Mehmet Ali Aydınlar, 'Fenerbahçe 8 yıl ceza alacaktı'

Eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, basın toplantısı düzenledi.
Eski TFF Başkanı Aydınlar 3 temmuz sürecin yaşananlardan dolayı kendisinin hain ilan edildiğini söyleyerek bu suçlamalara yönelik cevapları düzenlediği basın toplantısında verdi.Şike soruşturması başladığında Futbol Federasyonu başkanlığı görevini yürüten Fenerbahçe'nin eski yöneticilerinden Mehmet Ali Aydınlar, hakkındaki suçlamalara belgelerle cevap verdi. Şike sürecinde takımların en az zararla kurtulması için elinden geleni yaptığını belirten Aydınlar, "Karşılığında hain ilan edildik, hedef gösterildik. 10 binlerce taciz mesajı ve tehdit aldım. İtibarsızlaştırma kampanyası yapıldı" dedi. F.bahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve yöneticilerinin ağır eleştirilerine rağmen konuşmamayı tercih eden Aydınlar, bugün barkovizyonda Yıldırım'ın suçlamalarını göstererek belgelerle yanıt veriyor.İşte Aydınlar'ın açıklamalarından satırbaşları;Neden böyle bir toplantıya gerek duydum. Takdir edeceğiniz gibi ülkemizin gündemi 3 Temmuz süreci ile ilgili yaşananlar. Sportif anlamda hukuki süreç sona erdi. Bu süreçte çok üzüldüm ve yıpratıldım. Artık ben de belgelerle cevap vereceğim.
O GÜN DURUM VAHİM DEDİM
Spor adamlığı kimliğim 22 yıl önce Fenerbahçe'de yönetim kurulu üyeliğimle başladı. 20 yılı aşkın süredir spora hizmet ediyorum. Henüz dört günlük başkanken kucağımıza bırakılan şike dosyası. Neden o gün durum vahim dedim. Uzun yıllardır sporun içinde olan biri olarak yaşanacakları öngörmemek mümkün mü? Sonrasında yaşananların da durumun ne kadar vahim olduğunu ortaya koyuyor.
KİMSENİN GÖRMEDİĞİ AYRINTI
Bugün kimsenin görmediği bir ayrıntıyı sunmak istiyorum. Tff disiplin talimatındaki kararı alabilirdim. O gün anlatmaya çalıştım. Masumiyet karinesi içerisinde ilgili kesimlerle toplantılar yaptım. Tarihin en ağır şike dosyasıyla karşı karşıyaydık. Amacımız Türk futbolunun en az zararla bu süreci atlatmaktı. Ama karşılığı ne oldu? Tehdit ve itibarsızlaşma kampanyasıyla karşı karşıyaydım. Peki bu yaşananları hak etme adına ben ne yaptım? Eşi benzeri görülmemiş özel bir konu olduğunu unutmayalım. UEFA hemen ertesi gün gönderdiği mektupla konuya duyduğu hassasiyetini bizimle paylaştı.Mektupta UEFA, 2011'de Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden çıkarılmasını talep ettiği, Tff'nin bu konuda gerekeni yapmazsa UEFA olarak üzerlerine düşeni yapacağı belirtilmiş.
TRABZONSPOR'UN ALINMASI BANA SORULMADI
Fenerbahçeli yöneticiler ellerine gelen bu fırsatı tepti. Yöneticileri çağırdım, kendileriyle paylaştım. Kendilerinden acilen konuyla ilgili karar vermelerini istedim. Cenevre'ye gidip görüşün dedim. Hatta içlerinden biri "başkan tamam Şampiyonlar Ligi'ne katılmıyoruz" diyordu. Biz de katılmıyorlar diye bilgiyi UEFA'ya ilettim. O akşam Trabzonspor'un alındığı haberini duydum. Bunun üzerine UEFA'yı arayıp bu konuyu benimle danışmadan neden karar verdiklerini, Trabzonspor'un da şike davası içerisinde adı geçtiğini belirttim. Bunun üzerine Fenerbahçeli bir yönetici beni arayıp süreci iyi yönetememekle suçladı.
