Paksüt'ün takip eden polislere ceza

Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına, Osman Paksüt'ün avukatı Bülent Acar ve sanık Gökhan Ayhan'ın avukatı Cem Koçak ile diğer sanıklar Nesip Söylemez ve Ahmet Teke'nin avukatı Hüseyin Mehan katıldı.
Avukat Koçak, kamu görevlisi sanıklar hakkında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'a göre yapılmış bir soruşturma ve izin bulunmadığını savunarak, öncelikle bu eksikliğin giderilmesini talep ettiklerini belirtti.
Yargıç Mahmut Kaya, ara kararında, sanıkların üzerine atılı suçun niteliği göz önüne alındığında, 4483 sayılı Yasa'nın 1. ve 2. maddelerine göre, anılan yasanın ancak görev nedeniyle işlenebilen suçlar yönünden uygulanabileceğini anımsatarak, sanık avukatlarının bu yasa uyarınca soruşturma izni alınması yönündeki taleplerinin reddine karar vererek, duruşmaya devam etti.
Paksüt'ün avukatı Acar, daha önceki beyanlarını tekrarladıklarını belirterek, sanıkların cezalandırılmalarını talep etti.
Sanık Ayhan'ın avukatı Koçak, esas hakkındaki savunmasında, olayla ilgili hiçbir delil bulunmadığını ileri sürerek, "Davanın, tamamen katılan tarafın şüphesi, vehmi ve paranoyası üzerine açılmış bir dava olduğunu" ifade etti.
Her an herkesin, bu iddianın şüphelisi konumunda olabileceğini dile getiren Koçak, ilgili suç maddesine ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde çelişkili kararlar var olduğunu ve kişinin özel hayatına ilişkin tam bir tanımlama bulunmadığını söyledi.
Bir insanı suçlamadan önce bununla ilgili kuvvetli deliller olmasına ilişkin, birçok mahkeme kararının bulunduğunu aktaran Koçak, kimsenin vehmi ve şüphesi üzerine kimseye suç isnat edilemeyeceğini dile getirdi.
Müvekkilinin emniyet teşkilatı içinde başarılarıyla bilindiğini ve taltif edildiğini ifade eden Koçak, beraat talebinde bulundu.
Koçak, bir cezaya hükmedilmesi halinde ise "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını" istedi.
Sanıklar Söylemez ve Teke'nin avukatı Mehan da müvekkillerinin beraatını talep etti. Suçlamaları kabul etmediklerini belirten Mehan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde talepleri olmadığını söyledi.

-3'er ay 22'şer gün hapis cezası-

Yargıç Mahmut Kaya, sanıklar Söylemez ve Teke'nin, "özel hayatın gizliliğine ihlal" suçundan bir yıl hapisle cezalandırılmalarına karar verdi. Sanıkların kamu görevlileri olmaları nedeniyle cezayı yarı oranında artıran Kaya, 1 yıl 6 ay hapis cezasına hükmetti.
Kaya, suçun teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle sanıkların cezasını, dörtte 3 oranında azaltarak, 4 ay 25 gün hapis cezasına indirdi.
Sanıkların geçmişi, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları ve cezanın gelecekleri üzerindeki olası etkilerini göz önüne alarak cezayı altıda bir oranında azaltan Kaya, sanıklar hakkında 3'er ay 22'şer gün hapis cezasına hükmetti.
Kaya, sanıkların yargılama sırasında gösterdikleri pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyecekleri yönünde mahkemede kanaat oluştuğu gerekçesiyle TCK'nın 51/1. maddesi uyarınca cezaların ertelenmesine karar verdi.
Sanık Gökhan Ayhan'a da aynı suçtan 3 ay 22 gün hapis cezası veren Kaya, CMK'nın 231/8. maddesi uyarınca sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kararlaştırdı.