Erdoğan: Elimizde 4 saatlik görüntü var
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan, Uludere'de 35 kaçakçının yanlışlıkla öldürülmesi olayıyla ilgili ilk defa konuştu. Erdoğan, "Elimizde yaklaşık 4 saatlik görüntü mevcut. Bu görüntüler üzerinde yine gerek Türk Silahlı Kuvvetlerimiz gerek diğer ilgili birimlerimiz ilgili çalışmalarını yapıyor" dedi. Medyayı eleştiren Erdoğan, "Maalesef köşe yazarı sıfatıyla bazı cambazlar var. Bunlar istihbarat örgütlerimizi, istihbarat örgütlerinden çok daha iyi biliyorlar. Herhalde bunların da istihbarat örgütlerinin içinde böcekleri var" ifadelerini kullandı. Başbakan milletvekillerine yapılan zammı da savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak sınırındaki hava operasyonuyla ilgili olarak MİT'in son anda vermiş olduğu herhangi bir bilgi olmadığını belirterek, "Bunlar 9-10 gün öncesine ait bilgilerdir" dedi. Ölen 35 kişinin sigara-mazot kaçakçılığı yapan kişiler olduklarını belirten Erdoğan, kendilerine yönelik yapılan eleştirilere tepki göstererek, "Hiçbir devlet kalkıp da halkını kastı mahsusa ile bombalamaz. Geçmişte bu tür şeyler belki yapılmış olabilir ama bizim iktidarımızda böyle bir şeyin olması mümkün değil" diye konuştu.
GÜL'ÜN AÇIKLAMASI İÇİN TIKLAYIN
Cuma namazını Üsküdar Kısıklı'da bulunan Abdullah Ağa Camii'nde kılan Başbakan Erdoğan, cami çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erdoğan, Irak sınırındaki hava operasyonuyla ilgili sorular üzerine, "Önceki akşam 18.37 civarında Irak'ın kuzeyin insansız hava araçlarımızın yapmış olduğu uçuşlarda oradaki tespitler esnasında yaklaşık 40 kişilik bir grubun hareket halinde olduğu ki bu bölge tamamiyle terör örgütünün daima hareket halinde olduğu, sürekli olarak bulunduğu, kamplarını değişken olarak kurduğu bir bölge. Bu bölgede yapılan bu uçuş yine istihbarat örgütlerimizin yaklaşık 10 gün kadar önce verdiği bilgi üzerine yapılan bir uçuş ve bu uçuş neticesinde de bu görüntüleri güvenlik güçlerimize geçen insansız hava araçlarının hemen ardından buraya malum iki F-16 uçağımızın kalkması ve bu görüntülerin olduğu bölgeyi de bu F-16 uçaklarımız vurmuştur. Tabii insansız hava araçlarını bu tespitleri bire bir bunlar şudur şeklinde değerlendirilmesi mümkün değil. Sadece orada alınan görüntülerdir" dedi.
Erdoğan, insansız hava araçlarının görüntülerinde 40 kişilik grubun tespit edildiğini, daha sonra yapılan tespitlerde ise bunların sigara-mazot gibi kaçakçılık yapan kişiler olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Bu tür kaçakçılıkların genellikle en fazla 10 kişilik gruplar halinde yapıldığını anlatan Erdoğan, "Tabii kullandıkları yük taşıyıcılar sayısal olarak çok daha fazla olmuş. Burada 40 kişilik bir grubun olması daha önce gerek Gediktepe gerek Hantepe'deki alınan talihsiz neticelerde de biliyorsunuz silahlar bu tür hayvanlarla taşınmıştı. Niçin bunlara müdahale edilmedi diye o zaman yazılı ve görsel medya herkes bu tür eleştirileri yapmıştı. Tabi bunların hepsi birer ibretti, birer tedbirdi. Bu defa ise böyle bir şeye yanlışa güvenlik güçlerimizin düşmemesi ama talihsiz ve üzüntü verici bir netice. Maalesef Uludere'deki üç köyün mensuplarını bu sigara kaçakçılığı yapan grup ve bunların yarıya yakını 20 yaş altı ve diğerleri 20 yaş üstü olan bir gruptu. Burada 35 vatandaşımız ebediyeti intikal etti ve bir vatandaşımız yaralı. Tabii burada üzüntümüz bu noktada büyük" diye konuştu.
