İlişki durumu karışık

Fatih Terim, Arda, Burak, Selçuk ve Gökhan’a milli formayı yeniden verdi ama “İçime sinmiyor” diyerek yeni bir tartışmanın fitilini de ateşlemiş oldu
Milli Takım, 2018 Dünya Kupası elemelerinde Kosova’yı 2-0 yenerek ilk galibiyetini aldı. Saha içinde sevinç, tribünlerde ise coşku vardı. Ama Fatih Terim, maç sonrası öyle açıklamalar yaptı ki, galibiyet gölgede kaldı. Şimdi filmi biraz başa saralım… EURO 2016’da patlak veren prim tartışmaları sonrası Fatih Terim, uzun süren sessizliğini 2018 Dünya Kupası elemeleri öncesinde bozmuştu. Rusya (hazırlık) ve Hırvatistan (eleme) maçları kadrosuna almadığı Arda, Burak, Selçuk, Gökhan Gönül ve Caner gibi yıldızlarla ilgili olarak Terim, “Bu karar kişisel değil, ilkeseldir. Bu kararın sebebini açıklamak zorunda değilim. Siz benden iyi biliyorsunuz. Hata bana karşı değil, Türk halkına yapıldı. Bundan dolayı özrün de halktan dilenmesi gerekir” ifadelerini kullanmıştı.
Bir telefonla gelen af
Bu sözler üzerine Arda da hem NTV Spor’da hem de Beyaz TV’de “Hocamızın bazı sözleri çok ağır. Özellikle şerefle ilgili sözleri herkes kaldıramaz. Biz prim pazarlığı yapmadık, şerefsizlik yapmadık” diyerek rest çekti. İzlanda maçı öncesi sakatlanan Hasan Ali’nin yerine kadroya çağrılan Caner hariç 4 oyuncu 5 ay boyunca aday kadroya alınmadı ve polemik giderek arttı. Kosova maçı öncesi sürpriz bir telefon görüşmesi buzları eritmeye yetti. En azından basına yansıyan tarafı buydu. Emre Belözoğlu, Terim’i Arda ve arkadaşları adına aramış, pişman olduklarını, özür dilediklerini söyleyip kaptan ile hocanın konuşmasını sağlamış, sonrasında Kosova maçı kadrosunu açıklamasına dakikalar kala kritik bir karar alan Terim, hem Arda’ya hem de diğerlerine kapıyı açmıştı.
“Siz hiç ihanete uğradınız mı?”
Ancak Terim’in Kosova maçı sonrası yaptığı açıklamalar, çözüldü denen olaylar yumağını daha da karmaşık hale getirdi. Daha önce ‘Benden değil Türk halkından özür dilesinler’ ifadelerini kullanan Terim, önceki gece “Yanlış anlamışsınız” dedikten sonra “Kadroya aldım ama gönlüme değil. İçime sinmedi. İlişkilerimiz eskisi gibi olmayacak. Siz hiç ihanete uğradığınızı hissettiniz mi? Gönlüm çok kırgın” gibi sözleri ortaya bomba gibi düştü. Bu sözlerin bazıları kadroya yeniden çağrılan yıldızlara, bazıları ise bir dönem yardımcılığını yaptığı isimlereydi. Terim’in kadroyu açıklamadan önce aldığını söylediği ‘önemli telefon’dan bahsetmesi, sonra da Emre’nin Arda için aracılık yaptığını açıklaması ‘karmaşık ilişkilerin’ bir itirafı gibiydi. Şimdi gelin bu ilişkiler ağına bir göz atalım…
TERİM’İN ÇELİŞKİLERİ
∂ Fatih Terim Kosova maçı sonrası hem ‘içeridekilere’ hem de ‘dışarıdakilere’ mesajlar verirken zaman zaman çelişkiye düştü. İşte Terim’in önceki gece sarf ettiği sözlerdeki çelişkiler silsilesi…
∂ “Kadroya almak demek, gönlüme almak demek değil. Milli menfaatler bunu gerektirdiği için aldım” dedi. 2 puan toplayabildiğimiz Hırvatistan, Finlandiya ve İzlanda maçlarındaki ‘milli menfaatleri’ göz ardı etti.
∂ “Ben kötü niyetli olsaydım bu oyuncuları İzlanda ve Ukrayna maçlarına çağırırdım” diyerek hem yenilgiyi peşin olarak kabul ettiğini itiraf etti hem de “Muhtemel bir yenilgide faturayı onlara keserdim” iması verdi.
