Bizimle büyüyen derin acı

Türkiye, 1999'da saatler 03.02'yi gösterdiğinde 17 Ağustos sabahına büyük bir acıyla uyandı. 7,2 büyüklüğündeki 45 saniye süren sarsıntıda binlerce hayat enkaz altında kaldı, binlerce kişi yaralandı. Tüm Türkiye, depremin 21. senesinde aynı saatte hayatını kaybedenleri andı. Pek çok şehirde ölenler, rahmetle yâd edildi. Sakarya, Kocaeli, Gölcük, Bursa, Yalova başta olmak üzere İstanbul'da anma programları düzenlendi. "Sessiz yürüyüş"lerin yapıldığı Yalova'da ölenlerin isimlerinin yazılı olduğu mermer blokların bulunduğu anıta gelen katılımcılar, deprem günü çekilen fotoğrafların olduğu salonları gezdi, o gün kaydedilen kurtarma görüntülerini izledi. Saat 03.02'de ise hayatını kaybedenler için eller semaya açılarak hep birlikte dualar edildi. Kur'ân-ı kerim ve salaların okunduğu, hatim dualarının yapıldığı programda duygu dolu anlar yaşandı. İstanbul'un Avcılar ilçesinde de Marmara Caddesi Deprem Anıtı önünde düzenlenen törenle 'asrın felaketi'nde can veren binlerce vatandaş unutulmadı. Depremde yakınlarını kaybedenler, uzun süre gözyaşı döktü. Öte yandan, 17 Ağustos'a saatler kala İstanbul İl Afet Acil Durum Arama ve Kurtarma Birliği Müdürlüğünde “Deprem Anı Tatbikatı” gerçekleştirildi. Binaların afet riskine uygun olması gerektiğine işaret eden AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu “Allah, memleketimizi korusun, tedbir almamız lazım” ifadesine yer verdi.

DEPREM SİGORTASI YAPTIRMADAN OLMAZ
Depremle yaşamayı öğrenmek mecburiyetinde olan Türkiye’de deprem sigortası yaptırmak da hayati önem taşıyor. 2000 senesinden bu yana uygulanan Zorunlu Deprem Sigortası, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından yapılıyor. Türkiye’de 2020 Ağustos'u itibarıyla sigortalılık oranı yüzde 55,10. Bölgelere göre sigortalık oranına bakıldığında Marmara Bölgesi yüzde 67,30’la ilk sırada yer alıyor. İkinci sırada ise Ege Bölgesi bulunuyor. Ege Bölgesi’nde sigortalılık oranı ise yüzde 53,40 olarak kayıtlara geçti.

KIZINI VE OĞLUNU KAYBETTİ
Asrın felaketinde oğlunu ve kızını kaybettiğini gözyaşları içinde anlatan Hülya Dileken “Küçük kıyameti yaşadık. Deprem değildi. 17 yaşında oğlum, 14 yaşındaydı kızım. Kızımın mezarı burada. Oğlumunki Sivas’ta. Evlat acısı çok zor. Rabb'im bunu da depremi de hiç kimseye göstermesin” diye konuştu. Anma programına katılan bir diğer kişi ise göçük altından kurtarılan, ancak depremde annesini kaybeden İlker Özkap idi. Özkap “21 yıldır değişen bir şey yok, kaybettiklerimiz var. Gençliğimiz gitti, acılar nasırlaşıyor, ama unutulmuyor, hâlâ taze” dedi.