"GEREKLİ İDARİ VE ADLİ İNCELEMELER YAPILIYOR"
Gerekli idari ve adli incelemelerin yapıldığını anlatan Başbakan Erdoğan, 35 kişinin cenazelerinin Diyarbakır'dan Adli Tıp'a gönderildiğini ve bütün incelemelerin Adli Tıp yetkilileri tarafından yapıldığını söyledi. Erdoğan, "Bu sabah itibariyle sanırım defin işlemleri de bitmiş olmasın lazım. Bütün oradaki şu anda vatandaşlarımız sahiplerine teslim edildi ve böylece defin işlemleri de devam ediyor. Ben tabii ki oradaki aileleri baş sağlığı dilerken ölülerimize de Allahtan rahmet diliyorum. Bu incelemeler neticesinde gerekli olan neyde bütün bunlarda yapılacaktır. Şu anda gerek savcılık buradaki çalışmalarını sürürken bütün görüntüler ki yaklaşık 4 saatlik görüntü mevcut. Bu görüntüler üzerinde de yine gerek Türk Silahlı Kuvvetlerimiz gerek diğer ilgili birimlerimiz ilgili çalışmalarını yapıyorlar. Bu çalışmalardan sonra da durum çok daha netleşecektir" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, milletvekili emeklilerine yönelik maaş düzenlemesinin Cumhurbaşkanı Gül tarafından veto edilmesiyle ilgili bir soruya da karşılık verdi. Erdoğan, "Bildiğiniz gibi burada 16'ncı madde ile ilgili bir iade söz konusu. Yalnız burada ben olayı iki yönü ile açıklamak zorundayım. Bu konu bana geldiğinde ben arkadaşlarıma şunu söyledim; burada 4 siyasi parti grup başkanvekilleri ile eğer ortak bir metin üzerinde anlaşıyorsanız, ben buna evet derim ama anlaşamıyorsanız evet demem söz konusu değil. Daha sonra grup başkanvekilleri hatta genel başkan yardımcıları nitekim biliyorsunuz Meclis Başkanvekili Meral Hanım'ın da yaptığı bir açıklama var. Çünkü kendilerine de verilmiş sözler var bunların ses kaydı var. Burada hepsinin ortak bir metin etrafında anlaştıkları söz konusuydu. Daha sonra dediler ki, bunu Başkanlık Divanı üyeleriyle imzalayarak bir ortak metin haline getirelim. Başkanlık Divan üyeleri bu metni imzaladılar. Bu metin imzalanmak suretiyle mecliste onay aldı ve meclisten bu karar çıkmış oldu. Daha sonra ne yazık ki 'Akşam başka sabah başka' bu tür özellikler dürüst olmayan bir siyasetin ifadesidir" dedi.
"HİÇBİR ZAMAN POPÜLİST BİR YAKLAŞIM İÇERİSİNE GİRMEM"
Konuyla ilgili çıkan "kıyak emeklilik" eleştirilerine de tepki gösteren Başbakan Erdoğan, hiçbir zaman popülist bir yaklaşım içerisine girmeyeceğini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: "Bugün gerek emekli, gerekse şu anda bizzat çalışan milletvekillerini kast ediyorum ve bu arada üst düzey memurları kastediyorum. Üst düzey memurlarda emeklilik maaşlarını gözden geçirdiğiniz zaman milletvekili emeklisi olanlardan daha düşük değil. Buna yakın, benzer onlar da maaşlar alıyorlar ve kaldı ki eğer görevli olanları kastedersek bu görevli olanların hemen hemen büyük çoğunluğunun arabasından lojmanına kadar her şeyi var. Bunun yanında şoförü var. Biz iktidara geldiğimiz zaman ilk yaptığımız iş
milletvekili lojmanlarını satışa çıkarmak olmuştur. Biz lojmanlarını satışa çıkardığımız zaman bugün ileri geri konuşan yazılı ve görsel medyanın mensupları kalkıp da milletvekilleri veya iktidarımıza teşekkür ettiler mi? Hiç böyle bir şey olmadı. Biraz gerçekçi olalım. Bugün özellikle çalışan milletvekili arkadaşlarımla ilgili söylüyorum sürekli olarak illerine gidip gelmenin zarureti ve gelen misafirlerini ağırlama mecburiyetleri var. Milletvekili arkadaşlarımızın altlarında onlara tahsis edilen araba yoktur. Onlara tahsis edilmiş şoförleri yoktur. Sadece başkanlık divanı üyeleri, komisyon başkanlarına yönelik vardır. Ama bunların hepsi gözden kaçırılıyor, adeta milletvekillerimizin hepsinin altına devlet araba tahsis etmiş gibi böyle acımasızca yakıştırmalar yapılıyor."