∂ “Bazıları, bu oyuncular için Sayın Cumhurbaşkanı’nın bile talimat verdiğini iddia etti. Hayır, isim söylüyorum; Emre. O aradı, sonra da Arda’yla konuştum, tatmin oldum” dedi, “Kadroyu açıklamama birkaç saat kala önemli bir telefon aldım” sözlerindeki ‘önemli’ ismin kim olduğunu ise söylemedi.
∂ “Emre’nin istedikleri ve Arda’nın söyledikleri onu kadroya almam için bana kâfi geldi” dedi, sonra da “Bu karar, açıkçası içime sinerek verdiğim bir karar olmadı. Yaşanmışları olmamış gibi kabul edemem” dedi.
∂ “Volkan’ın açıklamasını duydum. Volkan Demirel’i biliyorsunuz ki A Milli Takım’a ilk çağıran benim” dedi, TFF kayıtlarından milli kaleciyi ilk çağıranın ve ilk forma verenin Ersun Yanal olduğu ortaya çıktı.
∂ Rusya maçı öncesi “Benim kimseyle kişisel bir problemim yok. Zaten hata bana değil, Türk halkına yapıldı, milletten özür dilesinler” dedi, Kosova maçı sonrası, “Eğer halktan özür dilemezlerse onları kadroya almam diye bir şey söylemedim” dedi.
∂ Hırvatistan maçı sonrası adının Galatasaray’la anıldığı hatırlatıldığında, “Bugün maçı konuşalım, o konuya dönünce bakarız” diyerek açık kapı bıraktı. Kosova maçı sonrası istifayla ilgili sorulara ‘Takımın başındayım, bir yere gitmiyorum” dedi.
∂ “Fransa’da bir şey oldu, halledilmedi demek ki, buraya kadar taşındı. Zaten herkes her şeyi biliyor” dedi. “İki cihan bir araya gelse hepimizin kendine saklayacağı şeyler vardır” diyerek aslında her şeyin dışarıya taşmadığını ortaya koydu.
NE DEDİ?
“Televizyonlar, gazeteler şahsi intikamın rövanş yerleri değildir. Benim yanımda ceketinin düğmesini açamayanlar bayağı bir babayiğit olmuşlar.”
Hedef
Oğuz Çetin ve Rüştü Reçber
Oğuz Çetin, Terim’in yardımcılarından biriydi. Daha sonra ikilinin yolları ayrıldı. Hiddink’in yardımcılığını yaptı, kısa bir süre için takımın baş sorumlusu oldu. Rüştü Reçber de Terim’in ‘sportif direktörü’ olarak ilan edildi ama hiç görev almadı. Terim tarafından pasifize edildi. Her iki isim de en sert eleştiren yorumcular oldu.
Ne dedi?
“İş o hale geldi ki, Emre Mor’un cezalı olduğunu bilmeden beni eleştirenler var.”
Hedef
Milli Takım’ı TV ekranlarında en sert eleştiren isimlerden biri de Sergen Yalçın’dı. Ancak cezalı olduğu için Kosova maçında oynamayan Emre için “Emre Mor, 5-10 dakikaya oyuna girebilir” diyerek gaf yapması herkesi güldürdü.
Ne dedi?
“Volkan’ı biliyorsunuz A Milli Takım’a ilk çağıran benim. Ben çağırırken Volkan’ın lobisi mi vardı? Bu açıklamalarını Milli Takım’da oynama isteğine bağlıyorum. Yalçın da bize tweet atmıştı, şimdi aramızda, Volkan da olabilir.”
Hedef
Kazakistan maçı öncesinde TT Arena’da ‘eşine ve kızına’ küfür edildiği gerekçesiyle stadı terk etti. Hatta Fatih Terim giderken kendi arabasını verdi. Sonra ‘ceza gelmesin diye’ geri döndü. O günden sonra da milli takım kapıları yüzüne kapandı, “Demek ki benim lobim yok” diyerek Terim’i iğnelemişti.
Emre Belözoğlu
EURO 2106’ya giderken kendisini istemediği iddia edilen Arda Turan için Fatih Terim’e aracılık ederek krizin çözülmesinde başrolü oynadı. Terim, tecrübeli isme milli forma için yeşil ışık yakmakla kalmadı hocalık da yapabileceğini dile getirdi. Ancak tecrübeli hocanın en büyük destekçilerinden olan Galatasaraylı taraftarlar, Emre Belözoğlu övgülerinden dolayı efsane teknik adamlarına hayli kızgın.
