Gelin kaynana çatışmasında zararı aile görüyor

Gelin kaynana çatışmasında zararı aile görüyor

YAŞAM Haberleri

Geleneksel aile yapısına sahip bireylerde daha fazla görülüyor gelin ve kayınvalide çatışması.

CANAN ERASLAN

Bu aslında Türk toplumunun erkek evlada biçtiği rolle de ilgili. Anneler erkek evlatlarını neredeyse kendilerine bağımlı yetiştiriyorlar. Büyüyüp evlenme vakti geldiğinde de hiç kimseyi ona layık görmüyorlar. Biri çok esmerdir, diğeri fazla sarı. Ya kiloludur ona göre gelin adayı ya da çelimsiz. Boyu fazla kısa, ya da uzun... Bütün bedensel özellikleri güzel olsa da “Boyu güzel olanla değil huyu güzel olanla geçer ömür” şeklinde deyimimiz girer devreye.
Ya gelin adayı? Büyük çoğunluğu kayınvalideyi problem olarak görür. Evlilikle ilgili adımlar sırasında çıkan bütün problemler de aslında her iki tarafın karşısındakini tanımadan, ön yargı ile adım atmasından kaynaklanır. Sonra da olan herkese olur. Gelin ve kayınvalide arasındaki sebepsiz gerilim, her an ortalıkta dolaşan negatif duygulara sebep olur önce. Onlar böyle yaklaştıkça da ilişkilerin iyiye gitmesi neredeyse imkânsızdır. Erkek annesi “Ben oğlumu dokuz ay karnımda taşıdım, gözümün bebeği gibi baktım. Benden vazgeçemez” diye düşünürken gelin de “Artık o evlendi, kalbinde sadece ben varım” demeye başlıyor. Bu da zaten çatışmanın fitilini daha ilk görüşte ateşleyen tehlikeli iki düşünce olarak bütün hayatı etkiliyor. 40 yıllık gelin kaynana çatışmasına bile şahit oluyoruz. Zaman geçiyor, ön yargı geçmiyor.

Gelin kayınvalide ilişkisi nasıl olmalı?
Elbette bütün gelin ve kayınvalide ilişkilerinin gergin olduğunu söylemek mümkün değil. Kayınvalidesine gönülden ‘Anne’ diyenlerle, gelinini gerçek kızı gibi gören kayınvalideler de var. Evet çoğunlukta değiller ne yazık ki ama var. Onların ilişkilerine bakıldığında da iki tarafın da egolarından sıyrıldığını görmek mümkün. Bazıları geçmişte kendisinin yaşadığı sıkıntıları kendi evladına yaşatmamak için, bazısı da gerçekten pozitif bir düşünceye sahip olduğu için karşısındakine evladı gibi davranıyor, ‘Kızım’ diyor. Batuhan Toprak, en iyi ilişki için şu tavsiyelerde bulunuyor: Kayınvalidesini sevmeyen gelin şöyle düşünmeli: Benim eşimin annesi. Onu doğurmuş, büyütmüş, emek vermiş. Sırf bu yüzden bile saygıyı hak ediyor. Aynı şekilde kayınvalide de gelini için “Oğlum bu kişiyi eş diye seçmiş, ona değer vermiş” diyerek yaklaşmalı. Gelen danışanlarında gördüğüm en büyük meselelerden biri, erkeğin bir tarafı tutmak gibi hataya düşmesi. Burada erkeğe büyük rol düşüyor. Mutlu olmak istiyorsa objektif olup dengede tutmayı bilmeli.

Her şeye rağmen susan, çok eziliyor
Yine geleneksel ailede yetişen kız çocukları “İdareci ol kızım, o senin eşin. Alttan al, yuvayı dişi kuş yapar” şeklinde yetiştiriliyor. Evlendiğinde ise büyük çoğunlukla eziliyor. Uzman Psikolog Batuhan Toprak, çocukları yetiştirirken “Kimseye saygısızlık yapma ama kendini de ezdirme” tarzında davranılmalı. Bu durumda evliliklerde de kişiler birbirlerini incitmeden çizgilerini koruyabilir. Aksi hâlde sürekli alttan alan, idare eden kişi duygularını bastırdığı için depresyona giriyor” diyor.

Ölmesini isteyecek kadar nefret etmek!
İnsanların birbirine sevgisinin atılacak tek adımla artacağına dair tuz hikâyesi anlatmıştım birkaç yıl evvel sizlere. Kayınvalide ile gelin, birbirlerinden öldüresiye nefret ediyordu. Bir gün gelin dayanamayıp aktara gider. Kayınvalidesini öldürmek için bir toz ister ama bu toz yavaş yavaş öldürecek, onun öldürdüğü anlaşılmayacaktır. Aktar ‘Peki’ der ve ekler: Bundan her yemeğine çok az koyacaksın. Fakat kimse anlamasın diye kayınvalidene çok iyi davranacaksın. Anneciğim de, sev, sohbet et hatta. Gelin denileni yapar. Kayınvalidesine çok iyi davranmaya başlar. O ‘Anneciğim’ dedikçe kayınvalidesi onu bağrına basar, çok iyi davranmaya başlar. Gelinse yaptığından pişman hâlde koşar o aktara: Aman bana çare. Ben kayınvalidemi artık çok seviyorum. O da beni çok seviyor. Allah aşkına bana o zehrin panzehrini verin. Aktar oturtur gelini ve anlatır: Bak kızım, nefretin panzehri sevgidir. Sen sevgiyle yaklaşınca kayınvaliden de seni kızı gibi bağrına bastı. Ben sana sadece tuz vermiştim. Bana böyle geleceğini biliyordum...

Yeni evliler ayrı eve çıkmalı
Uzman Psikolog Batuhan Toprak, aile çatışması sebebiyle kendisine gelen kişilerde eğilimin karşı tarafı suçlamak olduğunu, onların pozitif tarafa geçip öyle bakmasının sağlanması hâlinde ise ilişkilerin düzeleceğini söylüyor. Tek mesele ilk adımı kimin atacağı ama kim atarsa atsın sonuç, herkesin mutluluğu... Toprak’ın anne babalarla yeni evlilere de bir tavsiyesi var: Gelin ve kayınvalidenin aynı evde oturma sıklığı azaldı ama bitmedi. Ev ayrı olursa saygı korunabilir.

 

 

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...