Dolaptaki yığınları paylaşma zamanı

Dolaptaki yığınları paylaşma zamanı

YAŞAM Haberleri

Bu salgın bize çok şey öğretti. Hemen her gün hayatın muhasebesini yapar olduk... Boş bıraktığımız sokaklara yaban hayvanları inip, sahillerde kuşların özgürce buluştuğunu görünce anladık dünyanın sadece bize ait olmadığını.

CANAN ERASLAN

Bir eşofman, bir kazakla günler geçirince gördük o dolaplar dolusu takım elbise, döpiyes ve onlarca ayakkabı olmadan da yaşanabileceğini.
Belki de hâlâ taksitlerini ödediğimiz, ayağımızı yerden kessin diye değil, ‘daha güzel be’ diye aldığımız o lüks araç, otoparkta öylece beklerken anladık aslında neye mal olduğunu... Bakın, şimdi ne benzin parası var, ne muayenesi, bakımı...
Koca plazalardaki iş yerlerimizi evdeki küçücük masaya sığdırdık... “En iyi okula gönderiyorum” diye övündüğümüz çocuklar da mahalle okuluna giden de aynı ekrandan alıyor eğitimini. Spor yapacağım diye para döküp de gitmediğimiz salonlar da eve sığdı, sırf selfie çekip paylaşmak için gittiğimiz lüks lokantalar da. Hepimiz birer pasta, ekmek, yemek ustası olmak üzereyiz. Hani kitap okumaya zaman bulamıyorduk? Çocuklarla ilgilenmek, sevdiklerimize zaman ayırmak mümkün olmuyordu zamansızlıktan? Şimdi bol bol zamanımız var işte.
Tamam, muhasebeyi yaptık da ne olacak şimdi?
Bence artık hayata gerçek anlamını verme zamanı. Dolaplar dolusu kıyafeti; tek elbisesini akşam yıkayıp sabah giymek zorunda olanlarla, varlığını unuttuğunuz onlarca ayakkabıyı, ayakkabı alamayanlarla paylaşma zamanı...
“Çalışmak için yaşamak” yerine “Yaşamak için çalışma” şekline dönüştürmek, sevdiklerimize zaman ayırmak, dünyayı diğer canlılarla paylaşmak için karar verme zamanı...

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...