"GÜL'ÜN İADESİNDEKİ GEREKÇELERİ GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül'ün iadesindeki gerekçeleri gözden geçireceklerini de ifade ederek, emekli milletvekilleriyle ilgili yüzde 42-60 oranıyla ilgili bir değerlendirme yapacaklarını, bu değerlendirmeye göre bir karar alıp bu şekilde meclisten geçireceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül'ün yaklaşımını değerlendirmeye almak suretiyle nihai kararlarını vereceklerini anlatan Erdoğan, konuyla ilgili yapılan spekülasyonları acımasız bulduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, "Kimse de burada popülist yaklaşımlarla bu maaşlar üzerinden bu tür şeylere girmesin ki 550 milletvekilidir bu. 550 milletvekilinin aldıkları maaşı bu kadar speküle etmelerini acımasız buluyorum. Yeter ki milletvekili arkadaşlarımız dürüst bir çalışma içerisinde bu 4 yıllık süre içerisinde başarıyla sürdürsünler ve aldıkları bu maaşı ben inanıyorum ki vatanına da halkına da helal ettirirler. Gazeteciler şöyle yazmış, televizyonlarda şöyle denmiş, kusura bakmasınlar bunları hiç kale almıyorum. Bunlara çok alışığız. Yıllar yılı bunları hep söylemişlerdir. Ama Türkiye'deki diğer gelişmeleri kimse kale almamıştır" dedi.
"DEVLET HALKINI BOMBALADI GİBİ BİR BAŞLIK ÇOK ACIMASIZ"
Başbakan Erdoğan, Şırnak'taki olayla ilgili basında yer alan haberlere de tepki gösterdi. Bazı gazetelerdeki başlıkların çok acımasız olduğunu belirten Erdoğan, "Devlet halkını bombaladı gibi bir başlık. Bir defa hiçbir devlet kalkıp da halkını kastı mahsusa ile bombalamaz. Geçmişte bu tür şeyler belki yapılmış olabilir ama bizim iktidarımızda böyle bir şeyin olması mümkün değil. Burada bilir bilmez yazar çizen bazı maalesef köşe yazarı sıfatıyla bazı cambazlar da var. Bunlar da istihbarat örgütlerimizi, istihbarat örgütlerinden çok daha iyi biliyorlar. Herhalde bunların da istihbarat örgütlerinin içinde böcekleri var. O böceklerden aldıkları bilgilerle güya MİT yanlış bilgiler vermiş ve bu yanlış bilgiler sebebiyle bu tür hareket yapılmıştır. MİT'in son anda vermiş olduğu herhangi bir, herhangi bir terörist başıyla ilgili bilgi yoktur. Bunlar 9-10 gün öncesine ait bilgilerdir. MİT'de buna yönelik bir yazılı açıklama bugün yapacaktır" diye konuştu.
"BDP'NİNKİ HER ZAMAN ŞOVDUR"
BDP'nin Şırnak'taki olayla ilgili tavrını da eleştiren Erdoğan, BDP'nin tavrının her zaman şov, istismar ve hayatı durdurmaya yönelik olduğunu söyledi. Erdoğan, dün Taksim'de yaşanan olaylara da tepki göstererek, "Uludere'de olan bir olayla ilgili gelip Taksim'de cam-çerçeve indiren, günahsız araçları taşlayan bir anlayışı niçin bu medya acaba kalkıp da değerlendirmesini yapmıyor. Bu dürüst bir yaklaşım mıdır? Yani Taksim'de, Tarlabaşı'nda giden bir aracın ne günahı var. Oradaki esnafın ne günahı var? Onlar niçin taşlanır, onların camı çerçevesi niçin indirilir? Bunların bir taksiratı mı var? Bunlar katil mi, bunlar herhangi bir şey mi yaptılar? Bu saldırıyı yapanlar ve bunların arkasında olan güçler maalesef ne görselde, ne yazılı da ben bunu tümüyle kastetmiyorum bir kısım medya, onlarla ilgili söylüyorum bunları hiç değerlendirmeye almıyorlar. Bundan dolayı da üzüntümüz çok açık ortada. Mersin'e bakıyorsun öyle, Adana'ya bakıyorsun öyle. Bütün bunların hepsi asıl bu ülkede isyankar bir yapının ve kendilerinin ifadesiyle yakışıksız yaklaşımların ve ülkeyi karıştırmaktan başka hiçbir emeli olmayan bir anlayışın, siyasi olabilir, terör örgütünün bir uzantısı olabilir. Bu yaklaşımları kabul etmemiz mümkün değildir" dedi.
Kaynak: İHA