Filozof golcü Aboubakar'dan özel açıklamar

HASAN SARIÇİÇEK

Bir saat 15 dakika, nasıl geçti anlayamadım. Kulüp tercümanı Halil Yazıcıoğlu ‘En etkili röportaj bu oldu, okumak için merakla bekliyorum’ dedi. Başkan Fikret Orman’ın ‘golcü’ diye transfer ettiği Vicent Aboubakar futbolcudan öte sanki bir filozof gibi. Spora ve hayata bakışı, sorulara verdiği etkileyici cevaplarla Aboubakar karşınızda... Buyrun sohbetine...

ŞAMPİYONLAR LİGİ’NDE NE OLUR?
Gerçekçi olalım; tecrübe eksik
Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde ne yapar? Gerçekçi olalım, kulübün bu ligde kazanılmış ciddi bir tecrübesi yok. Bu handikap, çünkü Şampiyonlar Ligi konsantrasyonun, adanmışlığın daha yüksek olması gereken bir alandır. Avantajımız, bu hedefe inanmış bir başkan, son derece tecrübeli, çalışkan, disiplinli bir teknik adam, kadromuzda Gökhan Gönül, Caner Erkin, Gökhan İnler gibi o tecrübeyi yaşamış ve varlıklarıyla takıma ciddi katkıları olabilecek önemli isimler olması. Ayrıca Oğuzhan, Quaresma, Talisca, Adriano gibi çok kaliteli yeteneklere sahibiz. Napoli, Benfica, Dinamo Kiev önemli rakipler ama birbirimize olan inancımızı korursak, Benfica’yı iyi tanıyorum kanaatim o ki, bu gruptan çıkabiliriz. Tabii, taraftar desteği de çok önemli.

BİR SANTRFOR OLARAK KAÇ GOL ATARSIN?
Gomez’den fazlasını...
Önceki forvetler; Amokachi, Demba Ba ya da Gomez iyi intiba bırakmışlar. Onlara teşekkür ediyorum. Bunun şahsımla ilgili beklentileri artıyor olması normal ve yeni gelen golcü için aslında bu baskı değil bence kredi. Çünkü bir forvet oyuncusu daima baskının bire bir yaşandığı mücadelenin hakkını vermek zorunda, veremezse ‘golcüyüm’ diye ortada dolaşmasın! Bunu bilerek oynamak motivasyonumu yükseltir. Gomez ve Demba Ba’dan farkım ne? Hiç düşünmedim. Benim için savaşçı derler, hayır sezon sonu eminim bir savaşçıdan çok daha iyi şey görecekler. Kaç gol atarım, bilmiyorum ama iyi goller attığımı biliyorum. Temennim, Gomez’den (26 gol) daha çok gol atayım, sezon sonu Beşiktaş şampiyon, Beşiktaşlılar da mutlu olsun istiyorum.

ÜNLÜ İSİMLER VARDI SENİ TERCİH ETTİLEr
Eto’o bitti, benim devrim başlıyor!
Örnek aldığım golcü önceleri Suarez idi şimdi Lewandowski. Onun mücadeleci tarzı, pozisyon alışı ve beraberindeki futbolcuları oyuna katışı beni çok etkiliyor. Beşiktaş’ın, Eto’o’ya beni tercih etmiş olması normal. Henüz 24 yaşındayım ve yolun başındayım. Bu anlamda kendimi, ne Eto’o ne de Milla ile kıyaslıyorum, siz de kıyaslamayın. Aboubakar’ı seyredin ve bu iki golcüden üstün yanlarım ne notunu verin. Eto’o ve Roger Milla, Kamerun’un iki efsanesiydi. O dönem bitti, şimdi Vicent Aboubakar devri başlıyor. Porto deneyiminden sonra dünya yıldızı olarak Beşiktaş’ta parlamak istiyorum. ‘Doğru yerdeyim’ diye düşünüyorum.

CENK TOSUN?
Forma için rakip, saha dışında dost
Cenk Tosun’un sezona iyi başlamış olması mutluluk kaynağım. Çünkü, o benim rakibim değil, takım arkadaşım. Sonuçta ikimiz de Beşiktaş’ın başarısı için mücadele ediyoruz. Ancak; ben çok güçlüyüm, mücadeleciyim ve saha içinde kimseyi tanımam, her türlü rekabete girerim. Bu tek forvetli sistemde böyledir, çift forvetli oyunda yanımda oynayacak olanın da en az benim kadar iyi olmasını isterim. Ama saha dışında Cenk’in en iyi arkadaşı yine ben olurum.

