Kadına öz güven, erkeğe çevre gerek

CANAN ERASLAN

Erkek okurlarımız da var, biliyorum. Onun için kızmayın ama bu kadının başarılı olması için sadece kendisine ihtiyacı var. Ben demiyorum, dünya genelinde yapılan bir araştırmanın sonucu söylüyor bunu. Kadın Liderliği Global Enstitüsü, Politika Enstitüsü ve Ipsos MORI iş birliğinde 28 ülkeden 20 bin bireyle bir araştırma gerçekleştirilmiş. Araştırmada ‘başarı’ temel hedef olarak alınmış. 28 ülkede 20 bin bireyle gerçekleştirilen araştırmaya göre başarılı olmak için kadınların zeki ve öz güveni yüksek, erkeklerin ise geniş bir çevreye sahip olması gerektiği görüldü. Erkekler politik ya da çevresel bir bağlantı ararken, kadınlar bağlantıya hiç önem vermediğini gösterdi. Yani “Ben kendime yeterim” dedi bir anlamda.
Araştırmayı Nişantaşı Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Öğretim Görevlisi Selçuk Aslan yorumladı: Araştırma demokrasisi gelişmiş, kadınların çalışma hayatında önemli oranda yer edindiği ülkelerde gerçekleştirilmiş. Sonuca bakıldığında, gelişmiş ülkelerde dahi kadınlarla erkeklerin hayatın birçok alanında eşit olmadığı gözlenmiştir. Gelişen teknoloji ve hayat şartları başarılı olabilmek için şartlara kısa sürede uyum sağlamayı, etkin problem çözme becerisi, fırsatları önceden sezerek cesur ve girişimci olmayı gerektirmekte. Türkiye’de ise kadınların başarısının en çok özgüvenle ilişkilendirildiği görülüyor. Bunun nedeni ataerkil kültürün kadınların kendilerini gerçekleştirmelerini engelleyici etkisi olabilir. Kadınlar buradaki dezavantajlı konumlarıyla kendini gösterebilmek, istediklerini elde edip başarılı olabilmek için erkeklerden daha kendine güvenli, daha mücadeleci olmak durumunda.

KADIN PES ETMİYOR
Araştırmada öne çıkan gerçeklerden biri de kadınların erkeklere kıyasla hayatta öne çıkmasında etkili olan unsurlar çeşitli ama öz güven merkezli. Kadında başarıyı etkileyen unsurların başında yüzde 28’le zeka gelirken, bunu yüzde 26 ile kendine güven ve yüzde 25’le de ‘asla pes etmemek’ geliyor. Öz güven unsuru, Türkiye’de çok daha önemli bir özellik. Bu özellik Türkiye’deki kadınlarda yüzde 31’le ilk sırada.

ERKEKLER POLİTİK BAĞ İSTİYOR
Bütün dünyada politikaya erkek ilgisinin daha fazla olduğu bir gerçek. Araştırmada öne çıkan durumlardan biri de bu. Erkekler, hayatta öne çıkmak için önemli bağlantılara sahip olmak gerektiğini düşünüyor. Erkekler politik bağlantıyı çok önemserken, kadınlar ne politik, ne sosyolojik bağlantıyı pek de fazla önemsemiyor. Erkekler Türkiye’de politik bağlantıya daha çok önem veriyor. Yüzde 32’si öne çıkmak ve başarılı olmak için politik bağlantılara sahip olmanın önemine işaret ederken, yüzde 29’la çok çalışmak, yüzde 28’le başka bağlantılara sahip olmak gerektiğini ifade ediyor.

KADIN VE ERKEK ASLA EŞİT DEĞİL
Hiç bitmeyen tartışmalardan fikir ayrılığı noktalarından biridir kadın ve erkek eşitliği... Toplumsal hayatta, iş dünyasında ve hatta toplumun en küçük birimi olan aile içinde dahi bitmeyen tartışmadır ‘kadın-erkek eşitliği’ konusu... Sosyal tarafını düşünmeden, pozitif bilimcilerin söylediklerine baktığımızda ise ortak görüş şu: Kadın ve erkek eşit değildir...
Sinir Bilimci Prof. Dr. Sinan Canan şöyle diyor: Tabiatta eşit olan hiçbir şey yoktur. Kadın ve erkek eşit değildir, birbirinin tamamlayıcısı iki cinstir. Bu iki cins, binlerce yıldır birlikte yaşamanın yolunu bulmuşlardır. Temel seviyede hiçbir farkımız yok. Fakat işleyiş ve yapıdaki küçük farklılıklar davranışsal olarak büyük farklılıklar ortaya çıkarabiliyor. Günlük hayatta kadınların yürümesinden konuşmasına kadar erkeklerden farklı olduğunu biliriz.
Beyin yapısında da farklılıklar var ama çok küçük. İnsanın gelişme sürecine çok hakim olmadığımız için de kadın-erkek eşit midir, kim üstündür diye tartışıyoruz. Tekrarlıyorum, tabiatta hiçbir şey eşit olmadığı gibi, kadın ve erkek de eşit değildir.