Ömer Çavuşoğlu, 'Aysal iyi bir Galatasaraylı değil'

Ömer Çavuşoğlu, Beyaz TV'de yayınlanan bir program için verdiği özel röportajda Galatasaray ve Trabzonspor ile ilgili olarak ilgi çekici tespitler yaptı.
İşte o demeçler arasında dikkat çekenler: 6-1'i Pavarotti dinlerken resital gibi izledim. 4-1'lik maçta hevesim kaçtı birden bire. Bir kere Real Madrid çok önemli futbolcularından eksik çıktı. Dedim ki iş biraz sıkıntıya gider mi diye? Baktım birden bire kırmızı kart gördü, 10 kişi kaldı Real Madrid. Artık bunlar beraberliği kurtarırlar, 'tweet'lerden başıma gelmedik kalmayacak dedim. Drogba'nın pasında Umut golü atınca işin açıkçası biraz çekindim. Gerçi kaleciyi hesaba katmamışız. Maşallah her önüne gelen topu içeri aldı. Öbür maçlarında da öyleydi de bu maçta büsbütün zaafları ortaya çıktı. Bir frikikten gol yedi, bir sıçrıyor, ekran başında hayretle izledim. Adamlar 4 veya 5 hücum yaptı, kaleyi bulan 4 şutları var, 4'ü de gol oldu. Savunmaya gelince Eboue diye bir sağ bekleri var, Mancini de bıktı, adam sağ bekte oynatmak istemiyor. Sağ kanada aldı, yine çok bir şey değişmedi. Eboue de çok enteresan bir çocuk, rüzgar çıksa kendini yere atıyor. Burak ve Eboue'nin davranışlarından hakemler de bıktı, dikkate almıyorlar bile. Sivasspor maçını izliyorduk arkadaşlarımla. Arif çıkıp, Burak beni geçti demiş, doğru. Drogba evlere şenlik. İyi atsa tabii ki de atsın da ne frikikten gol atıyor, ne de penaltı atabiliyor. Alıyor topu, dışarı atıyor. Ancak ortak bir bahis operasyonunuz varsa bunu yaparsın. İçerisinden geçiriyor tabii ki insan. Trabzonspor bunların altyapısı, yetiştiriyorlar, yetiştiriyorlar, kaptırıyorlar. Burak'ı transfer ediyorsun, Engin'i transfer ediyorsun, onu bunu transfer ediyorsun, Tolga'yı niye Beşiktaş'a kaptırıyorsun? Kupa orada duruyor. Ben o programda getirmiştim, almadılar, yavru kupayı alacaklardı hiç olmazsa. Kardeşim kupa duruyor orada, niye başka kupa almak istemiyorsun, fakat başkasının kupasını çaktırmadan almaya götürmeye niyetleniyorsun. Neden kabadayı tavırlarını Fenerbahçe taraftarının önüne çıkıp sergiliyorsun, Fenerbahçe başkanı hakkında neden açıklama yapıyorsun? O arkadaşımız kendini kabadayı gösteren, olayları çok iyi bildiğini iddia eden biri. Ünal Aysal belli ki iyi bir idareci, iyi bir ticaret erbabı olabilir ama hiçbir zaman iyi bir Galatasaraylı değil. Öyle olsaydı Galatasaray Lisesi'ni bitirir bitirmez kongre üyesi olurdu. Liseyi bitireli 50-60 yıl olmuş, şimdi akkına geliyor. Onu buraya getirmek istemelerinin nedeni maddi açıdan yararlanabilmekti. O da yavaş yavaş buradan kaçmayı düşünüyor. Bu , öyle bir şey ki yavaş yavaş gidiyor. Fatih Terim'i yolladı, derken Fenerbahçe'ye yenildiler, derken Real Madrid'e 4-1 yenildiler, derken 1-2 olay sonra Türk Telekom Arena'da öyle bir fırtına koparır ki taraftar, kimse yerinde duramaz. Ne Mancini, ne Drogba ne de başkan. Lütfi Arıboğan da anlamıyor futboldan. Basketbolcu, şimdi geldi oraya, futbolun başında patronum diye. Gördük Mancini ve futbolcuları birbirlerine girdiler. Ben Candan Hanım'ı şarkı söylerken tanıyorum. Kulağa hoş gelen bir sesi olan ve göze hoş gelen bir hanımefendi ama futbol yöneticiliğini hiç bilememm. Futbolu ne kadar takip ettiğini de bilemem ama Candan Erçetin'in böyle bir konuda öne çıktığını görmedim. Belki şarkı söylüyordur yönetime moral vermek için. Belki Real Madrid maçından sonra 'Ağlama Değmez Hayat Bu Göz Yaşlarına' şarkısını söylemiştir Hayatımda en rahat mücadele ettiğim, en rahat galibiyet aldığım Galatasaray'a karşı hep mutluluk hissettim."