Semih Saygıner 7 yıl sonra istekayı yeniden eline aldı

Semih Saygıner 7 yıl sonra istekayı yeniden eline aldı

SPOR Haberleri

Zorlu yollardan geçen bilardonun sihirbazı 'sahalara' geri döndü

Sadece bilardonun değil, Türk sporunun en başarılı isimlerinden biri olan Semih Saygıner 7 yıldır "dondurduğu" profesyonel bilardoya geri döndü. Dünya bilardo camiasında "Mr.Magic" (Bay Sihir) ve "Turkish Prince (Türk prens) lakaplarıyla anılan Saygıner'in dönüşü dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük yankı uyandırdı ve milli sporcumuz tamamen "Türk işi" olan ve şu an için Facebook üzerinden oynanabilen 'Pool Elite' oyununun marka yüzü seçildi. Tanıtım sonrası röportaj yapma fırsatı bulduğumuz Semih Saygıner'le hem geçmişi, hem 7 yıllık arayı, hem de gelecek planları hakkında konuştuk.
- Bilardoyu kahve sporu olmaktan kurtaran biri haline geleceğiniz hayal eder miydiniz?
- Hiç tahmin etmezdim. Lise yıllarında anne ve babamı trafik kazasında kaybettim. Yakınımızın kahvesinde yattığım günler oluyordu. Burada bilardoyla tanıştım. Daha önce elime isteka bile almamıştım. Daha ilk denememde herkes şaşırdı. Daha önce bilardo oynamadığıma inanamadılar. Çok yetenekli olduğumu söylediler. Bana oyunun amacını anlattılar. Benim farkım; onların alışık olmadığı stilde oynamamdı. Bu yüzden şu anda bilardo literatürüne geçmiş 42 özel vuruş tekniği benim ismimle anılıyor. Koca koca adamları yenmeye başladım. Tutup kolumdan İstanbul Şampiyonası'na götürdüler. nbsp;17 yaşımda gazeteye sardığım istekamla katıldım şampiyonada birinci oldum. Daha sonra Avrupa ve dünya şampiyonlukları geldi. nbsp;
Semih Saygıner 7 yıl sonra istekayı yeniden eline aldı

- nbsp;Genç yaşta hayatınızın değişince üstesinden nasıl geldiniz?
- Acı kayıplarım oldu ancak bilardo masası bunları bir nebze hafifletti. Her şeyden önce bilardo masasındaki hareketlerimden sonra takdir edilmek beni çok motive ediyordu. Çünkü ülkemizde maalesef birbirimizi yeteri kadar takdir etmiyoruz. Ama bilardoda bu durum farklı. Sürekli övülüyordum ve bu durum öz güvenimi arttırdı. Yurtdışına ilk turnuvama gittiğimde "Türkler geliyormuş" deyip inanamadılar. Çünkü kafalarında smokin giyen, papyon takan bir Türk'ü canlandıramamışlar. İlk turnuvamda yabancılardan çok korkmuştum. Gözümde onları çok büyütmüştüm. Bu yüzden ilk maçımda elendim. Ama sonra onlarla konuşamadığım için gözümde büyüttüğümü fark ettim. İngilizce öğrendim ve turnuvalarda şampiyonluklar kazanmaya başladım. Daha sonra yurt dışında ilk maçımı yaptığım yerde bana 'Dünyada Yılın Bilardo Sporcusu' ödülünü verdiler. nbsp;
nbsp;- Sayısız başarılardan sonra 7 yıllık ara verdiniz. Geri dönmenizi ne sağladı?
- Birçok sebebi var ama ben zaten kariyerimi dondurdum demiştim. Yani dondurmak 'bir gün döneceğim' demekti zaten. Sporun karşısında olan insanlar vardı federasyonun başında. Bu insanlarla çalışmak bana yakışmazdı ve bu yüzden ara verdim. 10 Mayıs'taki Federasyon seçimlerinde ise yeni bir yönetim geldi. Sporu, sporcuyu daha iyi yerlere getirmeyi hedeflemiş bir grup bu işin başına geçince ben de böyle bir bakış açısının yanında olmayı istedim. Bilardo beni ben bilardoyu özledim. Yeni yönetimle çok daha iyi işlere imza atacağımızı düşünüyorum. Sadece sportif başarı olarak değil aynı zamanda bilardonun tekrar gençler tarafından sevilmesi için bir takım stratejilerimiz var onları da kısa zamanda hayata geçireceğiz. nbsp;


Beni bitirmek istediler
Spora ara vermeyi hayatımda aldığım en doğru karar olduğunu düşünüyorum. Evet, moralim çok bozuldu ama o şartlarda devam edemezdim. Hem hakkım yeniyordu hem de beni yok etmeye çalışıyorlardı. Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz. Başarılı insanlar üzerinden güç gösterisi yapmak isterler. nbsp;Zehirlenmemek için topluma daha faydalı bir birey olmak için kendimi o anlayışa sahip insanlardan uzaklaştırdım. nbsp;


Daha iyi oynuyorum
7 yıl aradan sonra dönünce klasmanda bile yoktum. İki turnuvaya katıldım ve 1000 kişinin olduğu klasmanda 107'nciliğe yükseldim. 7 yıl içinde eksiklerim üzerine çalıştım. Özel turnuvalara katıldım. Daha iyi bir oyuncu haline geldim.
Röportaj: Murad TAMER


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...