'Bir şeyin yok' dediler, eve gitti öldü

Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli doktor E.D. hakkında 28 yaşındaki Gülseren Dağtekin'in ölümüne neden olduğu iddiasıyla 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Cep telefonu ticareti yapan 32 yaşındaki Zeki Dağtekin, 6 Haziran 2012 günü eşi 1 çocuk annesi Gülseren Dağtekin'i ayağındaki şişlik şikayetiyle Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. İddiaya göre, hastaneye ayağının üzerine basamayacak kadar kötü durumda giden genç kadın, kan pıhtılaşması hastalığı olduğunu, kendisiyle ilgilenen doktor E.D.'ye söyledi. Ancak kadın ağrı kesici yapılarak taburcu edildi.

Acil servisten çıkarken, Gülseren Dağtekin'in ayağının üzerine basamadığını gören doktor E.D., genç kadını tekrar çağırıp sedyeye yatırdı. Çağırdığı beyin cerrahi uzmanının tekrar muayene ettiği genç kadına, 'bir şeyin yok' denilerek eve gönderildi. Ancak evinde bir süre sonra fenalaşanınca götürüldüğü Başkent Üniversitesi Yüreğir Hastanesi'nde tedaviye alanına genç kadın 11 Haziran'da öldü.

Zeki Dağtekin, eşini ilk götürdüğü hastanenin acil servis doktoru E.D. hakkında gerekli müdahaleyi yapmadığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatan Cumhuriyet Savcısı, Doktor E.D. hakkında 'Görevi ihmal' suçundan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.

Suçlamayı kabul etmeyen tutuksuz doktorun yargılaması Adana 6'ıncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam ederken Zeki Dağtekin, Dr. E.D.'nin cezalandırılmasını istedi. Dağtekin, "Eşimi ilk hastaneye götürdüğümde doktorlara kan pıhtılaşması hastalığı olduğunu söylememe karşın 'bir şey' yok denilerek ağrı kesici yapılıp gönderildi. Eşimi göz göre göre ölüme götüren doktorun cezalandırılmasını istiyorum" dedi.

GÜVENLİK KAMERA KAYITLARI BULUNUP İNCELENSİN
nbsp;Eşinin hastaneye girerken göründüğü acil servis güvenlik kamera kayıtlarına Cumhuriyet Savcılığı tarafından el konulduğunu belirten Zeki Dağtekin, ancak bu görüntülerin bilirkişi tarafından doğru incelenmediğini ileri sürdü. Dağtekin, "Eşimde kan pıhtılaşması hastalığı olduğunu acil servise gider gitmez söyledik. Ancak bizimle ilgilenmediler. Bize evham yaptığımızı söylediler. Daha sonra tam taburcu ettiklerinde, ayağındaki sekmeyi görünce bir beyin cerrahı çağırıp tekrar muayene ettirdiler. O doktor da, eşime bir şeyinin olmadığını söyledi. Eşimi bile bile ölüme gönderdiler. Şimdi, eşim hastaneye girerken çekilen güvenlik kamera kayıtlarını bilirkişi incelemiş. Ancak raporunda acil servise normal girip çıktığını yazmış. Kayıtların tekrar incelenmesi için başvurduk. Ancak, mahkeme dosyamızın içinde güvenlik kamera kayıtları yok. Sadece rapor olduğu söylendi. Ne yapacağımızı şaşırdık. Eşimi ölüme gönderip, çoğumu yetim bıraktılar" diye konuştu.