Geri vites yok bizde, döner geliriz gerekirse

Geri vites yok bizde, döner geliriz gerekirse

YAŞAM Haberleri

Mevsim oldu yaz, haydi bir mevzu bul da yaz. Aaa niye kendimi anlatmıyorum?

MUSTAFA KAYACAN

Sabah akşam metrobüslerde, meteor gibi büssslerde canım çıkıyor yaa.
- Bazen n’apsam diyorum, bir motor mu alsam acaba?
Ehliyetim var şükür, geriye kaldı üç nalla bir at. En iyisi bir bilene sormalı, gidip Turan Demir Usta’ya danışmalı mesela.
Kendisi iyi bir motosiklet binicisi ve usta bir motosiklet tamircisidir.
Dükkâna girer girmez, bir motorun
ön dişli yuvasını elime tutuşturuyor:
-İyi yetiştin, git şunu temizle kenarda!
Abi yağ akmış, sızmış, toz toprak hepsini karıştırıp harç yapmış, içi zamkla dolmuş âdeta. Kitleleri tornavida ile koparıp çıkarıyor, yıkıyorum mazotla. Ben de batıyorum bu arada, parmaklarım birbirine yapışıyor. Kaç gün oldu tırnaklarımın arası zift hâlâ. Allah’tan kalfa Zülküf, gaz yağı getiriyor da çözebiliyorum bir parça.
Turan Usta, işi yetiştirme telaşında. “Kaytarma çırak” gibilerden bakıyor bana.
Kendisi aileden biri, ses etmese de, tezgâhın disiplini var,  iş varken taviz vermiyor asla.
“Düzgün yap, bak yersin mafsallı lokmayı kafana!”
Dişli kutusu tamam, ardından pabucu kırık koruma demirini söküp kaynak yapıyoruz. Tut çırak, tutuyorum, “çevir kafanı, elektroda bakma!”
Başıma geldi bilirim, gözünde sabaha kadar yıldızlar uçuşur, patates dilimi, çay posasıda kâr etmez sonra.
Müşterileri yollayıp mola veriyoruz.
Dürümler geliyor, çayımız demleniyor.
Turan Usta mesleğin vefasızlığından söz açıyor.
“Abartmıyorum, adamın ampulünü değiştiriyorsun, akşam patlak lastikle geliyor. Utanmadan “Sabah yaptırmıştım, bozuldu” diyor milletin içinde bana.
-Motorcuların arasına amatörler mi doldu yoksa?
Motor seven kuryeler vardır, bir de bu işi zoraki yapanlar. Paket servisler ehliyet bile sormuyor, anahtarı veriyorlar. Haydi koş kovala! Canı pahasına.

AMAN YAĞA DİKKAT...
- Parası çok şıpsevdiler de türedi.
Sorma, iki bin kilometrede değişmesi gereken yağı hiç değiştirmemiş, yedi bin kilometrede motor kilitlenmiş getiriyor bana. Şaka değil, bu kardeşimiz neredeyse yeni bir motor fiyatı ödeyecek, yazık günah. Motorun her arızası sana haber verir. Fren tutmaz, anlarsın. Ses gelir, ararsın. Kayış kopar toplarsın. Ama yağ…
Bunun şakası olmaz motor elden gider pahalıya patlar.
Bu arada yaz okuyucularına da harcıâlem yağ kullanmasınlar. Kötü yağ sıkıntı çıkarıyor. İki lira fazla versinler, bildik markalardan şaşmasınlar.
Çin, Japon, Alman, İtalyan var bir sürü motor. Peki senin tercihin hangileri Usta?
Ne için alacağına bağlı. Uzun soluklu motorcular, servis ve yedek parçası olanı tercih eder. Genelde Honda ve Yamaha kullanırlar. Çin malı, 45’e yakın marka var, al birini vur ötekine. Sadece Mondial’in parçaları kolay bulunur, gerisine bakma. Eskiden Hintli Bajaj’lar da çabuk dağılırdı, son yıllarda kendilerini topladılar.
-Peki Usta kaç senelik bu sevda, mesleğe nasıl dönüştü?
Dolu dolu 16 yıl oldu, elhamdülillah. İlk Recep Usta’mın yanında başladım. Gençlik yılları Samsun’da geçti. Motor sevdası Jawa ve CZ’ler, bir de IZH Planetler ile başladı. Allah nasip etti, Mecidiyeköy Gülbağ’da 11 sene önce bu dükkânı açtım sonunda.
-Ben de alsam diyorum şööle küçük bir motor, tın tın tın evden işe gitsem sağdan sağdan.
Bize gelen kazalara bakıyorum da sadece %10 önden vurmuş, %90’ı ya arkadan sıkıştırılmış, ya yandan. Yani motorun hızlı olacak ki kaçabilesin. Yoksa ensende biter, tepene çıkarlar.  Emniyet istiyorsan motorun atak olacak. Açıp gazı, uzayacaksın icabında.
 - Güçlü olsun yani biraz.
Evet, en azından trafiğin akışına ayak uyduracak kadar.
Usta’m başka iş?
Yeter battığın artık bulaşma yağa.