GOL MÜ, ASİST Mİ?
Golü atana yazdıklarına göre GOL
Golcü olmak mı, asist yapmak mı, hangisi daha önemli! Golü atana yazdıklarına göre, golcü olmak mutlak önemlidir ama o pası veren olmazsa gol nasıl atılır ki? Golcü kadar asist yapan da önemlidir. Bir not, önde forvet oynamak zeka gerektirir çünkü o mevki bire bir temaslı oyundur. Bunu da insan gençken yapar, asistçi olmak daha geride oynamak demektir ki, o da tecrübe ister. O yüzden tecrübeli birçok forvet sonraları geride oynamak ister. Bu da doğru ve doğal tercihtir.

FIFA’YA BAŞKAN OLMAK İSTER MİSİN?
Asla! İllegalite var
FIFA’ya başkan olmak mı, asla istemem! Çünkü ortada illegalite var. Hayatta çirkin ve güzel olduğu gibi futbol yönetiminde de iyi ve kötü var, doğru. Eğer bir gün iyiyi temsil edecek FIFA Başkanı olursam o gün ırkçılığı, şiddeti, dopingi ortadan kaldıracak; her ülkenin bu oyunu daha çok seveceği daha seyredilir hale getireceği herkesin birbirine saygı duyacağı bir yarış ortamı olması için çalışırdım. Bu da bütün ülke federasyonlarının aynı saygınlığa erişmesi ile mümkün olur.

GOLE GİDERKEN, YANINDA GARANTİ BİRİ VARSA…
Paylaşmak zordur, duruma bakarım...
Bir gol pozisyonuna girdiğimde daha garanti diye düşündüğüm biri varsa ne yaparım, gol vuruşunu mu yoksa pası mı tercih ederim. Zor bir soru. Çünkü paylaşmak zordur. Cevabı da duruma bağlı, o gol bizi şampiyon mu, yoksa arkadaşımı gol kralı mı yapar? Eğer arkadaşım gol kralı olacaksa tabii ki ona pas veririm ama Dünya Kupası’nı kazanacağımız bir maç ise kimse kusura bakmasın o pası vermem, vuruşu kendim kullanır ve gol yaparım. Çünkü kendimden emin olduğum kadar arkadaşımın ne yapacağından emin olamam. Bu egoistlik midir? Hayır, futbolda bencilliğe yer yoktur. O gol, herkesi mutlu eder. Bu, herkesin birbirine saygı duymasını gerektiren kollektif bir oyundur.

SİHİRLİ GÜCÜN OLSA NE YAPARDIN?
Renk kavgasını ve ırkçılığı bitirirdim
Elimde dünyayı değiştirecek sihirli güç olsa ne yapardım? Öncelikle renkler, dokular ve insanlar arasındaki anlamsız kavgayı bitirir, ırkçılığa son verirdim. Çünkü savaş yüzünden ölen insan kim olursa olsun içimi acıtıyor. ‘Hepimizin’ diye sahiplendiğimiz bu dünya aslında siyah-beyaz ve ikisi de birbirini tamamlıyor. Hal bu iken birini diğerine tercih etmenin manası ne?

KARTAL’I TERCİH ETME NEDENİ?

Beşiktaş ÖZEL geldi

Beşiktaş’ın kariyer planımda özel bir yeri var. Beşiktaş centilmenliğin ne anlama geldiğini göstermiş, şampiyon ve iddiasını sürekli kılmak isteyen bir kulüp. Bu yüzden buradayım. İstanbul’u Real Madrid, Barcelona ve Bayern Münih’e atlama taşı olarak görmüyorum. Başarırsam, kalıcı olmak hedefim. Hayat felsefemde para, her şey değildir, sadece ihtiyaçtır. O yüzden önceliğim sevgi, saygı, adalet gibi insani değerlerdir, daima. Marsilya, Lyon, Leicester City gibi kulüplerden teklif aldım ama Beşiktaş’ı tercih ettim çünkü bu kulüplerin hiçbirinin kulüp başkanı özel uçakla beni transfer etmeye gelmedi. Fikret Orman Başkan, ilk görüşmemizde samimiyeti, istekli oluşu ve proje kapsamındaki teklifiyle beni çok etkiledi. İnanıyorum ki, Beşiktaş’ta tarihi başarılara imza atacağız. Harika bir kulübe geldiğimi ve çok iyi karakterlerle bir arada olduğumu düşünüyorum.

