Anksiyete tedavisinde düzenli takip şart | Türkiye Kliniği

- Güncelleme:
Anksiyete tedavisinde düzenli takip şart | Türkiye Kliniği
Türkiye Cumartesi Haberleri

Edirne’den okurumuz Saliha Bakırcı’nın şikâyeti üzerine doktorlarımıza anksiyetenin tedavi yollarını sorduk. Psikiyatri uzmanı Havva Afşaroğlu cevapladı.

Kaygı bozukluklarında birçok fiziki belirti görüldüğü için teşhis sürecinde öncelikle ayrıntılı fiziki muayene gerekirse tiroit fonksiyon testleri ve kardiolojik değerlendirmeler gibi ayrıntılı incelemeler yapılması önemlidir. Ayrıntılı psikiyatrik değerlendirmede hangi kaygı bozukluğu olduğu, durumun şiddeti, ortaya çıkış biçimi ve tetikleyiciler gibi özellikler saptanır. Panikatak ve agorofobi gibi yakınmaların olması tedaviyi etkilemektedir.

İKİ YÖNTEM VAR

Anksiyete bozuklukları günümüzde etkin tedavisi yapılabilen psikiyatrik hastalıklardandır. Günümüzde bu bozukluklar için etkinliği bilimsel olarak ispatlanmış iki tedavi metodu vardır. Bunlar; ilaç tedavisi ve psikoterapidir.

> İlaç Tedavisi: Anksiyete bozukluklarının tedavisinde birçok farklı ilaç grubu kullanılmaktadır. Bu ilaçlar hastalık sebebiyle bozulan beyin sinir hücrelerindeki döngüyü tekrar düzenlemektedir. Kişinin semptomlarına göre uygun seçilen ilaçlar, uygun sürede kullanılmalıdır. Farklı ilaç türleri farklı sürelerde kullanılır. Antidepresan grubundaki ilaçlar uzun süreli kullanılırken, anksiyolitik ilaçlar semptomlara göre kısa süreli eklenir. Ortalama tedavi süresi bir yıldır ancak genelde semptomları gerileyen hastalar kendi kendilerine ilaçları bırakmakta ve kişilerde çekilme belirtileri ve sık hastalık tekrarları görülmektedir. Bu yüzden tüm tedavi sürecinde hastaların düzenli psikiyatrik takiplerinin yapılması, tedavinin uygun zamanda sonlandırılması önemlidir.

> Psikoterapi: Birçok farklı terapi ekolü bu hastalıklar için kullanılabilmektedir. Ancak en etkin görüleni ‘bilişsel davranışçı terapi’dir. Bu terapide temel olarak kişi düşüncelerinin duygularını ve davranışlarını nasıl etkilediğini anlar. Bu süreç kişinin kaygıyla ve ataklarla ilgili yanlış bilgi ve inanışlarının düzenlenmesinde, başa çıkma yollarının güçlendirilmesinde ve kaçınma belirtilerinin düzeltilmesinde etkin rol oynar. Panik bozukluk, fobiler, yaygın anksiyete bozukluğu ve sosyal anksiyete bozukluğunda oldukça etkindir.

EMDR olarak bilinen göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme terapisi özellikle travmayla ilişkili bozukluklarda etkindir. Kişinin travmatik anılarını farklı bir şekilde ele almasına ve yoğun duygusal yanıtın azalmasını sağlar.

Yapılan çalışmalarda en etkin bulunan tedavi yöntemi; ilaç tedavisi ve bilişsel davranışçı terapinin birlikte uygulanması olduğu saptanmıştır.

Ayrıca kaygıyla ve gündelik hayatta yaşadığımız stresörlerle baş etmek için kişinin kendisinin de yapacağı bazı uygulamalar vardır. Bunlar; stresi azaltmak için yürüyüş, spor gibi düzenli fiziki egzersizler, meditasyon, nefes-gevşeme egzersizlerini öğrenip uygulamak, atakları artırabileceği için şekerli yiyecek, kafein ve sigaradan kaçınmaktır. Zaman ve duygu yönetimi tekniklerini öğrenmek, uygulamak, yaşadığı sorunları yakın çevresiyle paylaşmak, gerekirse destek almak, olabildiğince sosyalleşme ve günlük rutin aktivitelerini sürdürmesi stresle başa çıkmasında yardımcı olmaktadır. Herhangi bir doktor önermediği sürece kaygıyı azaltmak için kalp, çarpıntı ilaçları, sakinleştirici ilaç ya da vitamin kullanılmamalıdır.


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...