OLMAZSA OLMAZ…
Motosiklet lastik demektir. Pahasına bakmamalı. Yol tutuşu ve durma mesafesi denenmişini takmalı. Üzerinde can taşıyorsun, 100-200 liranın hesabı yapılmaz.
Mesela yerli lastiğimiz ANLAS’ı beğeniyorum. Evet diğerlerine göre biraz erken yıpranıyor ama yumuşak, kuru veya ıslak zeminde sahibini yolda tutuyor.
Zaten yurdumuzda motorluya saygı yok. Altı tane gözünüz olmak zorunda. Biri önde, iki yanda, biri arkada, hatta yerde ve havada. Tetikte olacaksın daima.
“Ama ben haklıydım!” Bunu demenin bir manası yok, canına bir şey geldikten sonra.  Biz motorcular, niyet okuyoruz âdeta. Bu adam ne tarafa döner acaba? Sinyal vermeden kırar mı, otobanda durup geri geri gelir, çarpar mı? Tali yoldan çıkan olur mu, araç aralarından yola atlarlar mı? Bilhassa kör noktalardan ödüm kopuyor. Park eden arabaların yanından da mesafeli geçmelisin, adam pat diye önüne kapı açar, paralanırsın Allah muhafaza.

EĞİTİM ŞART
Bir motorcuya desen ki “git debriyaj balatasını bitir” üç gün uğraşsa başaramaz. Acemiye ver, yesin gelsin anında. Eğer sen debriyajı sıkmazsan, yüksek vites ile kalkmaya çalışırsan...
Hiç unutmam bir genç geldi.
Debriyaj bitmiş. Ki kullandığı motorun en iyi aksamı şanzıman. Motor çalıştığı firmaya ait, iş bitene kadar bekledi başımızda. Konuşkan da biri. “Yok bende 600 RR vardı da filan” Şöyle uçarım, böyle kaçarım, bir sürü laf. Neyse değiştirdik parçayı verdik gitti. Ertesi gün yine geldi fesübhanallah, yine şanzıman, yine debriyaj. Hatayı yaptığımız işçilikte aradım? Neyse değiştirdik verdik, kusura bakmayın dedik filan. Bir sonraki gün sabah bismillah, kapının önünde aynı motor. Haydaaaa. “Abi yine bu arıza.”
“Kardeş sen onu bırak git, şu saat gel” dedim. Değişiklikleri yaptım, dükkân önü dik rampadır motoru 3. viteste bıraktım. Geldi. Oldu mu? Oldu.
Bastı kontağa verdi gazı, car car car, yüksek vitesle kalkmaya çalışıyor. Gittim kontağı aldım, şirketini aradım. Böyleyken böyle, ondan mı alırsınız, siz mi ödersiniz bilmem, motorunuz burada, üç debriyaj parası yollayın teslim alın. Dünyanın masrafı, cepten gidecek yoksa. Ben tamirciyim, acemi yetiştirmiyorum burada.
 - Ya tek tekercilere ne demeli Usta’m?
Yaptıkları akla ziyan. Vereceksin gazı, debriyaj tokatlayıp zıplatacaksın. Şakası yok. Kafa üstü düşebilirsin asfalta. Hadi mal senin, can senin, ya çevrendeki insanlara verebileceğin zarar? Bencilliğin holigan hâli, en ağır şekilde cezalandırılmalı, caydırılmalılar.

MOTORCULARI YOK SAYIYORLAR
Bunları hep konuşuyoruz.
Motor camiasının dışındaki arkadaşlar “Seni tanıyana kadar trafikte motorların farkında bile değildik” diyorlar.
l Motorcular da bir araç kullanıyor, altındaki makinenin maddi manevi bir değeri var. Ehliyetse ehliyet, vergiyse vergi, sigortaysa sigorta. Ama yok sayılıyorlar. Senin ne işin var bu şeritte, çekil kenara, daat daat. Parmak sallıyorlar azarlarcasına. Böylesi gelir vurur da… Bu yüzden motorcu paraya kıyıp kıyafet alacak. Bakkala bile gidiyor olsa kaskını takacak. Mont veya tulum, dizlik, eldiven ve kolluklar. Bileğini korusun diye, çizme tarzı bir şey olacak ayağında. Yoksa basit bir düşüşte bile asfalt etini sıyırır alır, diziniz dirseğiniz harap olur, aylarca yatarsınız askıda.

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...