Yeşilsahanın heykeltraşı

Düzenleyen:
Yeşilsahanın heykeltraşı

SPOR Haberleri

“Nasıl heykeltıraşlar taşların fazlalıklarını atıyor ve ortaya heykel çıkıyorsa ben de oyuncuların fazlalıklarını atıyorum. Çocuk eğitimi gibidir futbolcu”

Türk futbolunun sayılı teknik adamlarından. Oyuncu kazanımlarında bir numara olan Dünya Kupası üçüncülüğü apoleti bulunan bir değer Şenol Güneş… Harbiye Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen Brand Week etkinliğine katıldı Şenol Hoca. Çok önemli ve mesaj dolu açıklamalar yaptı. Spor içerikli hayata dair ifadeler, felsefi ve inanılan doğrular… İşte konu konu Türk futbolunun beğenilen, takdir gören teknik adamının sözleri…

Futbolcuyum diye eşimi bana vermek istemediler

“Çocuklarımıza spor ve sanatı sevdirmek zorundayız. Büyük bir gayret var ama yeterli değil. Kendi çocukluğuma gittiğim zaman futbolun serserilik olarak görüldüğü zamanlarda ben futbola başladım. Ben futbolcuyum diye eşimi bana vermek istemedikleri zamanlardan şimdi kızını futbolculara vermeye çalışılan dönemlere geldik. Yoklukların, tesisin olmadığı zamanlarda üretken olduğu, binaların az olduğu arsaların çok olduğu zamanlardan, binaların çok olduğu arsaların az olduğu dönemlere geçtik. Ben futbol yüzünden okulu aksattım ve 1 sene kaybettim.”

Elbiseler değişir yeter ki karakter sağlam olsun 

“Trabzonspor’da davranış olarak olumlu örnekleri olanlarla, parayı fazla harcamadan karakterli oyuncularla başarıyı yakalamıştık. Ben oyuncu olarak Trabzonspor’da ve antrenör olarak Beşiktaş’ta çalışıyorum. İkisiyle de gurur duyuyorum. Ben bıraktığım izleri seviyorum. Bu toplum doğruyu yanlışı anlayabiliyor. Türkiye’de hangi taraftar olursa olsun bana gelip ‘seni seviyorum’ dediklerinde hoşuma gidiyor. Londra’da 6 tane Koreli bana ‘Güneş’ diye bağırıyor. Kore’de iz bırakmışım demek ki. Dünya Kupası’na giderken elbiselerim eleştirildi. Elbiseler değişebilir, karakter sağlam olsun yeter.” 

Çocuk eğitimini iyi yaparım

“Bana ‘Oyunculara nasıl katkı yapıyorsun?’ diyorlar. Ben bir şey yapmıyorum. Ben fazlalıklarını atıyorum oyuncuların. Tıpkı heykeltıraşlar gibi. Onlar da heykel yaparken taşın fazlalığını atıyorlar ve ortaya heykel çıkıyor. Oyuncuya koyduğum kurallar benim için de geçerlidir. Tesislerden içeri girdiğinde oynayan oynamayan benim için fark etmez. Ben hepsine eşit mesafedeyim. Takıma koyulan prensipler de futbolcu da çocuk eğitimi gibidir. Ben de bunu iyi yaptığımı düşünüyorum. Geçen sene Quaresma bana gelip ‘niye beni hep dışarı alıyorsun’ dedi. Ben de ilk 11’de başlamazsan seni dışarı almam dedim. O da, ‘yok o zaman ben yine hep ilk 11’de başlamak istiyorum’ dedi.”

Mücadele garantisi var

“Seyirciye en iyisini sunmak zorundayız. Sevmeye sevilmeye gelsin seyircilerimiz. Ölmeye değil. Oyunculara her zaman şunu söylerim; maçta yenip yenilmemenin garantisi yok ama mücadele etmenin garantisi var. Mücadele edersek bir maç sonra kazanabiliriz. Futbol ciddi bir iş değildir. Ciddi bir oyundur. Amaç ile araç karıştırılıyor. Para çok önemli ama para bir amaç olmamalı, bir araç olabilir. Futbolun bu kadar zenginleştiği bir dönemde rekabet bu kadar yoğunken bir teknik adam rakip sahaya gidip izleyemiyorsa bu olay marka değeri diye konuşmak mümkün değildir. Sorun çok büyük demektir.”

Kızlarımı hukukçulara verdim

“Beni bilen biliyor. Çok gürültü çıkarmam ama etki yaparım. Bir yanlış varsa bunu gizlemenin anlamı yok. Yanlışsa düzeltirim çıkar işimi yaparım. Rakip taraftar sessiz kalıyorum diye bana kızıyor… Trabzon maçında Quaresma’nın pozisyonu bana göre kırmızı karttı. Yarın ne yalan söyleyeceğim diye düşüneceğime çıkar doğru söylerim, bu kadar basit. Ben Trabzon maçında çok iyi oynadığımızı düşünüyorum. Ama ben adalete inanıyorum. O yüzden iki kızımı da hukukçulara verdim.” 

 

Düzenleyen:  - SPOR
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...