Lezzetin başkenti Erzurum

Başkan Sekmen “Erzurum’da teneffüs edilen oksijen bile başlı başına bir turizm potansiyeli iken, zengin mutfağımızı değerlendirmemek büyük eksiklik olurdu” dedi.

MEDENİYETLERİN KESİŞME NOKTASI

Urartular, Hititler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Emeviler, Selçuklular, Moğollar, İlhanlılar, Safeviler, Osmanlılar... Sırtını Palandöken’e yaslamış Erzurum, tarihin ilk dönemlerinden beri yerleşim yeri olmuş. Anadolu coğrafyasının ta kendisi… Bu nedenledir ki başka kültürlerden beslenmez; onun kaynağı Anadolu’dur. Âşıkların harman olduğu, türkülerinin ok olup savrulduğu şehir. 
Feridun Andaç dizeleri ile “Kar Erzurum’da bir kültür” derken ne demek istediğini lapa lapa kar yağarken sokakları arşınlayınca anlamak mümkün. Erzurum lapa lapa kar ile anlatabilir belki kendini; ama bu sefer şehri mutfak üzerinden anlamaya çalışacağız. Çünkü şehir et ve süt üzerine kurulu sıra dışı bir mutfak kültürünü barındırıyor. 

SÜT ÜRÜNLERİNDE ÖNCÜ TATLAR

Erzurum mutfağı bilhassa süt ürünleri ile oldukça özel. “Yayık tereyağı” ya da “ayran yağı” vazgeçilmezleri arasında. 
Erzurumlular için tereyağından daha değerli olan bir ürün var ki artık hemen hemen hiç yapılmamakta. “Kuru kaymak” denilen kaymak şimdilerde çok özel süt ürünleri satan şarküterilerde, o da nadiren bulunuyor. En değerli bal, rakımı en yükseklerde ve binlerce tür çiçekten elde edilen baldır. Tortum ilçesindeki 2 bin 850 metre rakımlı yüksek yaylalarda elde edilmiş, beslenme dönemi hariç şeker verilmemiş petekli balı kaymağın üzerinesürüp yemeden ölmemeli insan. Bir başka lezzet kerti loru. Bu peynir özellikle kışın küflenerek “göğermiş peynir” adını alınca mutlaka yemekten sonra çaya hazırlık bir dürüm yeniliyor.

ZENGİN MUTFAĞIMIZ TURİZME KATKI SAĞLIYOR 

Erzurum’un güzelliklerine kayıtsız kalamayan ‘Hoştur Gastronomi’ ekibi şehre çıkarma yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in davetlisi olarak kente gelen ekip, Dadaş diyarının geleneksel tatlarına hayran kaldı. Türkiye’nin birbirinden tanınmış gurmeleri, gastronomi uzmanları, mutfak yazarları, masterchef ve beslenme danışmanlarından oluşan topluluk, kentin tarihî ve tabii güzellikleriyle de kucaklaştı. Cağ kebabından ekşili yahniye, pestil çullamasından göğermiş peynire varıncaya kadar Erzurum’a has lezzetleri birer birer tadan ekip, daha sonra gondollarla Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal tesislerine ulaştırıldı. Hoştur Gastronomi ekibini ağırlıyor olmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Başkan Sekmen “Erzurum’da mutfak tarih, kültür ve medeniyetlere beşiklik etmiş bu kadim kentin konuşan dili demek. Burada teneffüs edilen oksijen bile turizm potansiyeli iken, oldukça zengin mutfağımızı değerlendirmemek büyük eksiklik olurdu” dedi.

ŞEHİR DOĞUNUN CAZİBE MERKEZİ OLACAK 

“Erzurum’da yemekler ayran aşı ile başlar, cağ kebabı ile taçlanır, kadayıf dolması ile son bulur” derler. Tavukçuluk ve arıcılığın yaygın olduğu ilde, özellikle SIĞIR, mor karaman ırkı koyun popüler hatta o meşhur cağ kebabın olmazsa olmazı mor karaman. Erzurum’un en bilindik klasik tatlısı Kadayıf dolmasının ise güzel yapıldığı takdirde tadına doyum olmaz. Bu lezzetlerin sonu gelmez Erzurum’da... Velhasıl, sürdürülebilir olmak için coğrafya ve kültürünün derinliğinden doğan Anadolu kaynaklı bir duruşun adıdır Erzurum. 

KENT YÜKSELİŞE GEÇTİ

Tarihî mirasını koruyarak gelişen şehir, bulunduğu coğrafyada yeni bir cazibe merkezine dönüşüyor. Erzurum tüm görkemiyle yükseliyor. Hoştur Gastronomi ekibi de bu kentin değerlerini yeniden keşfetti. Aralarında gazeteciler, televizyon programcıları ve yayıncıların da bulunduğu ekip, Erzurum izlenimlerini sosyal medyanın ilgisine anlık olarak sunarken, çekim ekibi ise, iki gün süren geziyi adeta belgesele dönüştürdü.