Türkiye ile birlikte büyüdük

Bir asrı geride bırakmaya hazırlanan Türkiye Cumhuriyeti, zor günlerden geçti. Darbeler, çatışmalar, ekonomik krizler halkın belini büktü. Türkiye gazetesi, cumhuriyetin ikinci yarısına şahitlik etti. Devletinin yanında, milletinin bağrında yer aldı. Buhranlı yıllarda muhafazakâr insanların sesi oldu. İyiyi alkışladı, yanlışı eleştirdi.

Türkiye, 1980 öncesi sağ sol davaları sebebiyle adı konmamış bir iç savaş hâlindeydi. Bu yüzden siyasi kaos yüzünden birkaç köprü ve baraj dışında kayda değer hizmet yapılamadı.

Turgut Özal ile birlikte serbest piyasa ekonomisine ve yeni bir çağa geçildi. Köprülere köprüler eklendi. Türkiye’nin büyük kısmı elektrikle ve telefonla tanıştı. Özal, Anadolu insanını dünyaya açtı. Yatırımlar arttı.

28 Şubat postmodern darbesiyle ülke yeniden siyasi kaosa sürüklendi. Temeli atılan projeler bir türlü bitirilemedi.

2002 yılında AK Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte ikinci büyük hamle başladı. Yarım kalan projeler tamamlandı. Ülke duble yollar köprüler, tüneller, havalimanları, teknoloji ve savunma yatırımlarıyla büyüdü. Yeni uydu şehirler kuruldu. Eski şehirler âdeta yeni baştan tasarlandı.

Türkiye’nin hamlesi, Türkiye’nin manşetlerine yansıdı.