12 Eylül'le meydanlarda hesaplaştım

- Güncelleme:
12 Eylül'le meydanlarda hesaplaştım

TÜRKİYE Haberleri

12 Eylül davası sanığı Kenan Evren'in, 'davaya müdahil olmamasına şaşırdım' dediği Süleyman Demirel'e bunun nedeni soruldu. Demirel, "Ben, 12 Eylül'le hesaplaştım. 12 Eylül'le siyasi olarak hesaplaşmak gerekiyordu, ben de bunu yaptım. Nasıl yaptım? 12 Eylül'de ben Başbakan'dım. Başbakanlık elimden alındı. Siyasi yasak getirildi. 1987'de siyasi yasakların kaldırılması için yapılan referandumda meydanlara çıktım, 12 Eylül'le meydanlarda hesaplaştım" dedi.

12 Eylül askeri müdahalesinin yargılanmasına Ankara Özel Yetkili 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün başlandı. nbsp;Davanın iki sanığından biri olan Kenan Evren ve Evren'in, davaya müdahil olmadığı için şaşırdığını söylediği Süleyman Demirel'den yeni açıklamalar geldi. nbsp;12 Eylül askeri müdahalesinde Başbakan olan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, davaya müdahil olmamasını Milliyet'ten Fikret Bila'ya şu sözlerle açıkladı: nbsp;"Ben ihtilallere, karşı ihtilallerle veya bu tür davalarla karşılık verilmesini düşünen biri değilim. Barışçı bir yol bulmak lazım. Halkın bir kısmı istiyor, bir kısmı istemiyor. Bir kısmının istediği şeyi yaparsanız istemeyen kısmı; istemeyenlerin dediğini yaparsanız isteyen kısmın duygularını incitir, onları karşı karşıya getirirsiniz. Bundan da faydalı bir sonuç çıkmaz. Bu sebeple uzlaşma yaratmak, barışçı bir yol bulmak gerekir. Bu tür olaylarda yapılacak iş sadece mahkemeye gitmek değil, toplumda uzlaşmayı, barışı sağlamaktır.

Şimdi mahkeme görülüyor. 12 Eylül benim elimden Başbakanlığı aldığında, halk alanlara alkış tuttu. 12 Eylül idaresinin yaptığı anayasaya yüzde 92 oy verdi. Anayasayı kabul etti, ondan sonra kanunlar çıkarıldı. Hükümetler kuruldu. 12 Eylül'ü yapan Kenan Evren'i Cumhurbaşkanı seçti. O da 7 yıl Cumhurbaşkanı olarak görev yaptı. 12 Eylül'ü destekleyenler şimdi mahkemeye sevk edilen Evren ve Şahinkaya'dan ibaret değil. Yani 12 Eylül'ü hâlâ destekleyen iki kişi değildir. Hâlâ o zamanın şartlarında gerekliydi, başka çare yoktu diyen bir halk kesimi var.

'BEN HESAPLAŞTIM'
Ben, 12 Eylül'le hesaplaştım. 12 Eylül'le siyasi olarak hesaplaşmak gerekiyordu, ben de bunu yaptım. Nasıl yaptım? 12 Eylül'de ben Başbakan'dım. Başbakanlık elimden alındı. Siyasi yasak getirildi. 1987'de siyasi yasakların kaldırılması için yapılan referandumda meydanlara çıktım, 12 Eylül'le meydanlarda hesaplaştım. Sonra bu halk benim yasağımı kaldırdı. Bu halk beni önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı yaptı. Böylece 12 Eylül'le hesaplaştım ve beni yeniden Başbakan ve Cumhurbaşkanı seçen halk, 12 Eylül'ü tekzip etmiş oldu. Hesaplaşma budur.

'CAYDIRICI OLMAZ MI?'
Ben o kanaatte değilim. Gemi azıya almış at gem dinlemez. Geçmişte de örnekleri görüldü. Tarihe bakmak gerekir. Önemli olan toplumda huzuru, barışı, uzlaşmayı devamlı kılmaktır. Ülkeyi o noktalara sevk etmemektir.

ÖLÜMLER VE İŞKENCELER nbsp;
Tabii o başka. Elbette bu şekillerde kişisel hukuku zayi olanların hakkını aramak gerekir. Bunların takipçisi olmak gerekir. Hayatını kaybeden, işkence, kötü muamele gören, diğer hak kayıplarına uğrayanların haklarının, hukukların takip edilmesi lazımdır. Kim cinayet işlemişse, kim suç işlemişse takip edilmelidir. Bu yaşananlarda sorumluluğu tespit edilenler -nasıl tespit edilir bilemiyorum ama- edilirse elbette takibinin yapılması gerekir. Tabii bunun da hukuk içinde yapılması gerekir, hukuk dışında intikam duygusuyla hareket edilmesi yine yanlış olur. Yeni kayıplara sebebiyet verilmemesi lazımdır.

'BÖLÜNMEYE YOL AÇMAMALI '
Şimdi ben hesaplaşıyorum diye toplumda bölünmeye yol açarsanız bundan bir fayda çıkmaz. Toplum zaten bir kutuplaşmanın içinde. Bugünlerde Türkiye'ye en çok lazım olan şey birlik ve beraberliktir. Bunun için gayret etmek gerekir. Türkiye'yi bölmenin, kutuplara ayırmanın manası yoktur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...