Galatasaray'da seçim rüzgarları

Son zamanların en çarpıcı Divan Toplantısı'nı yapan Galatasaray'da 'Seçim' rüzgarları esmeye başladı. Galatasaray Lisesi'ndeki toplantıda Tevfik Fikret Salonu son zamanların en yoğun katılımlı Divan Kurulu'na şahitlik ederken Başkan Ünal Aysal Londra'da düzenlenen 'Liderler Zirvesi'nde olduğu için toplantıya katılamadı. Muhalefet seçim konusunda yönetime soğuk terler döktürdü. G.Saraylı bazı üyeler İstanbul Valiliği'nden gelen fakstaki, "Olağanüstü seçim genel kurulu ile göreve gelen yönetimin görev süresinin, tüzüğün 60. maddesine göre seçildikten itibaren 3 yıl olacağı ancak tüzüğün 27. maddesindeki özel hüküm nedeniyle adı geçen görev organların, görev sürelerinin 2013 yılı içerisinde yapılması gereken olağan genel seçimli kurul ile biteceği değerlendirilmiştir" ifadeleri örnek göstererek, 2014 yılında yeni kongre yapılabileceğinin altını çizdi. Camianın önde gelen isimlerinden Hayrettin Kozak, Fatih Terim'i savunarak, "İdama giden adama bile son isteği sorulur. Galatasaray camiasının tarihine iz bırakacak 2 olay yaşadık. 21 Mayıs ve 24 Eylül… Kalamış'ta yapılan bir yönetim kurulu toplantısıyla iki yıl ciddi sportif başarılar ile geçmişken başkan "Ben seçime gidiyorum" demiştir ve seçim yapılmıştır. Birinci önemli olay budur. 7 kişi yönetim dışında kalmıştır. Sayın başkan, kurumsallaşma adına engel olarak gördüğü için bu kişilerin işine son vermiştir. İkinci olay ise 24 Eylül ve gelişen olaylar" dedi.Öte yandan üyelerden Ayhan Özmızrak ise, "Bu ne perhiz, bu ne lahana çorbası. Prim bildirmek için Sabri ve Hakan varken Drogba'yı aramak mı kurumsallık?" eleştirisinde bulundu. Yine muhalif isimlerden eski yönetici Ahmet Özdoğan, "Sayın Terim bana göre bir teknik adam değildir. Florya AŞ'nin CEO'sudur. Florya'nın bahçıvanı ile bile ilgilenen bir adamdır. Özel diyalogların TV kanalından yayınlanması Galatasaray etiklerine uygun değildir. Bu yönetim başarıyı yönetememiştir" şeklinde konuştu. Bu arada sarı-kırmızılı kulübün üyeleri, yönetimin borçlar konusunda şeffaf olmamasını eleştirerek ayrıntılı rapor verilmesini istedi. nbsp;
Bahadır ÇOKİŞLER