Fotoğrafçıların gözünden Akdeniz kültürü

Dünyanın değişik yerlerinden altı fotoğraf sanatçısı, Anadolu da dâhil olmak üzere Akdeniz yollarına düşüp, asırlardır devam eden yemek geleneklerinin izlerini fotoğrafladı ve Salt Galata’da sıra dışı bir sergi ortaya çıktı.
MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ
“Foodprint [Gıda İzinin Peşinden]: Akdeniz Beslenmesine Yeni Bir Bakış” adlı fotoğraf sergisi, UNESCO tarafından “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası” olarak kabul edilen Akdeniz beslenmesini merkezine alıyor.
Salt, Anemon Productions ve Goethe-Institut iş birliğiyle düzenlenen sergi, farklı mecralardaki üretimleri bir araya getirip tasarruf ve paylaşım gibi mefhumlar etrafında dolaşıyor. Serginin asıl odak noktası ise Akdeniz mutfak kültürünün son yıllarda gündeme gelen israf ve “iklim değişikliği” gibi konulara çare olarak görülmesi.
DAĞLIK MEZRALARDAN BALIKÇI KÖYLERİNE...
Sergi çerçevesinde fotoğraf sanatçıları, ücra balıkçı köylerinden dağlık mezralara ve modern aşçılık okullarına kadar çarpıcı tezatlıklar içeren görüntüleri belgeledi. Sanatçılar, çektikleri fotoğraflarla, yoksulluğun izlerini taşımasına rağmen dünyanın en sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme biçimleri arasında sayılan Akdeniz coğrafyasının geçmişiyle bugünü arasında bağlantılar kurmayı gaye edindi.
Mesela Türkiye’den Cansu Yıldıran, Akdeniz beslenmesinin tarihî kökenlerini araştırmak üzere Ege’deki kasabaları ziyaret etti. Paranın Lidyalılar bulunduğu Sardis antik şehri yakınında yer alan Ödemiş’te, Küçük Menderes havzasından beslenen tarihî bir köy pazarını fotoğrafladı. Alman sanatçı Johann Clausen, Hırvatistan’ın yanı sıra Kıbrıs’ta, adanın aşırı yaz sıcaklarından korunarak sebze yetiştirilen fütüristik bir çiftlik alanında çekim yapıp terk edilmiş bir koruda yetişen meyvelerin portreleriyle görsel dil ortaya çıkardı. İngiltere’den Elena Heatherwick de, Girit’e gidip ücra bir dağlık bölgede yaşayan bir aile ile peynir ve sebze gibi gıda ürünlerinin üretimine katılırken dağlardan mevsimlik yabani bitkiler de topladı.
İKİ SENELİK PROJE
“Foodprint” sergisinin ortaya çıkışını gazetemize anlatan Salt Araştırma ve Programlar Direktörü Fatma Çolakoğlu “Proje, Anemon Productions tarafından iki senedir yürütülüyor. Yunanistan, İtalya, İspanya, Portekiz, Fas, Kıbrıs, Hırvatistan ve Türkiye’yi birbirine bağlayan proje, asırlık bir hayat biçimini gözler önüne seren fotoğrafları temel alıyor. Yunanca diyet, ‘díaita’ kelimesinin ‘yaşam tarzı’ anlamına gelmesi aslında Akdeniz tipi beslenmenin yemekten çok daha ötesini kapsadığını bize gösteriyor. Tarladan sofraya gelene kadar geçen süre içinde yiyeceklerin hasadı, toplanması, korunması, işlenmesi, pişirilmesi süreci ile ardından tüketim sürecinde oluşan birlikteliklerin birçok bilgi içeren, beceri, gelenek ve mühim uygulamalardan meydana geldiğini görüyoruz. Özellikle bilgi ve tecrübe aktarımı önem taşıyor. Her yaştan her kesimden insan bu kültürün bir anlamda temsilcisi; ortaklaşa yenilen yemekler misafirperverlik, komşuluk, kuşaklar arası aktarım ve kültürler arası diyaloğun oluşması, gelişmemizde de kritik rol oynuyor” ifadelerini kullanıyor.
Dünyada üretimlerini ekoloji etrafında şekillendiren pek çok sanatçı ve sanatçı kolektifi olduğunu kaydeden Çolakoğlu, yeme içme ve tüketim alışkanlıklarını ele alan sergilerin farkındalık oluşturmakta önem kazandığını sözlerine ilave ediyor.
AJANDA
- Meydanda sanat
Galataport İstanbul, 20 Kasım’a kadar “Duvarları Aşmak: Açık Alanda Heykel” adlı sergiye ev sahipliği yapıyor. Saat Kulesi Meydanı’nda görülebilen sergide; 11 heykel ve enstalasyondan oluşan sıra dışı eserler yer alıyor. Sanatçı Ali Abayoğlu’nun dolmuş enstelasyonu ise en çok dikkat çeken işlerden oluyor. Sergideki eserler, ziyaretçiler tarafından tecrübe edilebiliyor. - 40 yıla ışık tutan sergi
Akbank Sanat, 19 Kasım’a kadar “Kırk Kapılı Oda: Günümüz Sanatçıları Sergilerinin 40 Yılı” sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergide belgeler, fotoğraflar ve videolar dijital ortamda sunuluyor. - Halûk Bilginer sahnede!
Halûk Bilginer, “Kundakçı” oyunu ile Turkcell Sahnesine geri dönüyor. Eser, bu akşam 20.30’da Zorlu PSM’de sahneleniyor. Eser, pazarcı Herostratos’un Artemis Tapınağı’nı yakmasını merkezine alıyor.
KİTAP
- Rus seyyahların eski İstanbul'u
Rusların İstanbul’a olan tarihî alakası malum... Kronik Kitap’tan çıkan “Rus Seyyahların İzinde 19. Yüzyıl Osmanlı Başkenti” de bu konuda dikkat çekici bir kitap... Yazar Vladimir Petroviç Davıdov, General Nikolay Sergeyeviç Vsevolojski, ressam Zaharov, eleştirmen A. Petroviç Milyukov, din adamı Koptev, Başpiskopos Nikifor Timofeyeviç Kamenskiy ve gazeteci yazar Nikolay Nikolaeviç’in İstanbul izlenimleri eserde toplanıyor. - “Liberalizm Neden Çöktü?”
Patrick J. Deneen’in kaleme aldığı “Liberalizm Neden Çöktü” adlı kitap, Türkçe olarak raflarda... Deneen, VakıfBank Kültür Yayınlarının okuyucuyla buluşturduğu eserinde 20’nci asrın en uzun soluklu ideolojisinin ferdî özgürlüğü yanlış şekilde yücelttiğini ve artık emekli edilmesi gerektiğini savunuyor. - Medyanın kirli çamaşırları
Amerikalı dil bilimci Noam Chomsky’nin “Medya Gerçeği” eseri yeni baskısıyla Alfa Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluşuyor. Chomsky eserinde global medyanın politikacılar, sermaye ve elit kesimlerle çıkar münasebetini özellikle Orta Doğu, Filistin ve Nikaragua’dan misallerle ortaya koyuyor. Yazar, medyanın düşmanlarını nasıl şeytanlaştırdığını da anlatıyor.