Fatih Terim'den acı tespitler: Manzara vahim

Uluslararası Antrenör Gelişim Semineri'nin kapanış konuşmasını yapan Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde iki gündür devam eden Uluslararası Antrenör Gelişim Semineri'nin kapanış konuşmasını yapan Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Ülke futbolu malesef iyiye gitmiyor" diyerek söze başlayan Terim, "Her platformda da bunu görüyoruz. Futbolun içerisindeki aktörler olarak hepimiz kendimize gelelim, gelmek zorundayız. Beni, hayatını futbola vermiş bir insan olarak görün. Beni, bir ülke insanı olarak dinleyin, hatta söyleyeceklerime ülkesinin kaynakları ve evlatları için yüreği yanan birisinin sözleri olarak kulak verin. Bu konuşmamın kişiler ile kulüpler ile kurumlar ile bir ilişkisi yoktur" dedi.
Az buz para harcanmıyor
TFF ile sözleşme imzalamasının üzerinden 1 yıl geçtiğini hatırlatan Terim, "1 yıl boyunca Avrupa ile kıyaslama yaptık, projelerimizi geliştirdik, hatalarımızı tespit ettik. Bizde az buz para harcanmıyor ama demek ki yanlış yere harcıyoruz. Profesyonel 127 kulübümüz var. Nafile çabalar içerisindeyiz. Manzara kelimelerle tarif edilemeyecek kadar vahim. Eğer kulüplerimiz birer ticari şirket olsaydı, birkaçının dışında tamamı iflasını açıklardı. Hiçbir şekilde yanlış harcamaların hesabı sorulmuyor. Sorulsa da net cevabı alınmıyor. 2014/15 sezonunda UEFA lisansı almaya hak kazanan takımların sayısında ciddi bir düşüş var. PTT 1. Lig'deki hiçbir kulübün UEFA lisansı bulunmamakta. Hiçbirinin başvurusu da yok. FIFA'daki uyuşmazlık dosyalarımızın sayısı 600'ü aşmış. Makedonya ve Bulgaristan'ı geçmişiz. Gözümüz aydın" diye konuştu.
Arda'yı da yakında getiririz
2. ve 3. Lig'de yer alan kulüplerin kahvehanelerde kurulduğunu ve hâlâ oradan yönetildiğini ifade eden Terim, "Faksları ve mail adresleri olmadığı için ulaşamıyoruz. Soyunma odası olmadığı için kahvede soyunan, hamamda yıkanan takımlar var. Dünyadaki milli takımları inceleyince çok sayıda oyuncunun Avrupa'daki en iyi 5 ligden geldiğini görüyoruz (İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya). Rakiplerin oyuncularının bu liglerde olduğunu görüyoruz. Biz bunlarla uluslararası platformda yarışmaya çalışırken bizim milli takımımızda bu liglerde oynayan sadece 1 kişi var; Arda. Bizden yetişip oynayan ikinci biri yok. Onu da yakında getiririz. Tutmayız orada, özlemiştir deyip getiririz" sözlerini kullandı.
Koşu mesafemiz çok düşük
Türk futbolunun içinde bulunduğu durumları tespite devam eden Terim, "Kaliteli rakipleri yenmek için onlardan daha fazla mesafe kat etmelisiniz. Toplam mesafemizi onlarınkinin üzerine çıkarmalıyız. Bunun temini nedir? Milli Takıma gelen oyuncuların kulüplerinde yaptığı fiziksel idman ve form grafiği ile doğrudan ilgilidir. Benden önceki milli takımlar da başarısız olmuşsa ben de takımımı iyi hazırlayamamışım. Koşu mesafemiz az. Böyle olunca akla gelen ilk şey; topun oyunda kaldığı süre olabilir. Düşük koşu mesafesine bu sebep oluyor diyebiliriz ancak aldığımız verilere bakınca bununla açıklamak mümkün değil" dedi.
Kafalar başka yerde...
Televizyonlardaki spor programlarını da eleştiren Terim, "Biz ne yapıyoruz; o penaltı mıydı, o ofsayt mıydı, kim kimin arkasından dolandı mevzuları ile ilgilenip, tüm kamuoyunun ilgilenmesini de sağlayacak süreçler geliştiriyoruz. Maalesef biz buralardayız. İki tane güzel olay oldu; biri Veli Kavlak birisi Semih Kaya. Çocuklar hakeme yardımcı olup kararın düzelmesine vesile olmuşlar. Maç sonrası televizyon seyrediyorum. Bunları destekleyeceğimize, takımı mağlup olsa bunu yapar mıymış? Ya arkadaş, yazık kaybettiğimiz zamana, değerlere yazık. Teşvik edin biraz fazlalaşsın. Niye kafamız hep bunlara işliyor? diye konuştu.
Ya yaparım, ya yaparım!
Konuşmasının sonunda tüm ülkeye seslendiğini ifade eden Fatih Terim, "Benim amacım Mevlana'nın dediği gibi güzel günlere yürümek. Şu an bulunduğum Türkiye Futbol Direktörlüğü görevini de bu yüzden kabul ettim. Dolayısı ile benim amacım ülke futbolunun gelişimi için uzun süreli ve önemli projeleri hayata geçirmek. Bunları hayata geçirmek için elimden geleni yapmak. Ya Yaparım ya yaparım. Bu bir mücadele, bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Ama baktım ki olmuyor, mücadelemi başka platformlarda sürdüreceğimden emin olabilirsiniz. Pes etmek yok" diye konuştu.
"Federasyon kulüplerin tehdidi altında"
Fatih Terim, konuşmasında Futbol Federasyonu'nun delege yapısının değiştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Tecrübeli çalıştırıcı, "Avrupa'da hiçbir ülkenin futbol genel kurulunda profesyonel futbolun temsili % 50'yi aşmaz iken, TFF Genel Kurulu'nda bu oran % 90'lara yakındır. TFF Yönetimi sürekli olarak kulüplerin, özellikle Süper Lig kulüplerinin tehdidi altında. Böyle bir ortamda sağlıklı kararlar almak mümkün olmayacağı gibi, kulüp kriterlerini denetleyip yaptırımlar uygulaması da mümkün olmamaktadır" dedi.
Oyuncu ihraç etmeliyiz
Yabancı sınırlamasıyla ilgili de konuşan Fatih Terim, "Bu durumdan en fazla olumsuz etkilenecek kişi benim ama göğüslerim. Daha çok oyuncu ihraç etmeliyiz. Ülke futbolunun gelişiminde yurt dışına ihraç edeceğimiz oyuncu sayısı ve kariyeri çok önemlidir. Yabancı kararını almamdaki en önemli sebeplerden biri budur. Bu karar futbolumuzun üzerindeki rakamların reel düzeye çekilmesine katkı sağlar. Bu sağlanmalıdır ki futbolcu ve antrenör ihraç edebilelim" dedi.
Kurala uymayan yandı
Gelir-gider dengesi bozuk olan kulüp transfer yapamayacak. Ayrılmış antrenörüne, oyuncularına ödemelerini yapmamış kulüp ödemeleri tamamlayana kadar transfer yapamayacak. UEFA ve TFF kriterlerine yerine getiremeyen kulüp bir sonraki sezona eksi puanla başlayacak. İki sezon üst üste bunları yapan kulüp küme düşürme dahil gerekli yaptırımlarla karşılaşacak.
HASAN SARIÇİÇEK