Binlerce Talip var!

2 gün boyunca yaşadıklarımı aktarmaya çalıştım. Meğer benim durumumda olan binlerce genç varmış.
Nerede kalmıştık?.. En son bir uzmana durumumu anlatıp ne yapmam gerektiğini sormuştum. Onun tavsiyesi, "Armudun sapı, üzümün çöpü deme, ailenin bulduğu kişiyle buluşmayı bile beklemeden evlen" şeklindeydi. Yazdıklarımı okuyan annem, gözyaşlarını tutamadı; "Ah oğlum, meğer neler yaşamışsın. Keşke bize anlatsaydın. Kendimi suçlu gibi hissetim" dedi. "Tek evladımın mürüvvetini göremedim" diye sürekli yakınan babam, "Hemen bana o uzmanın numarasını ver. Bi konuşayım. Ayrıca profesör Asena Akdemir haklı, bence onu dinle" şeklinde telkinlerine devam etti. Bu arada, anne babamın ne yazacağımdan haberi olmadığını hatırlatayım. Yani onlar için de sürpriz oldu.
Yazı dizisini okuyanlardan kimi gülüp geçti, kimi halime üzüldü. Beni tanımayan bazı anneler, "Geç olsun, güç olmasın" düsturuyla hemen kız aramaya çıktı. "Anlaşılan yine bana yeni yazı dizilerinin yolu göründü" derken; gelen mesajlardan kanayan bir yaraya parmak bastığımı fark ettim. Mail kutum, "evlen" baskısı yüzünden kariyerini değiştirenlerin, isteme günü başına olmadık şeyler gelenlerin hikayeleriyle doldu. 'Güzin Abla'ya döndüm resmen. Son günü onlara ayırmak istedim. Birlikte okuyalım efendim...
ÖZLENEN?TABLO (MU?)
Demet Akalın, şarkısında mutluluğun formülünü açıklamıştı: Bir sen, bir ben, bir de bebek... Gerçekten öyle mi acaba?...
BABADAN ÇARPICI VAAT: Sen yeter ki evlen araban benden!
"Bu bir emirdir. Fırsatı kaçıramazsın. Bulduğumuz damat adayı tam sana göre. Mezun olmayı beklemene gerek yok. Size destek çıkarım"
Adı: Sezen Akyol
Yaş: 22
Mesleği: Öğrenci
Memleketi: İzmir
Yazıyı okumak, aile baskısı yüzünden evlilikten soğumuş olan bana bile iyi geldi. Tez zamanda düğün haberinizi de alırız inşallah. İsterseniz anneme söyleyeyim hemen halletsin:) Çünkü yıllardır bana her gün koca adayı buluyor. Üstelik daha üniversite öğrencisiyim ve yaşım sadece 22. Sevgilim yok, zaten gönül eğlendirmeye de karşıyım. Ama gel aileme anlat. Her gün aynı diyaloglar...
- Sen bizi kandırıyorsun. Vardır mutlaka gönlünde birisi...
- Anne, inan ki yok. Hem bu devirde doğru düzgün erkek mi kaldı? Yaşım da genç, aceleye ne gerek var?
- Öyle deme kızım... Utanıyorsan biz buluruz sana. Evde kalacaksın valla..
Ablam 28 yaşında muradına erdi. Evliliğe soğuk değilim. Her kadın hayatı paylaşacak birilerini arar. Kafamda kuruyorum: "6 sene içinde kesin düzgün birini bulurum..." Gel de bizimkilere anlat.. Hemen olsun istiyorlar.
Bir gün kuzenimin düğünü için memlekete gittik. Biz orada eğlenirken anneler işi bitirmiş. Talibim üniversite mezunu. Ertesi akşama buluşma ayarlanmış. "Allahım öleyim ben..." Babama istemediğimi anlatmaya çalıştım.
- Nasıl geçineceğini dert etme. Ben size destek çıkarım. Araba da alırız, sen bi 'he' de...
- Madem öyle her ay 5 bin lira istiyorum.
- Bırak şakayı, o buluşma gerçekleşecek!
Madem kaçış yok. Başa gelen çekilir. Sırf karşı tarafı kendimden soğutmak için gün boyu sarımsak yedim. Buluşma saati geldi çattı. Konuşma başlar başlamaz niyetimi söyledim. 5 dakika bile sürmeden kalktım gittim.
Bizimkiler pes etmedi. "Madem öyle işte böyle" dedim, kariyerimi değiştirmeye karar verdim. Sırf bu mevzulardan kaçmak için komiser yardımcısı olacağım. En azından birkaç sene oyalar beni.
ANNEDEN İLK TAVSİYE:
Tıp fakültesinin önünden ayrılma
Adı: Büşra Peçenek
Yaş: 22
Mesleği: Hemşire
Memleketi: İstanbul
Eğitim sistemi beni sizin gibi İstanbul'a değil Samsun'a atadı. İlk defa ailemden ayrılmanın hüznü vardı ama doğma büyüme İstanbullu olunca şehir değiştirmek fikri sıcak geldi. Annem, uğurlamadan önce direkt mesajı verdi: "Mühendislik ya da tıp fakültesinin önünde sürekli tur at. Kendine iyi bir koca bul..." Dediğini yapmadım ama gerçekten istemiş olacak ki hayali gerçekleşti. Rahatsızlandığım bir gün üniversitenin hastanesine gitmiştim. Acilde bana verilen reçeteyi onaylatmak için gittiğimde onu gördüm. İlk bakışta aşka inanmam. Fakat onu ilk gördüğümde "Evleneceğim adam bu işte" dedim kendi kendime.
