Mücevher kanatlı sahabe

Mücevher kanatlı sahabe

YAŞAM Haberleri

Resulullah Câfer'i ayrı bir severler. Bir gün Câfer yanlarına gelip selam verir.

Resulullah Câfer'i ayrı bir severler. Bir gün Câfer yanlarına gelip selam verir. Efendimiz selamını alıp alnından öperler ve "Hak teâlâ, sana iki kanat versin. Cennette onlar ile uçarsın!" müjdesini verirler...Efendimiz dedesi Abdulmuttalib'in vefatına yakın amcası Ebu Talib'in himayesinde kalır. Ebu Tâlib, Mekke'de görülmemiş bir kıtlık hüküm sürmesine rağmen o nur yüzlü yeğenini oğulları Talip, Ukayl, Câfer ve Ali'ye kardeş yapar. Câfer (radıyallahu anh) Hazreti Ukayl'den on yaş küçük, Hazret-i. Ali'den on yaş büyüktür. Peygamber Efendimiz'i anlatılamayacak kadar çok sever her hareketini dikkatle izler... Bir gün Ebu Tâlib, oğlu Câfer ile şehrin dışında yürürken Server-i Kâinat'ı görürler ki nurlu Ali ile beraber namaz kılmaktadırlar. Ebu Tâlib, Câfer'e: "Haydi, git, sen de kardeşinin yanına dur, birlikte namaz kılın" der. Câfer koşa koşa gider cemaate katılır. Efendimiz selâm verdiklerinde yanında Câfer'i görünce çok sevinirler. Onu alnından öper ve "Hak teâlâ, sana iki kanat versin. Cennette onlar ile uçarsın!" buyururlar.

Câfer âdeta bulutların üstünde uçar... Nasıl rahatlar, nasıl ferahlar, anlatılamaz. Câfer eskiden beri Efendimiz'in hayranıdır ve hep Onu taklid etmeye çalışır. Onun gibi oturup, onun gibi kalkar, onun gibi abdest alır onun gibi namaz kılar. Zaten ses tonu, tavrı, bakışı amcaoğlunu çok andırır. Resululah Efendimiz'e benzeyen 7 sahabeden biri de odur. Mekkeli müşriklerin Müslümanlara yaptığı zulüm ve işkenceler artınca Resulullah Hazret-i Câfer'in emirliğinde Habeşistan'a hicreti emir buyururlar. Hazret-i nbsp;Câfer ve arkadaşları Habeşistan'da rahattırlar ancak Server-i kâinatın hasreti dayanılmaz olunca Medîne'ye koşarlar. Efendimiz kabile reisleri ve hükümdarlara mektuplar yazar onları İslama davet ederdi. Yine bir mektup yazarlar ve Haris bin Umeyr ile yollarlar. Fakat Mute'den geçerken Busra Valisi Şurahbil bin Amr tarafından yakalanıp şehid edilir. Resulullah çok müteessir olur. Derhal bir ordu kurulmasını emrederler. Sancağı Zeyd bin Hârise'ye teslim eder ve nbsp;"Şehîd olursa yerine Câfer bin Ebu Tâlib geçsin, O da şehîd olursa yerine Abdullah bin Revâha geçsin. O da şehîd olursa, aranızda münasip birini seçin!" buyururlar. Yüz bin kişiye karşı verilen bu savaşta Hazret-i Câfer'in önce sağ elini keserler, sol eline alır. Sol kolunu keserler dişleri ile kavrar. Son anına kadar sancağı dalgalandırır, arkadaşlarına teslim etmeden yıkılmaz. Sonra şehadet şerbetini içer.. nbsp;Ki mübârek vücudunda doksandan ziyade yara sayarlar. nbsp; nbsp;

Haberi alan Efendimiz, Câfer'in kapısını çalarlar ki şehid sahabenin hanımı Esma, evinin işlerini bitirmiş, çocuklarını (Abdullah'ı, Muhammed'i, Avf'ı ve küçük kızı Ammâre'yi) yıkamıştır. Allah'ın habibi çocukları tek tek nurlu bağırlarına basar. Esma (radıyallahü anha) kocasının şehid olduğunu anlar, gözyaşlarını saklayarak ağlamaya başlar. Serveri kâinat nurlu çocuklara bakar, bakar ve nbsp;"İki kanatlı mesud kimsenin çocukları!" buyururlar. Fukaraya muhabbet ve iltifâtı o kadar çoktur ki, Server-i âlem onu "Fakirler Babası" diye çağırır, "Senin suretin de sîretin de bana benzer" buyururlar. Ruhlarına El-Fatiha...

İNAN ARVAS

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...