Mutlu evliliğinize gölge düşürmeyin

Peri masalı gibi başlayan evlilikleri ömür boyu ilk günkü gibi sürdürmek büyük bir fedakârlık istiyor. Uzmanlar ise evlilikte yapılan bazı “yaygın” hatalı davranışların mutluluğu baltaladığına dikkat çekiyor.
Duygu YILMAZ
Nikâh defterine atılan her imza, uzun ve mutlu bir evlilik niyetiyle atılıyor. Ancak her evlilik şüphesiz birbirinden farklıdır ve bazen hiçbir şey hayal edildiği gibi ilerlemez. ABD’nin California eyaletinde ilişkiler uzmanı olan Klinik Psikolog Dr. Kathy Nickerson, bir evliliğin bitmek üzere olduğuna işaret eden dört gösterge olduğuna dikkat çekti. Sanılandan çok daha yaygın olan bu davranışlar; eleştiri, küçümseme, aşırı savunmacılık ve duvar örme...
Dr. Nickerson, bu davranışlardan bazılarının başta zararsız göründüğünü ama ileride geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabildiğini vurguluyor. Seattle’da Gottman Enstitüsünden Dr. John Gottman tarafından yapılan araştırmaya işaret eden Nickerson "Bu davranışların olduğu evlilikler yüzde 90 ayrılma veya boşanmayla sonuçlanıyor" iddiasında bulundu.
Psikolog, bu göstergeleri maddeler hâlinde şöyle açıklıyor:
1) ELEŞTİRİ: Eşinizin düşünceleri, duyguları, karakteri, görünümü ve davranışları hakkında sert kararlar verdiğinizde ortaya çıkar. Eleştiri, hüküm ve kabul etmeme duygusu taşıdığı için ilişkiyi zedeler. Eşiniz tarafından kabul edilmediğinizi ve sevildiğinizi hissetmiyorsanız, onunla paylaşma konusunda kendinizi rahat hissetmezsiniz ve duygusal bağınız hızla bozulur.
2) KÜÇÜMSEME: Eşini küçümsemek ilişki için adeta bir zehirdir. Dr. John Gottman hor görmenin bir evlilikte ilk 6 yılda boşanmanın bir numaralı sebebi olduğunu tespit etmiştir. Size sürekli ne kadar kusurlu ve kabahatli olduğunuzu söyleyen birinden hoşlanmanız mümkün değildir.
3) DUVAR ÖRME: Eşiniz konuşurken konuşmayı kesmeniz ve geri çekilmeniz duvar örmektir. Duvar örmek bir ilişki için çok ölümcül bir şeydir. Çünkü insan eşinin kendisini dinlediğini ve duygularını önemsediğini hissetmek ister. Eşiniz sizden uzaklaşırsa, sesinizin işitildiğini, anlaşıldığınızı hissetmezsiniz ve kendinizi kopmuş hissetmeye başlarsınız.
4) AŞIRI SAVUNMACILIK: Dördüncü ve son davranış ise aşırı savunmacılıktır. Burada insanlar sorumluluk almak yerine zamanı kendisini savunmak için harcar. Eşiniz, yaptığınız bir şey yüzünden neden incindiğini paylaştığında siz hemen her ifadesine bunun neden yapılamayacağına dair bir açıklama getiriyorsanız savunma yapıyorsunuz demektir. Aşırı savunmacılık bir ilişki için sorunludur. Her iki eşin de muhatabını etkileyebileceğini hissetmesi gerekiyor. Bu yapılmazsa eşler arasında bağ kopar.