Serhat Akın'dan derbi açıklaması

Fenerbahçe’de 5 sezon geçiren 159 maçta 49 gol kaydeden, Galatasaray’a karşı 8 maçta 3 golü olan yazarımız Serhat Akın’a yarınki derbiyi sorduk! Kadıköy Boğası, kritik mücadeleyi futbol adamından ziyade sarı-lacivertli formayı giymiş, derbileri yaşamış birisi olarak değerlendirdi ve bir de anısını anlattı.

2-3 hafta önceden motive oluyorduk

Derbi havasına nasıl giriyordunuz?
“Bu tip maçlar özel maçlardır. Gerek camialar gerekse futbolcular açısından. Tabii ki Beşiktaş da derbi mücadelesidir ama Fenerbahçe-Galatasaray maçının yeri ayrıdır. Boca Juniors-River Plate, Celtic-Rangers dünya derbilerinde olduğu gibi. Ki biz futbolcular olarak 2-3 hafta önceden derbi heyecanına başlarız. Ama bu stresli değil tatlı bir heyecan ve motivasyondur. O anki maça da bakarsın ama bir taraftan da derbiyi kafanda yaşamaya başlarsın.”
Milli ara motivasyonu etkiler mi?
“Tabii ki etkisi olabilir. Hem avantajlı hem dezavantajlı. Bu bakış açısına da bağlı. Araya milli aranın girmesi derbiye yoğunlaşma ve hazırlık sürecini 4-5 günden 10 güne çıkarmıştır. Düşünsenize; Milli Takım Avrupa Şampiyonası için 2 ay önceden kampa giriyor, hazırlanıyor ve ona konsantre oluyor. Bu milli arayı da öyle değerlendirebiliriz. Ayrıca Milli Takıma gitmeyen oyuncular açısından da dinlenerek maça çıkma şansları var.”

Fenerbahçe’nin artıları neler?
“Fenerbahçe rakibine göre iki bölgede daha üstün görünüyor. Stoper ve forvetler… Savunmada Simon Kjaer ve Skrtel ikilisinin uyumu ve kaliteleri ortada. Son maçlarda bunu daha iyi görebiliyoruz. Manchester United maçına bakın... Ibrahimovic’e pozisyon verilmedi. Galatasaray’a göre daha oturmuş bir savunma düzeni mevcut. Forvet konusunda da Fenerbahçe, rakibine göre kadro genişliği ve kalite anlamında üstün görüyorum. Sarı-lacivertlilerde dünya çapında bir Robin van Persie var. Her ne kadar oynamasa ve sürekliliği olmasa da Gol Kralı apoletli Fernandao… Ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir Emenike…”
Peki ya Galatasaray’ın artıları…
“Galatasaray açısından baktığımızda ise kaleci olarak Fernando Muslera’yı anlatmaya gerek yok. Adam rahat, futbolunu oynuyor işini iyi yapıyor ve polemiklerden uzak neşeli. Volkan Demirel’e bakıyorsunuz! Formu her geçen gün artıyor ama son günlerde Milli Takım konusunda polemikler yaşadı. Derbide bu etkiler mi bilemiyorum ama ben Volkan’ın yerinde olsam sadece işime odaklanırım. Fatih Terim çağırırsa giderim çağırmazsa önüme bakarım. Orta saha konusunda ise Fenerbahçe’de Mehmet Topal eksikliği var ve Ozan Tufan sakatlıktan yeni çıkmış durumda. Galatasaray orta alanda daha üstün görünüyor.”

Kadıköy’de ne var?
“Vallahi bunu Galatasaraylı oyuncular gibi biz de açıklayamıyoruz (Gülüyor). Fenerbahçe’de oynarken Galatasaray en iyi döneminde bile Kadıköy’e geldiğinde stres mi oluyordu ne oluyordu bilemiyoruz. Ancak şunu söyleyebilirim; bizde bir heyecan oluyordu ancak kesinlikle baskı altında kalmıyorduk. Ancak Galatasaray baskı altında kalıyordu. Benden önce ve benden sonra da gördüğüm şu: En kötü Fener en iyi Galatasaray’ı yeniyor.”

G.Saray’ın Fenerbahçe’yi toparladığını söyleyebilir miyiz?
“Evet Fenerbahçe’nin kötü gittiği dönemlerde, Galatasaray maçı yapması toparlanmasına ve moral bulmasına sebep oluyordu. Ve taraftar da bizim dönemimizde şöyle bir görüş vardı; Bizi şampiyon yapmayın ama Galatasaray derbisini kazanın. O dönemde böyle bir algı oluşmuştu ve ister istemez bu oyuncular üzerinde etkili oluyordu. Futbolcular açısından da motivasyonu etkiliyordu.”