İstanbul’u karış karış gezeceğim!
Türkiye’yi medeniyetlerin beşiği olan bir ülke tanıyorum, tarihinizi ve kültürünüzü çok merak ediyorum. Türk mutfağının ne kadar lezzetli ve zengin olduğunu duymuştum, tesislerde de iyi yemekler çıkıyor ama kebap tarzım değil. Kilo aldırır çünkü. Dikkat etmeliyim. İstanbul birçok özelliğiyle ve tarihiyle cezbedici bir şehir ama henüz gezmedim sadece teorik olarak tanıyorum, ilk fırsatta bu tarihi şehri karış karış gezeceğim.

Bir Fener derbisini seyrettim
G.Saray’ı Afrika’da iken zaten biliyordum. Bir defasında Beşiktaş’ın Fenerbahçe ile derbi maçını seyretmiştim. O maçta tribünler beni çok etkilemişti. Beşiktaş büyüleyici bir taraftara sahip. Bunu buraya geldiğimde çok daha yakından gördüm. Böyle coşkulu ve takımın yanında olan taraftara sezon sonu şampiyonluk sunmak amacım.

En nefret ettiğim şey
En nefret ettiğim şey, adaletsizlik, bütün kötülüklerin başı o. En güzeli kainatın kendisi. Anlamak için gökyüzüne bakmak yeter. Hayat ötesine inanıyorum bence ahiret de var, cennet-cehennem de, inanmayanlar düşünsün. Bazen saatlerce bu dünyanın daha güzel nasıl olacağını düşünüyorum. Cehaletin cahilliğinden ve cahilin cehaletini bilmemesinden korkarım. Bilime, ilime adanmışlara saygım var.

Öğretmen olmak isterdim

Evliyim ve bir çocuğum var… Futbolcu olmasaydım, ne olurdum? Öğretmen olmak isterdim, çünkü çocukları çok seviyorum. Onların o saf hallerinden sokakta bile insan çok şey öğreniyor. Çocukların çifte standart içermeyen o adalet anlayışları, karşılıksız sevgileri, saygı içinde yürekten yaklaşım ve davranışları hangi yaşta olursanız olun beraber olduğunuzda size çok şey anlatıyor. Hayatta nasıl enerjik kalacağınızı öğretir.

Asansörde tek başıma kalsam!

Asansörde tek başıma kalsam, yanımda kimin olmasını isterim? (Bu arada niye kalıyorum ki! Gülüyor) Asansör ya da ıssız bir ada hiç fark etmez, kendimle olmak isterdim. Hayat kolay değildir, şartlar sizi yalnızlığa itiyorsa onun üstesinden gelmesini bilmek gerekir. Bu aralar, çocukluğumdan beri içinde bulunduğum futbol dünyasını kaleme alıyorum. Çocuklar, yetenekler, Afrika futbolu... Notlarımı kitaplaştırmayı hedefliyorum. Bu konuda bana yardım ederseniz sevinirim. Hatta sizden, söz almak istiyorum.

Ailemde Müslümanlar var

Soyadım; İslamın dört halifesi Hazreti Ebubekir’den geliyor olabilir, doğrusu bu konuda bir bilgim yok ama ailemde Müslüman olanlar var. Soyadımı belirleyen de onlar. Ben; Vincent Aboubakar diye anılıyorum. Nereye gittiysem beni böyle andılar, Beşiktaş seyircisinin böyle çağırmasını arzu ederim. Ama, ‘Ebubekir’ demek istiyorlarsa, bu onların tercihidir, saygı duyarım.

TEŞEKKÜRLER ABOUBAKAR
KANATİM O Kİ:
40 yıllık meslek hayatımda Paul Breitner’den sonra tanıdığım ve etkilendiğim isimlerden... Henüz 24’ünde ama akıl yaşı 1903. Entellektüel; bir o kadar katılımcı, saygılı ve iddialı... Bencil gibi görünebilir ama alt açılımını dinlediğinizde hak vermemek elde değil. İkna ediyor; cevaplarıyla düşündürüyor. Nacizane önerim; Aboubakar’ı sadece futboluyla değil düşünce yapısıyla da görmek, tanımak gerekir. Varlığıyla takıma çok şey katacak...
HOŞ GELDİN ABOUBAKAR!

En son; Karıncalar...

Kamerun’da iyi bir eğitim aldım, ancak yetinmedim. Kendimi geliştirmek için sürekli çalışıyorum. Okumayı seviyorum. En son; Brain Epstain’in ‘The Ant Trap’ yani ‘Karıncalar’ ve Ben S. Bernanke’nin ‘Karar Alma Cesareti’ adlı kitapları okudum. İlki sosyal dünyanın yeniden kuruluşunu ikincisi ise finansal hareketler ve kritik dönemlerde karar vermenin önemini anlatan harika bir yönetim kitabı.