Nejat Uygur'un ardından, Tabutuna çiçek eken tiyatro askeri

Ölmediği halde öldüğü en çok yazılan adam öldü. Kilisliydi… "İnşaatta amele iken çığırdığı türküyü bir yapımcının duyup elinden tuttuğu İbrahim Tatlıses" öyküsüne o da sahipti. Onun şansı, hemşehrisi büyük tiyatrocu İsmail Dümbüllü oldu.***
Argoyu severdi.
Hemen her oyununda belden aşağı espriler vardı. Oyunlarının sonunda 10'uncu Yıl Marşı çalacak kadar ulusal, ezan okunurken oyununu kesecek kadar inançlı, taa 1980'li yıllarda oyununun içine Kürtçe espri koyacak kadar demokrattı!
***
1984 yılındaki bir röportajımızda bana şöyle demişti: "Solun hegemonyası altında bulunan tiyatroda sağcı bir oyuncu olmak zordu. Manevi ve maddi kayıplarım oldu. Çok zaman yok saydılar."
***
2010 yılı başında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Hanım'ın, Ankara GATA'da tedavi gören Nejat Uygur'u ziyaret etmesinin başörtüsü yüzünden engellenmesi haberi, gündem olmuştu Türkiye'de… Bu olay Nejat Uygur'a hiç söylenmedi. Daha sonra Başbakan'la ailece görüştüler; oğul Süheyl'in deyimiyle "ağabey kardeş ilişkisine sahiptiler."
***
Çocukları Ahmet, Süheyl, Süha, Kemal ve Behzat… Bütün çocuklarını, hatta (Süheyl Uygur'un karısı olan) gelini Burçin Orhon'u bile sahneye çıkardı.
Ama Behzat ile Süheyl "aldı yürüdü."
En büyük oğul Ahmet, konservatuarda öğretim görevlisi…
Süheyl ve Süha ikizler…


MESLEKLERİ:
Heykel (yarım bıraktığı)
Resim (yaptığı)
Boks (iyi yaptığı)
Su Topu (yaptığı)
Atletizm (yaptığı)
Binicilik (iyi yaptığı)
Pilot (asıl hayali)
Gemicilik (yaptığı)
Tiyatro (iyi yaptığı)
Şiir (amatörce yaptığı)…


ARTVİN'İ GÖRMEDEN ÖLME
En güzel şiirler yazılır
Dağlarında Artvin'in,
Şair olası gelir
En katı yüreklinin…
Mavisi, yeşili, kırmızısı
Yükseklerde beyazı
Dört mevsiminde bile
Üşütmeyen ayazı…
Şair yanlış etmiş lafını
Ben düzelttim gafını
Paris'i değil dostum
Artvin'i görmeden ölme...
Nejat Uygur
***
Yedi yıldır "öldü", "hayır ölmedi" tartışmaları arasında süren tedavi dönemi, salı akşamı 19:57 civarlarında solunum yetmezliği sebebiyle bitti; devlet sanatçısı Nejat Uygur 86 yaşında dünyaya –gerçekten- veda etti.
***
NOT BİR : Bu vefat sonrası da sanat camiasının ne kadar "tek düze" mesajlar verdiğini gördük... Biriniz de farklı bir şey yazın!
NOT İKİ: "Işıklar içinde olsun" diye bir dua yoktur; uydurmayın!

VASİYETİ
Bir gün gelecek tiyatronun zilleri susacak, ışıkları sönecek,
Tiyatro perdesi bir daha açılmamacasına üstüme kapanacak. Hiç üzülmeyin seyircilerim. Söz veriyorum sizlere, dertlerinizi ben götüreceğim, kahkahalar sizlere kalacak.

ÇIFIT ÇARŞISI GİBİ...
1984 yılındaki röportajımda bendenize "Süleyman Demirel'i tutmak bana zarar verdi" diye yakınmıştı. "Çalışma atölyem Çıfıt Çarşısı gibi… Düzgün olsa çalışamam" demişti.

Nasıl bilirdiniz?
Sadık Söztutan
sadik.soztutan@tg.com.tr