Galatasaray nasıl bir taktikle çıkar?
“Bana göre Galatasaray, Kadıköy’de daha kontrollü bir taktikle maça başlayacaktır. Oyunu tutmaya çalışacaktır. Taraftar baskısını ve desteğini her geçen dakika düşürmeyi planlayacaktır. Ve taktik anlamında da en güçlü yanı olan orta sahayı güçlü tutacağını tahmin ediyorum. İlk etapta ‘kesinlikle kazanmaya geldik’ anlayışı ile hücum edeceğini düşünmüyorum. Önce rakibi tartacaktır. O da Fenerbahçe’nin lehine olabilir.”

Nasıl bir maç olur ve kim kazanır?
“Güzel bir maç olacak. Sezona kötü başlayan Fenerbahçe toparlanma sürecine girdi. Takım oturdu ve hocanın isteklerine geri dönüşler oldu. Fenerbahçe ‘Arap atı’ gibi açıldı. Derbinin önemi çok ama çok farklı. Sezonun kırılma anı diyebiliriz. Fenerbahçe kazandığı takdirde çıkışı sürdürecek ve ‘bitti, gitti’ gözüyle bakılan takım yeniden potaya girecek. Hem takım hem camiayı havaya sokacak bir derbi gibi görünüyor. Ayrıca Fenerbahçe takımı özellikle son maçlarda rakiplerini eze eze ve güzel oyunuyla yenip Kadıköy’den çıkış olmadığını gösterdi. Kötü giden bir Fenerbahçe olsa Galatasaray’a şans verebilirdik ama şu anda durum öyle değil.”

Skor tahminin var mı?
“Çok farklı bir galibiyet demiyorum ama erken bir gol gelmesi halinde Fenerbahçe’nin rahat kazanacağını düşünüyorum. 2-0, 3-0 ve 3-1 gibi. Ve duran toplar dışında sürpriz bir ismin öne çıkacağını da pek ihtimal vermiyorum. Şunu da unutmamak gerekiyor. Galatasaray’ın Beşiktaş derbisi ortada. 2-0 öne geçti ve Beşiktaş reaksiyon gösterip beraberliği sağladı. Tabii ki Galatasaray’ın gücünü ve kalitesini de yabana atmamak gerekiyor. Açıkcası maç öncesindeki ‘hak eden kazansın’, ‘iyi olan kazansın’ sözlerinin de taraflar adına politik olduğunu düşünüyorum. ”

Peki teknik adamlar için ne diyorsun?
“Riekerink duruşu olan bir teknik adam. Bu anlamda beğeniyorum. Göreve getirilmesine baktığınızda o dönemin şartlarından dolayı böyle bir karar alınmıştı. Kimseyi kırmıyor ve polemiğe girmiyor. Taktik ve derbi niteliğindeki önemli maç anlamında Advocaat’ın artılarının daha fazla olduğunu görüyorum. Advocaat 1-0 önde.”

Advocaat biraz toparladı mı?
“Vitor Pereira sezon sonu gönderilmeliydi. Sezon başı gitti ve Advocaat bir anda teknik adamlığa nokta koymak üzereyken göreve geldi. Ayrıca onun takımda istediği oyuncu profili yoktu. Tamam kalite var ancak onun kurduğu bir kadro değildi. Gelinen süreçte bakıyorsunuz, hoca takımı çözmüş, oyuncuları iyi analiz etmiş görünüyor. Meyveler toplanıyor. 4-5 maçlık süreç tesadüf değil. Advocaat oyunu okumada ve hamlelerinde iyi.”

Kadıköy’de taraftar ne ister?
“Fenerbahçe taraftarı farklıdır ve onları yakından bilen tanıyan birisi olarak, onlar korkmayan hocayı sever. Vitor Pereira cesaretli değildi. Kadıköy’de oynuyorsan cesaretli bir 11 çıkaracaksın. Çift forvet oynayacaksın. 2-0 öndeyken Robin van Persie’yi çıkarmayacaksın. Hücum edeceksin. 2-2 olsa bile taraftar sana kızmaz. Bizim dönemimizde korku yoktu. Defansa çekilelim yoktu. Biz hep önde oynuyorduk ve bunu bilinçli yapıyorduk.”

Bir derbi anısı

6-0’lık maç öncesi oynamak istemedim

“Hoca farkı ve kazanımından bir anımı anlatayım. 6-0’lık Galatasaray maçı öncesi ben 21 yaşındayım ve 8 maçtır gol atamamışım. Serhat bitti deniyor, eleştiriler var. Werner Lorant’a maçtan 2 gün önce gittim ve ‘Ben oynamak istemiyorum’ dedim. Lorant şaşırdı ve bana ‘Ben senden gol istedim mi? ‘Hayır’ dedim. ‘Şu kadar gol atacaksın dedim mi?’ ‘Hayır’ dedim. ‘Senin görevin ilk 11’de oynamak. Ben burada olduğum sürece kolun da kopsa, bacağın da kırılsa seni oyundan çıkarmayacağım’ dedi. Ve ben o maça çıktım 2 gol attım. Ardından o sezon 16 gol atıp Milli Takım’la Kore’ye Dünya Kupası’na gittim.”