Ahmet Şık: Tahliye talep etmiyorum

- Güncelleme:
Ahmet Şık: Tahliye talep etmiyorum

TÜRKİYE Haberleri

Odatv davasında savunma yapan gazeteci Ahmet Şık, "11 aydır gerekçesi hiçbir hakim tarafından açıklanmayan nedenlerle yatıyorum. Tahliye talep etmiyorum" diye konuştu.

"Ergenekon" soruşturması kapsamında Odatv'de yapılan aramalara ilişkin açılan davanın tutuklu sanığı gazeteci Ahmet Şık, "Hiçbir kurum, kuruluş ya da kişiden talimat alarak haber yapmadım. Yapacağım bir haberden de herhangi bir kurum, kuruluş ya da kişinin müdahalesiyle vazgeçmedim" dedi. nbsp;
nbsp; Çağlayan'daki İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada savunmasına, "Kitabımı yanımda getirmedim, patlar belki" diye başlayan Ahmet Şık, dostunun da düşmanının da kendisini iyi tanıdığını belirterek, "Meslek ahlakını önemseyen ve gerçeğin peşindeki bir gazeteci olduğum için buradayım" dedi. nbsp;
nbsp; Şık, meslek hayatında 20 yılı geride bıraktığını kaydederek, savunmasını şöyle sürdürdü: nbsp;
nbsp; "İstisnasız gerçek ve doğru biçimde hepsini yazdım. Hiçbir kurum, kuruluş ya da kişiden talimat alarak haber yapmadım. Yapacağım bir haberden de herhangi bir kurum, kuruluş ya da kişinin müdahalesiyle vazgeçmedim. Bu prensipten hiç ayrılmadım. Bu nedenle yargısız infazlarda öldürülenler için 'çatışmada ölü ele geçirilen teröristler' demedim. İşkence mağdurlarını görmezden gelmezlik etmedim. Gözaltında kaybedilenlerin 'örgüt kamplarına gittiği' yalanına ortak olmadım. 'Meçhul' denen faillerin devletin tetikçisi olduğu gerçeğini de gizlemedim. Devletin kanla doldurduğu havuzda kulaç atıp kendime gazeteci de demedim. Tanık olduklarımı, demokrasi havarisi kılığına girmiş kimileri gibi bugün değil, yaşandığı dönemde yazdım. Askerler ya da polislerden gelen andıçları, yani önüne her konanı yazan bir gazeteci hiç olmadım. Anlayacağınız, ne iktidar sözcüsü, ne polis muhbiri, ne de Mehmetçik gazeteci oldum. Tutuklanana kadar da öyle yapıyordum." nbsp;
nbsp; İddianamede hakkındaki suçlamaların hepsini reddeden Ahmet Şık, şöyle devam etti: nbsp;"Bugüne dek yazdıklarıma, gazetecilik geçmişime, sosyalist kimliğime bakılmaksızın 'Ergenekon'a yardım etmekle suçlanıyorum. Halbuki, 'İmamın Ordusu' dahil, bugüne dek yazdıklarımı yan yana getirmek dahi bu iddiayı boşa çıkarmaya yeterli olacaktır. Meslektaşım Ertuğrul Mavioğlu ile birlikte 'Ergenekon' soruşturmaları ve yargı süreciyle ilgili 2 cilt kitap çalışması yaptık. Bu kitaplara bir göz atılması, benim bu süreçle ilgili duruşumu görmek için yeterlidir. Beni gözaltına aldıran 'Ergenekon' savcısının bu kitaplardan haberi dahi yoktu. Oysa ki, kitaplarımda 'Ergenekon' soruşturması hakkındaki duruşum son derece nettir. nbsp;
nbsp; 'İmamın Ordusu' adlı kitap çalışmamdaki görüşlerim de açık ve çok nettir. Polis teşkilatında olup bitenlerin ve bu yaşananların bu tür tartışmalı soruşturmalarla ilgisinin ortaya çıkarılmasını çok önemsiyorum. İşte bu nedenle de bu davada sanık oldum. Gazetecilere, meslektaşlarıma 'dokunan yanar' dedim. Dokundum, buradayım." nbsp;
nbsp; Ahmet Şık, yazdığı kitap taslaklarının dosyada mevcut olduğunu ifade ederek, "Aklı başında herhangi biri, bu kitapların Emniyet Müdürü Sabri Uzun ya da başka bir üçüncü şahıs hakkında yazıldığını söyleyebilir mi? Bu kadar akla ve gerçeğe aykırı bir iddia olabilir mi? Görüleceği üzere Hanefi Avcı ya da Emin Aslan gibi Sabri Uzun da kitaptaki öznelerden biri sadece. Çok üzücü ve manidar, ama savcılık sadece birkaç cümlelik word belgesini okumuş ve kitaba bakma gereği duymadan iddianamesini yazmış" şeklinde konuştu. nbsp;
