Değeri unutulabilir hissettirdiği asla!
YAŞAM Haberleri
Sevgi, dünyanın en güzel duygusu, sevdiklerimizin değeri ise sonsuz...
Canan ERASLAN nbsp;
Evet, 14 Şubat Sevgililer Günü... nbsp;O, ister eşiniz, ister eş adayınız, ister anneniz veya babanız olsun... Önemli olan mutlu etmek…
***
Hazırladığımız ilavede sayısız seçenek var. Her biri çok güzel hediye olabileceği gibi, sizin özel olarak hazırlayacağınız bir sürpriz için fikir de verebilir.
Ama benim söylemek istediğim, ne alırsanız alın, hatta almayın; yıllarca unutulmayacak olan tek şey, o günün hediyesi değil, unutulmaz "anları" olacaktır.
Biz, dört kardeşiz... Sevgili babacığım, bir sevgililer gününde anneme bir çiçek göndermiş. Ama bunun için önceden plan yapmış. Çiçekçiye gitmiş, her birinde 4 gonca bulunan gülleri tek tek seçmiş. Bir buket yaptırmış ve göndermiş. Anneme neden hepsinin 4 goncalı olduğunu kendisi anlatmak zorunda kalsa da, hem anneme, hem bize hissettirdiği 'çok özel olma' duygusu, aklıma geldikçe gözümü yaşartacak kadar güzel...
Hediyeye değer katmaya ilişkin bir örnek daha:
Ünlü bir gazeteci, geçtiğimiz günlerde arkadaşı olan İstanbul hayranı Alman bakana, doğum günü hediyesi olarak; ünlü ve bol ödüllü rehber Saffet Emre Tonguç'un "İstanbul Hakkında Her Şey" isimli kitabını hediye etmek istemiş. İstanbul'u köşe bucak tanıtan; tarihi yapılarından yalılarına, en iyi yemek sunan mekânlardan eğlence merkezlerine kadar her şeyiyle anlatan bu değerli kitabı, alelade bir pakete sarıp vermek istememiş doğal olarak... Aramış, ünlü mücevher tasarımcısı Sevan Bıçakçı'yı ve bu kitap için değerine eş bir 'muhafaza' tasarlamasını istemiş. O da sanatını konuşturmuş. nbsp;Böylece iki değer bir araya getirilerek hediye sunulmuş...
İnceliğe bakar mısınız? Bir kitap, bu kadar değerli olunca, sunuşu da değerli olsun diye günlerce plan yapılmış. Hissettirdiği de 'muhteşem' olmuştur mutlaka.
Bir örnek daha:
Bir arkadaşımın eşi, özel bir günde bir tektaş almaya karar vermiş. Kuyumcuya gitmiş, karatı da fiyatı da epey yüksek bir yüzük almış. Eşinin çok sevineceğini düşünerek, dayanamamış, daha kapıda uzatmış... Arkadaşım bu sunuşa üzülse de belli etmemiş. Açmış paketi, içinde hediyenin değeriyle tezat, basit bir kutu... Hatta açma-kapama mekanizması bile bozuk.
Yıllardır bunu konuşuruz. Yüzüğü, fiyatını ve karatını değil, bozuk olan kutusunu!
İşte dediğim bu... Hediyenin değeri unutulabilir ama hissettirdiği asla!
Evet, 14 Şubat Sevgililer Günü... nbsp;O, ister eşiniz, ister eş adayınız, ister anneniz veya babanız olsun... Önemli olan mutlu etmek…
***
Hazırladığımız ilavede sayısız seçenek var. Her biri çok güzel hediye olabileceği gibi, sizin özel olarak hazırlayacağınız bir sürpriz için fikir de verebilir.
Ama benim söylemek istediğim, ne alırsanız alın, hatta almayın; yıllarca unutulmayacak olan tek şey, o günün hediyesi değil, unutulmaz "anları" olacaktır.
Biz, dört kardeşiz... Sevgili babacığım, bir sevgililer gününde anneme bir çiçek göndermiş. Ama bunun için önceden plan yapmış. Çiçekçiye gitmiş, her birinde 4 gonca bulunan gülleri tek tek seçmiş. Bir buket yaptırmış ve göndermiş. Anneme neden hepsinin 4 goncalı olduğunu kendisi anlatmak zorunda kalsa da, hem anneme, hem bize hissettirdiği 'çok özel olma' duygusu, aklıma geldikçe gözümü yaşartacak kadar güzel...
Hediyeye değer katmaya ilişkin bir örnek daha:
Ünlü bir gazeteci, geçtiğimiz günlerde arkadaşı olan İstanbul hayranı Alman bakana, doğum günü hediyesi olarak; ünlü ve bol ödüllü rehber Saffet Emre Tonguç'un "İstanbul Hakkında Her Şey" isimli kitabını hediye etmek istemiş. İstanbul'u köşe bucak tanıtan; tarihi yapılarından yalılarına, en iyi yemek sunan mekânlardan eğlence merkezlerine kadar her şeyiyle anlatan bu değerli kitabı, alelade bir pakete sarıp vermek istememiş doğal olarak... Aramış, ünlü mücevher tasarımcısı Sevan Bıçakçı'yı ve bu kitap için değerine eş bir 'muhafaza' tasarlamasını istemiş. O da sanatını konuşturmuş. nbsp;Böylece iki değer bir araya getirilerek hediye sunulmuş...
İnceliğe bakar mısınız? Bir kitap, bu kadar değerli olunca, sunuşu da değerli olsun diye günlerce plan yapılmış. Hissettirdiği de 'muhteşem' olmuştur mutlaka.
Bir örnek daha:
Bir arkadaşımın eşi, özel bir günde bir tektaş almaya karar vermiş. Kuyumcuya gitmiş, karatı da fiyatı da epey yüksek bir yüzük almış. Eşinin çok sevineceğini düşünerek, dayanamamış, daha kapıda uzatmış... Arkadaşım bu sunuşa üzülse de belli etmemiş. Açmış paketi, içinde hediyenin değeriyle tezat, basit bir kutu... Hatta açma-kapama mekanizması bile bozuk.
Yıllardır bunu konuşuruz. Yüzüğü, fiyatını ve karatını değil, bozuk olan kutusunu!
İşte dediğim bu... Hediyenin değeri unutulabilir ama hissettirdiği asla!
'da Takip Edin!
