Ustalık eseri!

Karadeniz’de ne fiyaka kaldı ne taka! Trabzonspor’un son Başakşehir mağlubiyeti camiada sabırları iyice taşırdı. Artık camia başkan Muharrem Usta ve ekibini hedef tahtasına koydu. “Yönetim istifa” tezahüratının desibeli de iyice yükseldi. Peki bugünlere nasıl gelindi? Aslında başkan Usta göreve başladığında vizyonu da hedefleri de taraftarı heyecanlandırmış, 50. yılda şampiyonluk söylemi tabandan destek görmüş ve bir inanç sergilenmişti. 13. haftada göreve gelen Usta yönetimindeki takım sezon sonunu 40 puanla 12. sırada bitirmişti. Önemli olan ondan sonraki sezondu. 2016-17’de de 51 puan toplandı ve sıralamada da altıncıydı. Ve gelelim bu sezona... İşte şampiyonluğun telaffuz edildiği dönemde yanlışlardan dönülmedi ve kaçınılmaz son geldi. Neler mi oldu?

Yanal’da ısrar etti
Ersun Yanal ile sezona başlandı ve kötü sonuçlara rağmen sabırla arkasında durdu. Tabii bir yere kadar. Geç de olsa takımın başına Rıza Çalımbay’ı getirdi ama kısa süreli bir sinerji katan başarılı teknik adam ısrarla sezon başındaki kadro mühendisliğinin yanlış olduğuna vurgu yaptı. Devre arası transfer takviyesiyle az da olsa toparlanılabileceğini ifade etse de evdeki hesap yönetimin kasasına uymadı. Bir tek giden Mas’ın yerine Filip Novak alınabildi.

Fark yedi (13 puan)
Geride kalan 22 hafta sonunda büyük bir hayâl kırıklığı yaşandı. Son 5 maçında berabere kalıp ağır yara alan ve yolda kalan bordo-mavililer Başakşehir mağlubiyetiyle zirvenin tam 13 puan uzağına düştü. Sadece bununla sınırlı kalınsa iyi... Usta döneminde Avrupa kupalarına katılamayan Karadeniz ekibi, Ziraat Türkiye Kupası’na 2015-16 sezonunda son 16 turunda, 2016-17 sezonunda grup aşamasında, 2017-18 sezonunda ise son 16 turunda veda etmişti.

Alkışlar Yazıcı’ya
Medipol Başakşehir maçında kenara alınırken bir grubun ıslıklı protestosuna maruz kalan Yusuf Yazıcı’nın tepkiye karşılık tavrı alkış aldı. Sezon sonu Premier Lig’e transfer olması beklenen genç kabiliyetin sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı paylaşımdaki “Önemli bir karşılaşmadan puansız ayrıldık. Üstelik çok iyi bir atmosfere rağmen. Onların arasından geldiğim için biliyorum ki, tüm taraftarımız oldukça üzgün ve mutsuz. Duygularını anlıyorum. Kişisel sorumluluğumun da farkındayım. Daha iyisi için çok çalışacağız. Herkese teşekkürler” ifadeleri “olgunluk” olarak değerlendirildi.