Empatiden yoksun birisi zulüm görenlerin halinden anlayamaz. Hak anlayışına sahip olmayan kişi, hakların ihlalinden rahatsız olamaz. Bunların hepsi iki şeye bağlı, iyi bir insan olmak ve de neler olduğunun farkında olmak. Eğer ki iyi bir insan değilseniz, empati kurmak, başkalarının hakkını veya insanlara zulmedilmesini önemsemeyeceksiniz. Burada klişelerden bahsetmiyorum. İnsanoğlu doğası gereği iyidir ve dışarıdan bakıldığında insanlar çoğunlukla iyidir. Can alıcı mesele detaylardadır. İyiliği koruyamadığımız zaman, hepimizin zayıf tarafları var. Bunlar 'Allah ile bağlantımız' diye tarif edebileceğimiz doğamızdan, fıtratımızdan uzaklaştığımız zamanlardır."

Ghanim Al Muftah
12 yaşında fakat gülümsemesiyle yıllara ders veriyor
Omuriliğinin yarısının olmaması ROTA'nın iyi niyet elçisi Ghanim'i yıldırmamış. Ghanim, Katar'daki genç jenerasyonu, Asya ülkelerindeki yaşıtlarına yardım etmeye davet ediyor. Dünyanın farklı yerlerinden gençlerin buluştuğu bu konferansta hepimizi en çok etkileyen kişilerden biri ise, 12 yaşındaki Ghanim Al Muftah oldu. ROTA'nın iyi niyet elçisi olan Ghanim dünyada az görülen bir hastalık olan CRS (Kaudal Regresyon Sendromu) sebebiyle yaşadığı zorluklar içinde yaşamış fakat, omuriliğinin yarısının olmayışı onu yıldırmamış. Sahneye çıkarken sergilediği enerjisi, hiç bırakmadığı huzurlu gülümsemesi hepimize ders verdi aslında. Ghanim arapça 'kazanan' demek. İsminin hakkını da veriyor. Ellerine ayakkabı giymeyi seven, pes etmeyen, enerjisi ve pozitifliğiyle etrafına ışık saçan Ghanim'i gördüğümüz an etkilenmemek mümkün değildi. Ben de kendisiyle ufak bir sohbetten sonra sizlere onu tanıtmak istedim. Ghanim Katar Emiri'nin annesi Şeyha Moza'nın ve Katar Devleti'nin desteğiyle Fransa'da bir merkezde tedavi sürecine başlıyor. Yaşıtlarıyla aynı okullarda okuyan ve eğitim gören Ghanim, zorlukları kısa sürede atlatıyor ve ailesinin de desteğiyle Katar'da bedensel engelli bir çok çocuğa ümit ve örnek oluyor. Bizim onu tanımamıza sebep ise, aktif olarak yürüteceği iyi niyet elçiliği görevi. Ghanim Asya'daki yaşıtlarına mektuplar yazarak onlarla iletişime destek oluyor. Ayrıca Ghanim, Katar'daki genç jenerasyonu, hayat standartları Katar'dan oldukça düşük olan bazı Asya ülkelerindeki yaşıtlarına fiilen gidip el uzatmaya yardımcı olmaya davet ediyor.
