Akıllı uslu değil koşan, oynayan deli çocuk olsun

Akıllı uslu değil  koşan, oynayan deli çocuk olsun
YAŞAM Haberleri

“Birçok anne baba, psikolojik şiddetle ezdiği çocuklarının davranışını ‘akıllı uslu’ olarak tanımlayıp kendini teselli etti. Hareketli çocuklara da ‘hiperaktif’ deyip ilaca boğduk. Hâlbuki pedagojide akıllı uslu çocuk yoktur. Çocuk delidir... Koşar, coşar, düşer, ağlar... Ruhen ve bedenen özgür olabildiği kadar gelişir.

CANAN ERASLAN

Geçmişte anne ve babalar çocuklarının akıllı uslu olmasıyla övünür, çocuğunu iyi yetiştirmiş olmakla övünürdü. Sonradan ‘özgür çocuk’ modası başladı genç anne ve babalar arasında. 2 yaşındaki çocuğundan izin alan, 3 yaşındaki çocuğun seçtiği televizyonu, buzdolabını ve hatta arabayı tercih eden genç ebeveynler çoğaldı etrafımızda. Bilmiş laflar eden çocuklar ‘zeki’, az konuşanlar ‘problemli’ ilan edildi aynı nesil ailelerde. Koltuk tepelerinde koşan, sürekli hareket hâlinde olan, yerinde durmayan çocuklar ‘hiperaktif’, tek başına oynayanlar içine kapanık oldu. Üstelik aileler her ikisini de ‘problemli’ ilan edip ilaç verdi minicik çocuklarına. Hâlbuki çocuk oynadıkça, enerjisini dışa attıkça gelişiyor hem beden hem ruh olarak.

Çocukların doğasına aykırı yetişmesine isyan eden, aileleri radyo ve televizyon programlarıyla, yazılarıyla yönlendirmeye çalışan Pedagog Adem Güneş’in bu görüşleri bu konudaki ‘yaraya’ parmak basıyor.

Diyor ki Adem Güneş “Birçok anne baba, ‘psikolojik şiddet’ ile ezdiği çocuğunun edilgen davranışlarını ‘akıllı uslu’ olarak tanımlayıp kendini teselli eder. Hâlbuki pedagojide akıllı uslu çocuk yoktur, çocuk delidir. Koşar, oynar, düşer, ağlar... Ruhen ve bedenen özgür olabildiği kadar gelişir.” diyor ve ekliyor: Günümüz çocukları koşacak, oynayacak, sağda solda zıplayıp enerjisini boşaltacak olsa anne-babalar hemen telaşa kapılıp ‘Yoksa bizim çocuk hiperaktif mi?’ diye tedirgin oluyor. Oysa hiperaktif olduğu sanılan çocukların birçoğu Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu yaşamıyor, sadece çok hareketliler. Birçok çocuk alt alta, üst üste sıkıştırılmış apartman hayatında enerjisini atacak yer bulamıyor. Evde ne yapacağını da bilemiyor. Koltuklar üzerinde koşuyor, yerde taklalar atıyor, yemek masasında bir türlü rahat oturamıyor. Bu tür çocuklar hiperaktif değil, üzerindeki enerjiyi toprağa boşaltamayan hareketli çocuklardır. Hiperaktif çocuğun davranışları normal çocuklar gibi değildir. Örneğin 6 yaşındaki normal bir çocuk 20 dakika kendini bir konuya odaklayabilirken, hiperaktifler bunu başaramaz. Etraftaki bir şeye yönelir ya da aklına geleni yapmak için ortamdan uzaklaşır. Aklına gelen bir soruyu sorar, daha cevabını almadan başka bir soru sorar. Bunların detaylı incelemesi gerekir. Elbette sebepleri de farklıdır. Yiyecekler, yetiştirilme tarzı, etrafındaki örneklere göre değişebiliyor çocuğun davranışları...

Yerinde duramayan çocuğu ilaca boğuyorlar

Adem Güneş: Yerinde duramayan çocuklara genellikle uyarıcı özelliğe sahip, kokain gibi tesir eden ve kırmızı reçeteyle satılan ilaçlar verilir. Bunlar çocuğu uyuşturup sakinleştirir. Avrupa ülkelerindeki hekimlerin çoğu çocuklara verilen bu uyuşturucu türevi ilaçların bağımlılık yaptığını ve etik olmadığını söyleyerek kullanımını doğru bulmaz. Türkiye’de ise konu hakkında yeterince bilgi sahibi olmayan aileler ve ihtiyatsız davranan uzmanlar sayesinde oldukça zararlı bu ilaçlar yaygın şekilde kullanılıyor. Ayrıca anne ve babalar çocuğun sofrasına koyduğu gıdalara göz atmalı. Suni yiyeceklerde E kodlu olan katkı maddeleri, suni koku ve tat verilmiş abur cuburlar bulunuyor. Kimyasal renkler, gazlarla çocuk hastalığa yatkın hâle de gelebiliyor.

Onlar da çok hareketliydi

Pedagog Adem Güneş, çocuklarındaki enerjiyi keşfetmesi için yazılarında ve söyleşilerinde ailelere şu örnekleri veriyor:

Albert Einstein: Bilim dünyasının en zeki insanı kabul edilir ama eğitim hayatı tam bir dram. Kıpır kıpır olan Albert, sosyal bilgiler dersine dikkatini veremez. Onun derdi fiziktir, matematiktir ama hocası sosyal bilgiler öğrensin diye zorlar, cezalar verir. Sonunda ailesini çağırarak okuldan almalarını söyler. Onlar da Albert’i işe yaramazların gönderildiği askerî okula yazdırır. Askerî okuldaki hocası üstün zekâsını keşfedince bilim dünyasını altüst eden Albert Einstein olur.
Mehmet A. Ersoy: İstiklal Marşımızın şairi, yerinde duramayan, mahalleyi canından bezdiren bir çocuk oldu hep.

Necip Fazıl Kısakürek: Büyük bir enerji deposuydu. Bir türlü dur durak bilmezdi.

Michael Phelps: ABD’li yüzücü. Londra Olimpiyatlarında 15 altın madalya kazandı, 39 dünya rekoru kırdı, tüm zamanların en iyi yüzücüsü oldu.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...