Tıp fakültesi öğrencisiydi. Ortak bir arkadaşımız vasıtasıyla tanıştık. Kısa bir muhabbetten sonra oradan ayrıldım ama aklım onda kaldı. "Acaba nasıl tekrar görüşebiliriz" diye düşünürken sosyal medyada karşıma çıktı. Facebook'tan hemen ekledim, başladık konuşmaya. Meğer onun da bende gönlü varmış. Hayatta heyecan nedir bilmeyen ben, onun yayında tir tir titriyordum.
Tek problem, ben 19; o 29 yaşındaydı. Fazla sıkıntı haline getirmemeye çalıştık ilk zamanlar. Ama ilerleyen günlerde gerçekle yüzleşmeye başladım. Bende yaşımın verdiği coşku, onda yılların yorgunluğu vardı. Gerçi konuştukça evlilik fikrine ısındım. Önce annem ve kardeşimle sonra babamla tanıştırdım. Annem doktor olduğu için çok sevinçliydi. Her şey yolundayken bir gün bana, "Tükendim, daha fazla dayanamayacağım" dedi; bir daha da aramadı. Sebebini hâlâ araştırıyorum.
SİZİN YÜZÜNÜZDEN
Düğüne gitmez oldum
Adı: Şevval Günaydın
Yaş: 24
Mesleği: Öğretmen
Memleketi: Bursa
Çerkezim. Bizde adettir. Evlenecek çift, düğünlerde seçilir. Ama bende iş olmadığını görünce annem kolları sıvadı. Varlıklı ve saygın bir aile olunca da annemin "Benimkiyle evlenmek isteyen var mı?" sorusunu kimse garipsemiyor.
- Adı Şevval. 1.70 boyunda. 54 kilo. Kızım diye söylemiyorum gayet güzel. Bakmayın kariyer peşinde koştuğuna. Elinden her iş gelir.
Resmen ilanla damat arıyor. Bu kadar da olmaz ki... Birkaç sefer aynı olayı yaşayınca düğünlere gitmemeyi bıraktım. Bu da çare olmayınca kariyer planımı yeniden gözden geçirmek kararı aldım. Geçen sene mezun olacağım okulu bir yıl uzattım. Bu sene iş bulabilirdim fakat hemen evlendirirler diye pilotluk kursuna yazıldım. Bakalım daha ne kadar oyalayabilirim!
ANNEM ÖYLE?BASKI?YAPTI?Kİ!..
Serde erkeklik var ağlayamam
Adı: Mahmut Ürkek
Yaş: 27
Mesleği: Polis
Memleketi: K.Maraş
Sadece kızlar değil ki baskı altındakiler... Polisim. Lise bitti. Polis Akademisi sonucu açıklandığı gün, annem ve yengem elimden tutup doğru müstakbel eşime götürdü. "İstemiyorum, daha hazır değilim" diyorum ama bir kulaklarından girip diğerinden çıkıyor. Tanışmaya bile fırsat bırakmadan tuzlu kahveyi içirdiler. Sinirden kızın yüzüne dahi bakmadım. Reddettim tabii. Ama durmuyorlar ki... Aradan yıllar geçti, neredeyse her ay birini buluyorlar. Ben kaçtıkça onlar yeni metotlar geliştirdi. Artık kızlar ayağıma geliyor. Annem bir türlü ikna edemeyince en sonunda çıldırdı:
- Oğlum, neden böyle yapıyorsun? Erkek evlenmek zorundadır. Madem istemiyorsun. Al şu bileziklerimi sat da ameliyat ol... (Ne ameliyatı olduğunu anlamışsınızdır herhalde)
O kadar ağırıma gitti ki. Şimdi mecburen yuva kuracağım. Erkekliğime laf söyletmem.
GENELLİKLE
Bir kız bir erkekten ne bekler?
Zaman değişti. Eee tabii şarkıcı Çelik'le birlikte kızlar da değişti. Beklentiler annelerine göre çok farklılaştı.
gt; Fiziksel açıdan bana yakışmalı.
gt; Hem karakter hem iş sahibi olmalı.
gt; Hayat görüşlerimiz uyuşmalı.
gt; Beni taşıyabilmeli (fiziki anlamda değil)
gt; Yaşça benden büyük olmalı. Besleyip büyütemem, çocuk gibi.
gt; Maksadı gönül eğlendirmek değil ciddi olmalı.
Bir erkek bir kızdan ne bekler?
Aslında erkeklerin beklentileri çok da değişmedi. Sadece zamana ayak uydurmak zorunda kaldılar. Tabii, bu benim fikrim.
gt; Güzel, bakımlı ve çekici olmalı.
gt; "Çalışma" dersem çalışmamalı.
gt; İyi yemek yapabilmeli. Temiz olmalı.
gt; İyi günde kötü günde yanımda olabilmeli.
gt; İlişkilerde fazla tecrübe sahibi olmamalı.
gt; Çok konuşmamalı.
gt; Erkek sonuçta, hem döver hem sever düsturunu kabullenmeli!
Not: Kimseyi rencide etmemek için okuyucuların gerçek isimlerini vermedik.
TALİP KARAKAŞ ANLATIYOR
talip.karakas@tg.com.tr