Fakir ve bakir: Bangladeş

Fakir ve bakir: Bangladeş
YAŞAM Haberleri

Halkının yüzde 95’i Müslüman olan Bangladeş; esmer tenli insanları, boğuk ve nemli havasıyla tipik bir uzak Asya ülkesi. Ne var ki bu topraklar, tabii güzellikleriyle değil fakirliğiyle ve ucuz iş gücüyle anılıyor.

Hazırlayan: FATİH SELEK

Bengal Körfezi’nin yanında yemyeşil bir ülke.
‘Yeryüzünün çatısı’ diye tabir edilen Tibet ve Nepal’den doğan nehirler, damar damar yayılıp burada okyanusla buluşuyor.
Bu yüzden buraya “okyanusa akan nehirler ülkesi” bile denilebilir. Ne var ki bu topraklar, doğal güzellikleriyle değil fakirlikle ve ucuz iş gücüyle anılıyor. Bu yönüyle aslında yakın komşuları Hindistan, Pakistan, Burma, Tayland, Kamboçya ve Vietnam ile aynı kaderi paylaşıyor. Komşularını saydığımıza göre geriye tahmin edeceğiniz üzere bir tek ülke kalıyor.
Evet bahsettiğim, Bangladeş.
Halkının yüzde 95’i Müslüman olan Bangladeş; esmer tenli insanları, boğuk ve nemli havasıyla tipik bir uzak Asya ülkesi. Kurulduğu alan bizim İç Anadolu bölgesinden biraz küçük. Ama nüfusu Türkiye’nin iki katından fazla.
Dar bir bölgeye 170 milyon insanı sığdırmaya çalışırsanız ne olur?
Ne olacak!
Tabii ki kalabalık, kargaşa, kaos...
Ülkenin yolları ve altyapısı yetersiz. Trafik, eski İngiliz sömürüsü bütün ülkelerde olduğu gibi soldan işliyor. Direksiyonlar sağda yani.
Sabah günün ağarmasıyla birlikte insanlar yollara düşüyor.
Bu koşturmaca gece yarısını vurana kadar sürüyor.

Fakir ve bakir: Bangladeş

AÇILIN TOMTOMLAR GELİYOR
İki şeritli kırık dökük yamalı yollar, “rikşa” ya da “tomtom” denilen üç tekerlekli araçlarla dolu.
Koca koca otobüslere kafa tutan bu vasıtaların çoğu elektrikli veya gazla çalışıyor. Bu, hava kirliliğini ciddi oranda azaltıyor.
Rikşaların renkli süslemeleri, Bangladeşlilerin beğeni anlayışına işaret ediyor.
Ülke genelinde akıl almaz bir trafik var. Herkes korna ile devamlı birbirinden yol istiyor.
Türkiye’de ancak bir düğün konvoyunda duyabileceğiniz kadar yoğunluklu korna gürültüsü, alışık olmayanın başını şişiriyor.

BİR PANTOLON FİYATINA
Ülkede taş yok. Her yer toprak.
Ve her yer pirinç tarlalarıyla ve tropikal meyve ağaçlarıyla dolu.
Ağırlıklı geçim kaynağı tarım.
Bir de şehirler, ucuz iş gücünün merkezi. Mesela “Bangladeş’in İstanbul’u” diye nitelendirebileceğimiz 26 milyonluk liman kenti Chittagong’da dünya tekstil devleri için üretim yapılıyor.
Ülkenin para birimi taka. Bir dolar yaklaşık 84 takaya tekabül ediyor. Asgari ücretlinin maaşı 8 bin taka. Yani yüz dolar civarında. Ne hazin ki onların ellerinden çıkan bir adet pantolonun Batı ülkelerinde ve hatta Türkiye’deki mağaza fiyatı da 100 dolar.

Fakir ve bakir: Bangladeş

GÜNEŞ, KUM, DENİZ...
Okyanus kıyısında yer alan bir ülkenin turizminin gelişmiş olması umulur. Fakat burası öyle değil.
Adını Arakanlıların sığındığı mülteci kamplarıyla duyuran Cox’s Bazar, ülkenin üçüncü büyük şehri. Okyanus kıyısındaki kumsalı eşsiz güzellikte. Ki burasının dünyanın yekpare en uzun plajı olduğu söyleniyor. Buna rağmen turizmi yok. Mayo ile denize girmek, kumsalda güneşlenmek yasak. Şehrin merkezine çıkan bölgede sıralanmış şezlonglara uzanan halk, denize bakmanın keyfini çıkarıyor.
Kumsalın yanında kurulan pazarda ise envai çeşit inci boncuk satılıyor. Okyanustan çıkan inciler makul fiyatlara alıcı buluyor.
Dükkânlar arasında yer yer karşınıza çıkan kurutulmuş balık tezgahları alışık olmayanın burun deliklerini sızlatıyor. Ülkede 10 milyona yakın kişi balıkçılıktan geçimini sağlıyor.
Köşe başlarında tezgâh açan Hindistan cevizi satıcıları, 40 Takaya (yarım dolar) takla atıyor.
Sizin anlayacağınız Bangladeş, Türkiye’nin nereden baksan en az 50 yıl gerisini yaşıyor.

Fakir ve bakir: Bangladeş

ÇARPIŞAN ARABALAR DİYARI
Yollardaki sürtüşmenin hangi boyutta olduğunu araçların kaportalarından anlıyorsunuz. 1960’lardan kalma yolcu otobüsleri birbirleriyle çarpışmaktan ezik büzük. Şoförleri ise cambaz gibi. Daracık yollarda makas nasıl atılırmış, ölüm riski nasıl göze alınırmış görüyor, olanları ağzınız açık izliyorsunuz.

ÜÇ NOT
Sevindim: Bangladeş’in toprakları çok bakir. Yağmalanmamış kıyılar, insan eli değmemiş ormanlar, yatakları değiştirilmemiş nehirler sevindiriyor.
Üzüldüm: Bangladeş, dünyanın en fakir ülkelerinden biri. Fakat nüfus bakımından dinamik. Fakirlik öyle kabullenilmiş ki, varlıklarını ve güçlerini kullanmaktan acizler.
Kızdım: Bangladeş Müslüman bir ülke. Ne var ki temizlik konusunda Müslümana yakışır durumda değiller. Sokaklar, yollar, nehirler her yer pis.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...