Bodrum mandalinası cips ve lokum oldu

Muğla'nın Bodrum ilçesinde yetişen, kokusu ve aromasıyla dünya çapında ün kazanan "Bodrum mandalinası", meyvesinin yanında gazoz, reçel, cips, lokum gibi birçok alternatif ürünüyle de dikkati çekiyor.
Bodrum Yarımadası'nın farklı bölgelerinde bulunan 5 bin dönümlük mandalina bahçelerinden yılda 3 bin tona yakın rekolte elde ediliyor. Bodrum'da rengi, kokusu, aroması ve çekirdeğiyle ünlü mandalinanın yanında satsuma, klemantin çeşidi ile Washington portakalı da yetişiyor.
Bitez ve Ortakent-Yahşi mahallelerinde eski Bodrum evleri arasında bulunan mandalina bahçeleri ise kış mevsiminde görsel bir şölen sunuyor.
Bodrum Turunçgil Üreticileri Birliği Başkan Vekili ve 60 yıllık mandalina üreticisi İsmail Akpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bodrum mandalinasının çeşidi olan "satsuma" ve "klemantin" hasadına 10 gün önce başladıklarını söyledi.
"Mandalina bahçelerini satmayın"
Bodrum mandalinasının rekoltesinde önceki yıla oranla yüzde 30'a yakın düşüş olduğunu belirten Akpınar, bunun sebebinin iklim ve hava şartlarından kaynaklandığını vurguladı.
Kendine has kokusu ve rengiyle Bodrum mandalinasının dünya çapında bilinir hale geldiğini belirten Akpınar, "Mandalina bahçelerinin çoğunun satılmış olduğunu görüyoruz. Bunlar bizi çok üzüyor. Ben üreticilere buradan sesleniyorum, Bodrum'da mandalina bahçeleri olan üreticiler bizi arayabilir." dedi.
Mandalina bahçelerinin önemli olduğuna işaret eden Akpınar, coğrafi işaretli ürün olan mandalinanın Bodrum için oksijen kaynağı olduğuna dikkati çekti.
"Biz mandalinayla büyüdük"
Mandalina tarlalarının satılıp inşaata açılmaması gerektiğine değinen Akpınar, şöyle konuştu:
"Çocuklarımıza bırakmak istediğimiz mandalina tarlaları ne yazık ki yavaş yavaş bakımsızlıktan veya inşaata kurban gidiyor. Ama yöneticilerimiz ve biz elimizden geldiğince buraları korumaya çalışıyoruz. Çünkü onlar da bu bahçelerde büyüdüğü için bunlara önem veriyor. Ben 60 yıldır mandalinayla uğraşıyorum. Mandalina sayesinde okudum, evlendim. Ama yeni nesil bahçeye bakmayı bırakın, bahçeye bile girmiyor."
Mandalina bahçelerine ekonomik durumları iyi olanların bakabildiğini dile getiren Akpınar, "Bu kadar ranta rağmen bu bahçelerin hala duruyor olması mutluluk verici. Biz mandalinayla büyüdük, onunla yaşadık. Bizim mandalinaya vefa borcumuz var. Mandalina Bodrum'da bir iz bıraktı. Bodrum mandalinası literatüre geçen bir ürün oldu. Bu kaybedilecek bir ürün değil. Toprak verirken bunlardan faydalanalım." dedi.
Bodrum mandalinasından çok sayıda ürün elde ettiklerini de anlatan Akpınar, insanların mandalinadan farklı ürün yapmak için çalışmalar yaptığını, bunun da kendilerine mutluluk verdiğini ifade etti.
Mandalinadan üretilen ürünleri yurt dışına pazarlamak için çalışma içerisinde olduklarını da belirten Akpınar, "Gazoz, reçel, lokum gibi mandalinalı ürünlerden yurt dışına göndermek istiyoruz. Bu ürünleri Avrupa ülkeleri çok beğeniyor." dedi.
Mandalina serüveni 300 yıl önce başlamış
Mandalina üreticisi ve turizmci Erman Aras da Bodrum'un mandalinayla tanışmasının, 300 yıl öncesine dayandığını anlattı.
Çin'den başlayan serüvenin Afrika üzerinden adalardan Bodrum'a ulaştığına dikkati çeken Aras, "Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı, bergamut başta olmak üzere birçok narenciye ürününü ilçeye getirmiş. Bodrum mandalinası ticari olarak 1950'li yıllarda kullanılmaya başlamış." diye konuştu.
Bodrum mandalinasının bol çekirdekli ve aromalı bir ürün olduğunu ifade eden Aras, şunları söyledi:
"Denizin ve meltem rüzgarlarının da etkisiyle çok değerli bir ürün haline gelmiş. Yıllarca bir marka olmuş, Bodrum'dan Avrupa'nın doğu blokuna yıllarca ihracatı yapılmış. Ancak Yugoslavya savaşından sonra kaderi değişmiş, tırların geçişi yasaklanınca Bodrum'daki tesiste kapanınca Bodrum mandalinası kaderine terk edilmiş. Turizmin özellikle ilerlediği yıllar olan 90'lı yıllarda mandalina bahçeleri artık yavaş yavaş terk edilip yerlerini inşaata bırakmış. Biz bu nedenden dolayı çok üzgünüz. Böyle değerli bir ürünün kesinlikle kaybolmaması gerekir. Bahçelerimizin korunması gerekir. Ürünlerin pazardaki yerini bulması gerekir."