Fenerbahçe 8 YIL CEZA ALACAKTI
Fenerbahçe'yi 8 yıla kadar cezalandıracaktı. Aslında ben Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne göndermemekle Türk futboluna yarar sağladım. Ama o günden sonra Fenerbahçeli yöneticiler tribüne oynadı ve beni suçlamaya başladı.
BENİ HAİN İLAN ETTİLER
Disiplin Talimatnamesi 72. maddesinde belirtildiği şekilde bir karar alabilirdim. Neden yapmadık? Masumiyet karinesi içerisinde toplantılar yaptık. Sağlıklı bir zemin oluşturmak için çalıştım. Tüm çabam ülkenin en değerli oluşumları olan kulüplerin en az zararla çıkması içindi. Karşılığında hain ilan edildik, hedef gösterildik. 10 binlerce taciz mesajı ve tehdit aldım. İtibarsızlaştırma kampanyası yapıldı.
O GÜN DURUM VAHİM DEDİM
Spor adamlığı kimliğim 22 yıl önce Fenerbahçe'de yönetim kurulu üyeliğimle başladı. 20 yılı aşkın süredir spora hizmet ediyorum. Henüz dört günlük başkanken kucağımıza bırakılan şike dosyası. Neden o gün durum vahim dedim. Uzun yıllardır sporun içinde olan biri olarak yaşanacakları öngörmemek mümkün mü? Sonrasında yaşananların da durumun ne kadar vahim olduğunu ortaya koyuyor.
KİMSENİN GÖRMEDİĞİ AYRINTI
Bugün kimsenin görmediği bir ayrıntıyı sunmak istiyorum. Tff disiplin talimatındaki kararı alabilirdim. O gün anlatmaya çalıştım. Masumiyet karinesi içerisinde ilgili kesimlerle toplantılar yaptım. Tarihin en ağır şike dosyasıyla karşı karşıyaydık. Amacımız Türk futbolunun en az zararla bu süreci atlatmaktı. Ama karşılığı ne oldu? Tehdit ve itibarsızlaşma kampanyasıyla karşı karşıyaydım. Peki bu yaşananları hak etme adına ben ne yaptım? Eşi benzeri görülmemiş özel bir konu olduğunu unutmayalım. UEFA hemen ertesi gün gönderdiği mektupla konuya duyduğu hassasiyetini bizimle paylaştı.Mektupta UEFA, 2011'de Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden çıkarılmasını talep ettiği, Tff'nin bu konuda gerekeni yapmazsa UEFA olarak üzerlerine düşeni yapacağı belirtilmiş.
TRABZONSPOR'UN ALINMASI BANA SORULMADI
Fenerbahçeli yöneticiler ellerine gelen bu fırsatı tepti. Yöneticileri çağırdım, kendileriyle paylaştım. Kendilerinden acilen konuyla ilgili karar vermelerini istedim. Cenevre'ye gidip görüşün dedim. Hatta içlerinden biri "başkan tamam Şampiyonlar Ligi'ne katılmıyoruz" diyordu. Biz de katılmıyorlar diye bilgiyi UEFA'ya ilettim. O akşam Trabzonspor'un alındığı haberini duydum. Bunun üzerine UEFA'yı arayıp bu konuyu benimle danışmadan neden karar verdiklerini, Trabzonspor'un da şike davası içerisinde adı geçtiğini belirttim. Bunun üzerine Fenerbahçeli bir yönetici beni arayıp süreci iyi yönetememekle suçladı.
Fenerbahçe 8 YIL CEZA ALACAKTI
Fenerbahçe'yi 8 yıla kadar cezalandıracaktı. Aslında ben Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne göndermemekle Türk futboluna yarar sağladım. Ama o günden sonra Fenerbahçeli yöneticiler tribüne oynadı ve beni suçlamaya başladı.
BENİ HAİN İLAN ETTİLER
Disiplin Talimatnamesi 72. maddesinde belirtildiği şekilde bir karar alabilirdim. Neden yapmadık? Masumiyet karinesi içerisinde toplantılar yaptık. Sağlıklı bir zemin oluşturmak için çalıştım. Tüm çabam ülkenin en değerli oluşumları olan kulüplerin en az zararla çıkması içindi. Karşılığında hain ilan edildik, hedef gösterildik. 10 binlerce taciz mesajı ve tehdit aldım. İtibarsızlaştırma kampanyası yapıldı.