Özgürlük bahane Orta Afrika'ya Fransız kıskacı

Özgürlük bahane Orta Afrika'ya Fransız kıskacı
YAŞAM Haberleri

Fransa; Fildişi Sahilleri, Libya ve Mali'nin ardından yönetimin Müslümanların eline geçtiği Orta Afrika Cumhuriyeti'ne 1000 askerle müdahaleye hazırlanıyor

Orta Afrika Cumhuriyeti… Nam-ı diğer darbeler ülkesi. Orta Afrika Cumhuriyeti, 1960 yılında Fransa'nın sömürgesiyken bağımsızlığını ilan etmiş 5 milyon nüfuslu bir ülke. 622 bin 984 kilometrekare yüzölçümü ile Türkiye'ye yakın büyüklükte. Resmi dili Fransızca. 1991 yılından itibaren yerel dil Sango resmi dil olmuş. Afrika'nın en yoksul ülkelerinden biri. Nüfusun üçte ikisi günde 1 dolarla geçiniyor. Uranyum, altın, elmas, demir ve petrol gibi zengin kaynakları var.
Orta Afrika, 2013 yılının ilk aylarından itibaren oldukça hareketli günler yaşıyor. Önceki gün Fransa Savunma Bakanı Jean-Yves Le Drian'ın, "bölünme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Orta Afrika Cumhuriyeti'ne 1000 asker göndereceğiz" açıklaması ve BM'yi askeri müdahale için göreve çağırmasının ardından gözler yeniden bu ülkeye çevrildi.

53 yılda 2 seçim
Orta Afrika Cumhuriyeti'nde yaşananları, o sürecin önemli isimlerinden İbrahim Osman'la konuştuk…
Bağımsız olduktan bu yana 53 yıllık hayatı boyunca sadece iki seçimin yapılabildiği ülke, Fransa'nın seçim hileleriyle ve darbelerle başa getirdiği diktatörler tarafından yönetildi. 15 Mart 2003 ve 2005 yılında yapılan seçimlerde Fransa'nın desteğini alan François Bozize, Cumhurbaşkanlığına seçildi.
Ancak Bozize iktidarının ikinci döneminde ülkenin ticaretini elinde bulunduran Müslümanlara yönelik baskıya başladı. Elmas, altın satışı yapan Müslüman tüccarların vergi kaçırdığını iddia ederek, hükümet görevlilerini tüccarların işyerlerini denetlemek üzere görevlendirdi. Denetim yapan memurlar, inceleme yapılacağı bahanesiyle mallara el koymaya başladı. 2002 yılında Afrika'daki Müslüman gençler tarafından kurulan Seleka (İttifak) koalisyonunun durumu protesto çabaları üzerine Bozize, Müslümanların Hıristiyan halkı katledeceği iddiasıyla kabileleri silahlandırmaya başladı. Sonrasında da Hıristiyanlara yönelik faili meçhul cinayetler baş gösterdi. Bunun üzerine silahlı gruplar Müslüman köylerinde çoluk çocuk yüzlerce kişiyi katletti.
Seleka'nın harekete geçmesiyle birlikte Bozize, altın ve elmas madenleri karşılığında Güney Afrika'dan askeri yardım talebinde bulundu. Askerler ülkeye geldiğinde Seleka, şehirleri teslim almaya başlamıştı bile. Bir günde ülkenin yarısı Hıristiyanlar dahil bu harekete destek verdi. Çünkü Bozize, sadece kendi çevresini zengin etmiş, halk giderek fakirleşmişti. Bu da yetmemiş yıllardır aynı köyde, mahallede yaşayanlar birbirlerine düşman olmuştu.

