HANDAN

Sesli Dinle
A -
A +

Bizim İsfendiyar’ı bilirsiniz.

 

Pardon, nereden bileceksiniz! Şöyle tanıtayım:

 

Yirmi yedi yaşında, esmer, Karslı, bekâr…

 

Televizyon programlarına “dekor seyirci” ayarlıyor.

 

Hani o “derin içerikli” sabah ekranlarında, uykudan yeni uyanmış, gözlerinin altı şiş, programa sabitlenmiş doktor kanseri anlatırken gözyaşı döküp, bir anda ortaya çıkan popçuya tempo tutan orta yaş üstü, birazdan konken masasına oturacak gibi duran kadınlar var ya… İşte onları toplayıp stüdyoya getirme işi yapıyor.

 

Bu satırların yazıldığı tarihte (Mayıs 2023), her birine 100 lira ve bir adet soğuk sandviç veriyordu.

 

***

 

O sabahki programda, yine tapulu koltuğunda oturan doktorun yanı sıra, yeni yetme bir kadın şarkıcı, biraz sonra bardak yiyecek olan vatandaş, bir de bir kadın gazeteci vardı.

 

İsfendiyar’ın ricası hatta ısrarı sonucu, o kadın gazeteci meslektaşımızı, yani Handan’ı, o programa çıkmaya ben ikna etmiştim. Twitter’da çok cesur, çok izlenen, çok bilindik biriydi.

 

İsfendiyar da Handan’ı Twitter’dan takip ediyormuş, yapımcıya teklif etmiş, o da “davet et, ikna et, gelsin” demiş.

 

Handan ekranda kalemi kadar cesur değildi; ilk defa televizyona çıktığı için eli ayağı birbirine karışıyordu.

 

***

 

Program yayınlandı bitti.

 

Hatta ünlü kadın sunucu “Sezonu bu programla kapatmış bulunuyoruz. İleride tekrar görüşmek üzere” diye bağladı yayını.

 

***

 

Birkaç gün sonra İsfendiyar çıkageldi yanıma.

 

- Abi, Handan Hanım sayesinde program harika geçti. Bizim yapımcı bayılmış. “Turizm konusunda bu kadar donanımlı birini görmedim. Coğrafya bilgisi olağanüstü. Kendini çok iyi ifade ediyor. Bir kere daha davet etsek gelir mi?” dedi hatta… Tekrar aracı olur musun?

 

- Aslanım, program bitmedi mi? Kadın öyle demedi mi?

 

- Kanal özel bir final programı istedi.

 

- Telefonunu almadın mı Handan’ın?

 

- Aldım abi, hatta teşekkür mesajı bile attım kendisine. Ama herhâlde görmedi. Garanti olsun istiyorum. 

 

***

 

Handan’ı aradığımda çok memnun oldu. Yeniden programa katılmaya ise dünden razıydı.

 

- Senden saklamayacağım; hem ekranı hem İsfendiyar’ı sevdim, dedi.

 

***

 

Cumartesi günleri çalışmıyorum.

 

Bir kargo geldi. 
Filmlerdeki gibi zarfın içinden esrarengiz bir flash bellek çıktı. Başka hiçbir şey yok.

 

Zaten o anda balkonda, kahve eşliğinde öykü yazdığım için bilgisayar açıktı. Sizden saklım gizlim yok, buyurun beraber izleyelim:

 

***

 

O tanıdık televizyon stüdyosu.

 

Ünlü sunucunun karşısında yine doktor var. Onun yanında iki tanımadığım delikanlı… Bir de bizim kız, Handan…

 

Gazeteci kızımız yine heyecanlı. Küba’da puro fabrikalarında degüstatör olarak çalışan kadınlardan bahsediyor.

 

- Degüratör ne bacım, diye soruyor sunucu, ay diyemedim, diyor kikirdeyerek.

 

- Puro tadıcı.

 

Tam o sırada Handan’ı korkuyla ayağa kaldıran ürkütücü bir şey oluyor. Birtakım patlamalar eşliğinde stüdyonun tavanından aşağıya konfetiler dökülüyor. Aynı anda İsfendiyar, kucağında bir buket çiçekle sırıtarak görüntüye giriyor, gidip Handan’ın önünde duruyor, ona elini uzatarak ayağa kaldırıyor, çiçeği sehpanın üzerine bırakıp cebinden çıkardığı kutuyu açıyor, -sanırım- ortaya yüzük çıkıyor. Tam seçemiyorum ama seremoni tanıdık.

 

Handan şaşkınlıkla ve mutlulukla ellerini ağızına götürüyor.

 

İsfendiyar:

 

- Sana hayatı birlikte yaşamayı teklif ediyorum, “biz” olalım istiyorum, diyor.

 

Handan gülerek bir süre sağa sola bakıyor ve şöyle cevaplıyor:
- Ben de gönülden kabul ediyorum.

 

***

 

Bunların ne ara “işi pişirdiğine” mi şaşırayım, bu programın yayınını nasıl kaçırdığıma mı?

 

Derken cebime mesaj geliyor İsfendiyar’dan. Daha doğrusu yedi dakika önce ben programı izlerken gelmiş, telefonun ekranını şimdi görüyorum:

 

“Abi, böyle bir program yayınlanmadı tabii. Doktor ve sunucu beni kırmadılar. Diğer iki misafir benim arkadaşlarım. Handan için özel bir kurgu hazırladık.

 

Mutluluğumuzdaki payın için ikimiz de teşekkür ediyoruz.”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.