Balbay: Artık özgürlük istiyorum

/ Kaynak: AA
- Güncelleme:
Balbay: Artık özgürlük istiyorum

TÜRKİYE Haberleri  / AA

İkinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından CHP Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay, "Cezaevi koşullarında yaşamaya alıştık ama ben artık özgürlük istiyorum" dedi.

nbsp;İkinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından CHP Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay, "Meclis rozetini taktı, İzmir Adliyesi mazbatamı verdi, İzmir seçmeni oy verdi, ama siz koyvermiyorsunuz" dedi. nbsp;
nbsp; İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesinde oluşturulan salonda görülen duruşmada konuşan Balbay, özel yetkili bir mahkemede yılda 4 duruşma yapıldığını, buna göre bu davanın 42 yıllık bir yargılamaya ulaştığını söyledi. nbsp;
nbsp; Balbay, kendisiyle ilgili herkesin mahkemece dinlenildiğini ifade edederek, hakkındaki "Balbay Cumhurbaşkanının mesajlarını askerlere iletir", "Balbay'ın herkesle telefon bağlantısı var, onlarca kez telefonla görüşmüş" ve "Mustafa Özbek Balbay'a danışmadan hiçbir şey yapmazdı" şeklindeki iddiaların çöktüğünü savundu. nbsp;
nbsp; Hakkındaki dijital verilerle ilgili TÜBİTAK'tan gelen rapora göre de bu notların hukuken delil niteliğinde olmadığının ifade edildiğini belirten Balbay, "Mustafa Balbay da belge yoksa suçtur. 26 kitabımın 4 tanesini cezaevinde yazdım" diye konuştu. nbsp;
nbsp; Balbay, dava başladığında Cumhuriyet gazetesinin Ankara temsilcisi olduğunu, şu an bu gazetede yazdığını anlatrak, "Gelinen noktada süreç beni yakından ilgilendiğim ama içinde olmadığım siyasetin içine çekti. CHP İzmir milletvekiliyim" dedi. nbsp;
nbsp; Halkı hükümete karşı silahlı isyana teşvik etmekle suçlandığını dile getiren Balbay, "Ben geçen zaman içinde halkı sandığa teşvik ettim. Meclisi ortadan kaldırmaya teşebbüs iddiası var. Meclisin görevlendirdiği sekreter burada. Meclis Başkanlığı bana geçen hafta kimliğimi gönderdi. 'Sen bizim üyemizsin' dediler. Özlük haklarımı verdiler. Meclis rozetini taktı, İzmir Adliyesi mazbatamı verdi, İzmir seçmeni oy verdi, ama siz koyvermiyorsunuz. Ben TBMM'yi ortadan kaldırmaya çalışacak kişinin karşısında duracak görevdeyim şu an. Hayat beni bu noktaya getirdi. Benimle ilgili kafanızdaki şüphelerin, suç vasfının değiştiğine inanıyorum" şeklinde konuştu. nbsp;
nbsp; Odatv davasında tutuklu yargılanırken tahliye edilen gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın serbest bırakılmalarına sevindiğini ifade eden Balbay, Şener'in duygu yüklü açıklamalar yaptığını, Ahmet Şık'ın ise isyanı dile getirdiğini, Coşkun Musluk ve Sait Çakır'ın da gençlik enerjisini anlattığını söyledi. nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; -Adalet savaşçıları- nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; Balbay, "Yazı yazan bir insan için haftada 2 saat bilgisayar hakkı, haftada 2 saat yemek yemek gibi bir şeydir" diyerek, cezaevindeki bilgisayar kullanımına ilişkin uygulamayı eleştirdi. nbsp;
nbsp; Siyasi davalarda yargılayanların da yargılananlar kadar tartışılacağını, bunun 5 yıl sonra olacağını söylediğini ifade eden Balbay, "Sizlerin uygulamaları bizi aştı. 2 yıl önce 'sizin uygulamanız tartışma konusu olacak' dedim. Beklenenden önce geldi. Şimdi o noktadayız" diye konuştu. nbsp;
nbsp; İtalya'daki "gladyo soruşturması"nı yürüten savcı Felice Casson'un Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) paneline katıldığını hatırlatan Balbay, "Casson, 'yargılamaları 10 yıla yaydık, ama tutuksuz yaptık' diyor. 'Davaların uzaması adaletin yara almasıdır' diyor. 'Savcılar ve yargıçlar tam bağımsız olmalıdır' diyor" ifadelerini kullandı. nbsp;
nbsp; Balbay, sanıkların talep süresinin 15 dakikayla sınırlandırılmasını eleştirerek, "Pek çok sanık yılanın ağzındaki bir kuş gibi ciyaklıyor burada" dedi. nbsp;
nbsp; "Cezaevi koşullarında yaşamaya alıştık ama ben artık özgürlük istiyorum" diyen Balbay, Nazım Hikmet için özgürlük şairi, Adnan Menderes için demokrasi şehidi, Deniz Gezmiş için de devrim şehitleri denildiğini belirtti. nbsp;
nbsp; Balbay, "Bu davalardan yargılananlar ileride adalet savaşçıları olarak anılacaklar" şeklinde konuştu. nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; -Fatih Hilmioğlu- nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; Tutuklu sanıklardan İnönü Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu da TCK'nın 311. maddesinde düzenlenen yasama organına karşı ve 312. maddesinde gösterilen yürütme organına karşı suçlarla yargılandığını belirtti. nbsp;
nbsp; "Ergenekon" kapsamında hazırlanan 3 iddianamede 23 kişinin terör örgütünün yöneticisi olmakla suçlandığını, bunlardan 12'sinin yani yarısının ise TCK'nın 311/1 ve 312/1 maddesinden suçlandığını ifade eden Hilmioğlu, örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen tüm sanıkların "311/1" ve "312/1" ile suçlanmadığını anlattı. nbsp;
nbsp; Hilmioğlu, 3 iddianamede örgüt üyesi olmakla suçlanan 170 kişiden sadece 10'unun 311/1 ve 312/1'den suçlandığını dile getirerek, kendisinin örgüt üyesi olarak 311/1 ve 312/1 ile suçlanabilmesi için cebir ve şiddet unsuru içeren bir teşebbüsünün olması gerektiğini söyledi. nbsp;
nbsp; Bir ay sonra tutukluluğunun 3'üncü yılını dolduracağını ifade eden Hilmioğlu, "15 yıldır ağır karaciğer hastasıyım. Karaciğerimde kanser teşhis edildi. Tutuklandıktan sonra Cerrahpaşa'da yattığım 20 ayda hastalığım ilerlemişken, cezaevinde nasıl olacağını takdirlerinize bırakıyorum" diye sözlerini tamamladı. nbsp;
nbsp; Bu arada davanın bugünkü duruşmasına Uluslararası Pen Başkan Yardımcısı Eugene Schoulgin ve Uluslararası Yayıncılar Birliği üyesi William Nygaard da izleyici olarak katıldı. nbsp;
nbsp; Schoulgin ve Nygaard, davanın öğlen arasında çevirmen aracılığıyla Tuncay Özkan ve Balbay'dan yargılama ve cezaevi koşulları hakkında bilgi aldı. nbsp;
nbsp; Duruşma taleplerin alınmasıyla devam ediyor. nbsp;

TÜRKİYE
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...