Hazineyi de götürdü
24 Mart 2013 tarihinde, Seleka kuvvetleri, başkent Bangui'de şiddetli çatışmalara sebep oldu ve başkanlık binasını işgal ederek, ülke yönetimine el koydu. Bu gelişmeler üzerine General François Bozize önce Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ne ardından Kamerun'a oradan da Güney Afrika'ya kaçtı. Son alınan bilgiye göre ise şu an Fransa'da. Tabii kaçarken bindiği uçakla ülkenin hazinesini de götürdü.
Batı, Müslüman bir liderin yönetime gelmesi sonrası ticareti kesince aylık 50 milyon doları bulan maaşlar ve devlet giderleri için kaynak bulunamadı. 4 aydır maaş alamayan halk karnını doyurmak için hırsızlığı başladı. Fransa ise tabloyu daha da derinleştirmek için Avrupa ülkelerine baskı yaparak altın ve elmasını pazarlayamayan Orta Afrika Cumhuriyetinin bu gelir kapısını da kapattı. Müslümanların iktidarını sonlandırmak isteyen derin güçler faili meçhul cinayetlere başladı. Son olarak Anayasa Mahkemesi Başkanının öldürülmesi ile birlikte gerginlik iyice arttı. Bu defa BM, 'Hıristiyanlarla çatışma' iddiasını ortaya atarak müdahale için zemin aramaya başladı. Fransa, uluslararası topluma, "Orta Afrika kan gölüne döndü" diyerek müdahale etme çağrısında bulundu.

2. SINIF İNSAN MUAMELESİ
Önceki iktidarlar döneminde sefaletin yaşandığı; yol, hastane, okulun olmadığı hatta Müslümanların Orta Afrika Cumhuriyeti vatandaşı olarak bile görülmediği, memur olamadığı, çalıştırılmadığı, okuyamadığı hatta Müslüman olan bugünkü Devlet Başkanı Michel'in dahi okula gidebilmek için isim değiştirmek zorunda kaldığı bir ülke, bugün yeniden kaosun eşiğinde. Dünün mağdurları bugünün zalimleri olarak lanse edilen hükümette devlet başkanı dahil 25 bakandan sadece 10'u Müslümanlardan oluşuyor.
Fransa'nın 1000 askeri bugün yarın ülkeye varacak… BM ise Afrika Birliği destekli güçlerini bölgede artırmayı planlıyor. Önümüzdeki dönem sadece bu ülkenin değil Afrika'daki 12 ülkenin özellikle de eski Fransız sömürgesi ülkelerin geleceğini şekillendirecek görünüyor.

Özgürlük bahane Orta Afrika'ya Fransız kıskacı

Özgürlük bahane Orta Afrika'ya Fransız kıskacı
KABİLELER SİLAHLANDIRILDI
Hıristiyanlara yönelik faili meçhul cinayetlerin ardından önceki yönetimin silahlandırdığı kabileler Müslüman köylerde katliam yaptı.

Özgürlük bahane Orta Afrika'ya Fransız kıskacı
FRANSIZ ASKERLERİ YOLDA
Orta Afrika Cumhuriyeti'nde kontrolü kaybeden Fransa, "katliam yapılıyor" bahanesiyle bu ülkeye 1000 askerini daha gönderiyor.

Özgürlük bahane Orta Afrika'ya Fransız kıskacı
Camiye gidince Müslüman olduğu anlaşıldı
Orta Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanlığı koltuğuna oturan Michel Djotodia'nın Hıristiyan olduğu zannediliyordu. Basında bu yönde haberler de yer alırken, ilk Cuma günü camiye giderken görüntülenmesiyle Müslüman olduğu anlaşıldı. Djotodia, bölgedeki yer altı kaynaklarını kontrol eden özellikle Uranyum, altın ve elmas madenlerini elinde bulunduran Fransa'yı devre dışı bıraktı. Rusya ile görüşmelere başladı. Djotodia, ülkenin tek havalimanını 400 askeri ile kontrol altında tutan Fransa'nın hakimiyetini sonlandırmak için harekete geçti.


Osman SAĞIRLI/TÜRKİYE GAZETESİ
osman.sagirli@tg.com.tr
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...