nbsp; Davanın tutuklu sanığı Soner Yalçın'la hiçbir irtibatı bulunmadığını ve iddianamede buna ilişkin bir delilin bile olmadığını belirten Ahmet Şık, "Savcılığın bunca araştırmasına rağmen Soner Yalçın ile Ahmet Şık arasında yüz yüze, telefonla, elektronik haberleşme yoluyla herhangi bir irtibat bulunabilmiş mi? Hayır. O halde yanıtını merak ettiğim soru şudur; Bu talimatlar bana vahiy yoluyla mı geldi? Peki arkadaşım ve meslektaşım Nedim Şener'in beni çalıştırdığına ilişkin bir delil var mı? Yok" dedi. nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; -Savcı Öz, 'dokundu ve yandı'- nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; Ahmet Şık, gözaltına alındığında Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'e hitaben, "Ben savcıyı uyarmıştım, ona, 'dokunan yanar' demiştim, anlamak istemedi. Dokundu ve yandı" diye konuştu. nbsp;
nbsp; "Bu dava sadece gazetecilerin yargılanması değildir, bizzat gazeteciliğin yargılanmasıdır" diyen Ahmet Şık, şöyle devam etti: nbsp;"Çiğnenen sadece bir gazetecinin ifade özgürlüğü değil, bir toplumun bilgiye ulaşma özgürlüğüdür. Kitabımda, gerçeğe aykırı ya da karalamaya yönelik tek satır yoktur. Şiddete çağrı, terör örgütü propagandası ya da suçluyu övme manasına gelecek tek bir cümle de yoktur. Nitekim iddianamede de bu yönde hiçbir iddia bulunmamaktadır. Burada yargılama konusu yapılan gazetecilik faaliyetleridir. İfade özgürlüğünün, yasal kılıf uydurularak bir kez daha ihlal edilmesidir. Yasaların koruması altında olan, gazetecinin haber kaynağının gizliliğinin ortadan kaldırılmasıdır. Bunun aksini iddia edenler, güce ve iktidara sahip olup, hukuku ayaklar altına alarak kin ve intikam duygusuyla hareket edenlerdir. Çok açık bir şekilde 'artık bizim istemediğimiz konularda yazamazsın' diyorlar." nbsp;
nbsp; Kitabı "İmamın Ordusu" ile ilgili örgütsel doküman olduğu iddiasında bulunan polis inceleme tutanağının kendisinin bir örgütsel doküman olduğunu öne süren Şık, "O örgütü bulmak isteyen bir cesaretli savcı varsa eğer, bizzat kitabım İmamın Ordusu yol gösterici olacaktır" dedi. nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; -Gazeteci Ahmet Altan'ın yazısı- nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; Dokümanların tutarsız olduğunu ifade eden Şık, "Ahmet Altan'ın bir yazısı bu iddianamede yer alıyor. Altan, bu ülkede askeri vesayetin zayıflamasına neden en önemli gazetecilerden biridir. Ancak iddianamede yer alan yazısı darbe faaliyetleri arasında gösterilmiştir. Bu nasıl bir çelişkidir?" dedi. nbsp;
nbsp; Ahmet Şık, eski polis Ayhan Çarkın'dan bahsederek, "İnfazlar hakkında biri konuşuyor. Bir polis, katil konuşuyor. Suç ortakları ve öldürenler tutuklanıyor. Adresler veriliyor. Ancak iddialar soyut diye suç ortakları serbest kalıyor. Ben ise 11 aydır gerekçesi hiçbir hakim tarafından açıklanmayan nedenlerle yatıyorum. Tahliye talep etmiyorum" diye konuştu. nbsp;
nbsp; Şık'ın savunmasını tamamlamasının ardından duruşma, sanık Hanefi Avcı'nın savunmasıyla devam ediyor. nbsp;

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...