Bitlis'te 2 bin 700 yıllık tarihe ışık tutacak keşif
Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde Urartular dönemine ait yerleşim yerlerinden kalma mutfak ve hizmet odaları keşfedildi. Tarihi buluntuların 2 bin 700 yıllık olduğu açıklandı. Arkeologlar, Urartu Kralı 2. Rusa tarafından Süphan Dağı eteğindeki Van Gölü'ne hakim tepeye inşa edilen Kef Kalesi'nde Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve desteğiyle kazı çalışması yürütüyor. Urartuların önemli yapıları arasında yer alan ve 50 yıl aradan sonra geçen yıl başlanan kazılar, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Coşkun'un bilimsel danışmanlığında devam ediyor.
Araştırma ekibi, Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde Urartular dönemine ait 2 bin 700 yıllık Kef Kalesi'nde yürütülen kazılarda mutfak ve hizmet odaları buldu. Kazılarda bu yıl ‘fil ayakları’ olarak adlandırılan kale kolonlarında ‘Urartu mavisi’ olarak isimlendirilen boyaları, kalenin batı kısımlarında da mutfak ve hizmet odaları tespit edildi.
YANGIN SONRASI FAALİYET DURMUŞ
Doç. Dr. Coşkun, 50 yıl aradan sonra geçen yıl başlatılan kazılarda yerleri tespit edilen fil ayaklarından bazılarını yeniden ayağa kaldırarak etrafını temizlediklerini söyledi. Bu yıl çalışmalara hizmetle ilgili alanlarda devam ettiklerini anlatan Coşkun, "Kale, milattan önce 685-645 yıllarında hüküm sürmüş 2. Rusa tarafından inşa edilmiş. 2. Rusa, kentler inşa eden önemli bir kral. Sadece mimari değil, sanatsal anlamda da önemli eserler kazandırmış. Bunu Kef Kalesi'nde görebiliyoruz. Kef Kalesi'ndeki faaliyetlerin çok büyük bir yangınla son bulduğunu belirledik. Kalenin tüm alanına yayılan ve bazaltı bile etkileyecek kadar büyük bir yangın olduğunu gördük. Kalenin batı bölümünde, kale ile ilişkili olacak hizmet binalarının da varlığını görebiliyoruz. Mutfak ve kaleye hizmet sağlayacak çeşitli odaların varlığını tespit ettik. İkinci dönem çalışmalarımız, restorasyon ve konservasyon olarak devam ediyor." dedi.
Taştan yapılmış dikdörtgen planlı yeni bir mimari yapının 70-80 santimetre yüksekliğindeki duvarlarını da ortaya çıkardıklarını aktaran Doç. Dr. İsmail Coşkun, yapının üst kısmının kerpiçten inşa edildiğini ve yıkıldığını belirtti.
Dikdörtgen yapının milattan önce 2 bin 700 yılında yapıldığını düşündüklerini söyleyen Doç. Dr. Coşkun, şu şekilde bilgiler verdi:
“Yapının içindeki bulgulardan buranın mutfak olabileceğini değerlendiriyoruz. Kalede metal buluntu çok az çıkıyor. Kemer parçaları var. Bunun dışında daha çok yanmış ahşap parçaları, ahşap çiviler tespit ettik. Kalenin 100'den fazla odasının olduğunu düşünüyoruz. Çalışmalar sırasında özellikle büyük fil ayaklarının kenarlarında 'Urartu mavisi' olarak isimlendirdiğimiz boyalar tespit ettik. Bu alanda en azından mavi boyanın kullanıldığını anlıyoruz."
Adilcevaz için önemli olan kalenin, bölgenin turizm potansiyelini artırabileceğini ifade eden Coşkun, tur rehberlerinin kaleye gelmek için başvurularda bulunduğunu dile getirerek açıklamasını noktaladı.