Sosyal medyada tipinizi bulun

CANAN ERASLAN

Sosyal medya, dozajında ve doğru kullanıldığında hayatımıza renk katıyor; doğru... Çünkü bazen sosyalleşmek, bazen yeni bir şeyler öğrenmek, bazen de dünyada gelişen olaylar ve fikirler hakkında kendini ifade etme imkânı olarak kolayca kullanılabilen, ulaşılan bir mecra. Sevilen bir markayı, mekânı takip etmek için de en kolay yol; bu da tamam ama tüm hayat o olmamalı. Diyelim ki bir yere gittiniz. Sırf orada fotoğraf, video çekip sosyal medyada paylaşırken o anın tadını kaçırabilirsiniz. Unutmayın ki orada bulunmanızın sebebi yüzlerce, binlerce kişiye ne yaptığınızı göstermek değil, hayatınızın o saatlerine değer katmak. Aksi halde oradan ayrıldığınızda ayrıntıların hiçbirini hatırlamayacak, anılarınızda birkaç saniyelik bile yeri olmayacak. Hatta bazı şeyleri ancak fotoğraflarda gördüğüMuhtemelen oranın daha önce çekilmiş binlerce fotoğrafını bulabilirsiniz. Hem de profesyonelce. Evet anı biriktirmek kadar anı saklamak da önemli ama ölçülü olmak kaydıyla. “Harika bir yere gittim ama fotoğraf çekmekten, çektirmekten zamanın tadını çıkaramadım. Ben gün batımını çektiğimi zannederken, güneşin önünden o anda geçen kuşu bile fark etmemişim; fotoğrafta gördüm” diyor bir sosyal medyatutkunu. Evet, çoğumuz yapıyoruz bunu. Anları makineye, telefona yüklüyor, bırakıyoruz. Peki, başkaları nasıl davranıyor, kullanım alışkanlıkları nasıl, bir de onlara bakalım...

1- Selfie, Türkçeye ‘özçekim’ olarak geçen ancak pek de Türkçesini kullanmadığımız eylem. Yüzünün her açısını gördüğümüz, yine de ‘her gün bir selfie çekmezsem yaşayamam’ diyen kişiler. Mimikler biter, özçekim bitmez yani.

2- Aldığı bir şeyi acilen, o anda paylaşması gereken tipler. Var oluşlarını aldıkları şeyler üzerine kuran kişilerdir bunlar. Kıyafet, araba, oje, ayna, gözlük... Hatta uçak biletini bile görürüz bu kişilerin. Business, economy?

3- Her şeyi instagram için yaşayan tipler... “Bugün hiç fotoğraf paylaşmadıııııım” diyemezler, çünkü duramazlar. Sabah ‘günaydın’ diyerek başlarlar belki daha yataktan kalkmadan ve gerisi de gelir zaten gün boyu.

4- YouTuber tipler var bir de. “Merhaba arkadaşlar” veya “Evet arkadaşlar, bugün nasılsınız” diye başlayan videolar... Sanki herkes bunu bekliyor. Gereksiz bilgiler, ne alaka paylaşımlar ve hatta kötü espriler...

5- Makyaj yapmak, olmazsa olmazı olabilir birinin ama bunu her an göstermek niye? Makyajını gösterenler, nasıl makyaj yaptığının ayrıntılı görüntüsünü çeken ve bittikten sonra çizgi film prensesleri gibi göz kırpıştırmak...

6- Nişan, kına, düğüncü akraba tipi. Hiçbir akrabasının paylaşımını kaçırmaz, mutlaka yorum yapar, akraba olduğunu gösterir. En değerlisi, en sevdiği akrabasıdır o gün paylaşım yapan. Bu arada bebek ve hayvanları da paylaşmadan duramaz.

7- ‘DM’den yürümek’ diye bir klişe oluştu malum. En belirgin özellikleri uydurma üniversiteler ve kapalı profilleridir. Fotoğraf koymaya bile uğraşmaz, bu şekilde dener şansını. Kimse takip etmiyorsa, bu tiplerden olabilir.

8- Twitter’da gereksiz akımlara kapılıp, sürüklenen tipler. “Böyle giyinemez misiniz”, “bana bilmediğim bir şey söyle”, “bunu yapamayan kendine bakmasın bile” veya sorular... “Sana böyle dedim, ne yaparsın” gibi... Ardından gelsin yüzlerce cevap ya da hiç.

9- Her adımını paylaşmak zorundadır. Çünkü biz onu çok önemsiyoruzdur. Yemek yapıyorsa gurme, bir yere gidiyorsa seyahat uzmanıdır o. Bir şeye güzel diyorsa o mutlaka güzeldir. O bilir her şeyi; kanaat önderidir hatta.

10- “Linç edilme” diye bir deyim oluştu malum sosyal medyada. Linç edilirsen çok konuşulursun. Biri ona bir şey der, siz diyene kızarsınız, sürer gider. Bu tipler özellikle ‘linç’ girişim için ortaya olmadık şeyler atmakla meşhurdur.