28 Şubat'ın çalınan hayatlarına göre 22 yıl öncesi ve sonrası: Gece ve gündüz gibi

28 Şubat'ın çalınan hayatlarına göre 22 yıl öncesi ve sonrası: Gece ve gündüz gibi

YAŞAM Haberleri

Bir zamanların “postmodern” darbesinin üzerinden koca bir çeyrek asır geçti. Özgürlükler içinde yetişen yeni nesil hiçbir anlam veremese de bir neslin gençliği, umudu ve hayalleri paranoyak ithamlarla ters yüz edildi. “Hayatlara yapılan darbe”nin 23. yılına girilirken o günleri yaşayanlara göre bu, ak ile karanın, iki dünyanın, güneş ve yıldızların arasındaki dağlar kadar bariz ve inkâr edilemez kocaman bir farktı. Dün ile bugünler birbirine o kadar uzaktı, o kadar ayrı gayrıydı.

28 Şubat dayatmasına Malatya’nın Arapgir ilçesinde yakalanan Emine Özdemir, Mehmet Akif Ersoy İlkokulu’nda sınıf öğretmeni olarak geleceğin nesilllerini yetiştiriyordu. Yirmi iki sene sonra o günleri gayet iyi hatırladığını, köy okulunda başladığı görevi sırasında çeşitli zorluklarla karşılaştığını, kendisine uyarı, kınama gibi cezalar verildiğini anlatan Emine Hoca, 28 Şubat’ı “toplumun en zayıf kesimi çocuklar ve gençler üzerinden yürütülen bir savaş” olarak nitelendirdi.

SÜREÇ OLDUKÇA YIKICIYDI
Okulda on öğrencisinin olduğunu, ilçede ondan başka herkesin başını açtığını, kendisinin açmayan tek kişi olarak müfettişler ve yöneticiler için baş belası olarak görülerek, “toplumun huzur ve güvenini bozmak” ile itham edildiğini aktaran Özdemir “Yıkıcı ve üzücü bir süreçti; çünkü kendinizi ifade edemiyorsunuz” dedi.

“BİZ TÜRKİYE’YDİK, ONLAR BAŞKA”
28 Şubat sürecinde hakkının gasbedildiğini belirten Özdemir “İnsanlar sağlık problemiyle de işinden ayrılabilir. İş her şey demek değildir ama birileri geliyor ve ‘Sen burada çalışamazsın’ diyor çünkü sen benden değilsin, ‘Sende benim istediğim yok’. İşte 28 Şubat denen şey buydu. ‘Onlar’ diyorum, çünkü asla ve asla bizler değiller. Biz Türkiye’yiz, onlar başkalarıydı” ifadesini kullandı. Emine öğretmen, yaşadığı 28 Şubat dönemiyle şu anki değişimin farkını “gece ile gündüz” diye tanımlayarak “Her ortamda öğretmen kimliğimin dışında bir Müslüman kadın kimliği olarak değer gördüğümü hissediyorum. Bu beni gerçekten çok mutlu ediyor. Fevkalade bir şey” diye konuştu.

BAZIMIZ YIKILARAK BAZIMIZ GÜÇLENEREK ÇIKTIK!
Emine Özdemir, başörtüsünü sadece inancı gereği takarken yöneltilen suçlamaların kendisini “terörist” ilan edecek raddeye vardırıldığına dikkat çekerek ithamların yüreğinde dinmez yaralar açtığını kaydetti. Özdemir “Zor bir süreçti. Bu süreçten bazılarımız yıkılarak, bazılarımız da daha güçlenerek kalktık. Ümit ediyorum, toplumumuzun büyük bir kısımı güçlenerek kalkmıştır” diye konuştu.

 

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...