Keşke hiç konuşmasaydı
Fatih Terim’in milli maçtan sonra kadroya alınmayan, sonra tekrar alınan oyuncularla ilgili açıklamalarını doğrusu kendisine yakıştıramadım. Bir defa kendisi kamuoyu baskısıyla içine sindiremeye sinderemeye bazı oyuncuları yeniden kadroya aldığını açıklarken anlıyorum ki bu açıklamayı da içine sindiremeye sindiremeye yaptı. Ve bana göre Fatih Terim, bu konuda konuşmayan Fatih Terim’i zor durumda bıraktı. Keşke hiç konuşmasaydı.
KEMAL BELGİN
1 numaralı politikacı!
Göztepe ve Ankaragücü’nde başlayan Fatih Terim’in teknik direktörlük mesaisi, Milli Takım ve Galatasaray’da en üst seviyeye tırmanıp İtalya’ya kadar uzandığında ben şahsen onu hep 1 numaraya koymuştum. Daha sonraki yıllarda her hocada olduğu gibi inişli çıkışlı süreçler yaşandı ama benim bir numaram değişmemişti. Şimdi ise teknik direktörlükte bir numara olan hoca sınıf değiştirerek bir numaralı politikacı olmuş. “Ben bu 4 oyuncuyu ülke çıkarı için çağırdım” lafı ise yaptıklarıyla tutarlı değil. O zaman en ciddi rakiplerle oynarken neden çağırmadınız? Şayet Emre’nin telefonuyla bu dönüş gerçekleşmişse o zaman daha da kötü!
ÜMİT AKTAN
En çok Rüştü etkilemiş!
Fatih Terim’in söyledikleri meseleyi netleştirmekten öteye biraz daha karmaşık hale getirdi. Ben ilk söylemindeki “ihanet” sözcüğünü tekrar kullandığı bölüme takıldım. Ve öyle sanıyorum ki, en çok hazmedemediği ve ona en çok koyan mesele Rüştü Reçber’in onun hakkında yazdıkları ve söyledikleridir. Hoca oraya takılmış. Oyuncusu Bülent Korkmaz’ı geride bırakması için milli maç sayısını artırıp tarihe geçmesini sağladığı kaptan Rüştü, bana göre Terim’i kalbinden vurmuş…
SADIK SÖZTUTAN
Vazo kırıldı yapışmaz
Ben Fatih Terim olsaydım, bu maçtan sonra konuşmazdım. Cezai karşılığına razı olarak konuşmazdım. “Olanları olmamış gibi kabul edemem”, “İçime sinmedi ama…”, “Kadroya girdiler ama gönlüme girmediler” cümlelerinin üzerine muhabbet, dostluk, huzur tesis edilemez! Vazo kırılmıştır ve yapıştırılamaz. Çare? Bilmiyorum! Bildiğim, Terim zorluklarla inşa ettiği bir imparatorluğu kendi dişleriyle kemirmeye başladı.
HASAN SARIÇİÇEK
Ego yarışı fayda getirmez
Emir komuta zinciri içerisinde amir tektir. Mahiyetindekilerin amire itaat etmesi gerekir. Bu takımın teknik sorumlusu Fatih Terim. Başarı da başarısızlık da ona fatura edilecek. Ama milli takım bu ülkenin takımı. Dolayısıyla hiçbir oyuncunun kapris yapma hakkı olmadığı gibi hiçbir teknik adamın da ön yargılı davranma lüksü yoktur ve olamaz. Milli Takım ego yarışı yapılacak yer değildir.
SERHAT AKIN
Sevgi yoksa başarı olmaz
Fatih Terim, bu adamları 5 ay boyunca neden Milli Takım’a almadığını açıklamak zorunda. Basın toplantısında ‘Zaten herkes biliyor’ diyor. Hayır, ben bilmiyorum. Şimdi de mesela çıkıp “Milli menfaatler için aldım” diyor. Peki, o zaman Hırvatistan, İzlanda maçlarında milli menfaatlere ne oldu? Bu işin şakası yok ki, Dünya Kupası 4 yılda bir yapılan bir organizasyon. Ben ülkemin takımını orada görmek istiyorum. Sevgi olmazsa da başarı da olmaz; nokta!