Evlat sorusu Mehmet Ali Aydınlar'ı ağlattı

Futbol Federasyonu eski başkanı Mehmet Ali Aydınlar, 3 Temmuz 2011'de başlayan şikesüreciyle ilgili açıklamalarda bulundu. Düzenlenen basın toplantısında konuşan Aydınlar, "Bütün çabam ve hedefim büyük sıkıntılarla dolu süreçten ülkenin en değerli oluşumları olan kulüplerin en az zararla çıkabilmesiydi. Karşılığı ne oldu? Bütün bu çabalarımın karşılığı hedef gösterilmek, hain ilan edilmek, milyonlarca insanın önüne hedef olarak konulmak oldu. Bu süreçte onbinlerce taciz mesajına ve tehditlere maruz kaldım. Hakkımda yüzlerce dava açıldı. Yaşamımın 25 yılını verdiğim kulübüm ve spor camiası önünde itibarsızlaştırma kampanyasına maruz bırakıldım. Bu yaşananları hak edecek ne yaptım?" ifadelerini kullandı.Fenerbahçe yönetim kuruluna seslenen Aydınlar, 3 Temmuz süreci nedeniyle kulübün yaşadığı maddi zararın yöneticiler tarafından tazmin edilmesi ve 2 Kasım'daki kongreye kadar da bir ödeme planının yapılması gerektiğini ifade etti. Yöneticilerin hesabıyla üç yıl için bunun bedelinin 135 milyon euro olduğunu dile getiren Aydınlar, şöyle konuştu: "Ciddi bir çağrım var. Fenerbahçe Yönetim Kurulu bu zararı tazmin etmek zorunda. 2 Kasım'daki genel kurula bu zararı nasıl tazmin edeceklerine dair ödeme planını sunmaları gerekiyor. Bir kongre üyesi olarak bu süreci başlatıyorum. Kendi hesaplarıyla 3x45 milyon euro, toplam 135 milyon euro yapıyor. Bu kendi tespitleri. Yöneticilerin bunu tazmin edeceklerine inanıyorum. İçlerinde çok büyük iş adamları var, bu paralar onlar için önemli paralar olmasa gerek." Yönetim kurulu üyelerinin, hukuk kurallarını ve yöneticiliğin gereklerini çok iyi bildiklerini kaydeden Aydınlar, her bir yöneticinin maddi zararla ilgili müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatına haiz olduğunu anlatarak, "Bunun yasalar önünde zorunlulukları vardır. Fenerbahçe'ye bu lekeyi sürenler, kişilerin bekası için kulübü ateşe atanlar, bunu tazmin etmek zorundalar. Yaşanan zarar ödenir, kapanır. Ama manevi zarar... Hiçbir paranın manevi zararı karşılayabileceğini düşünmüyorum" şeklinde konuştu.
Şike sürecinde Fenerbahçeli yöneticilerin eline 3 defa fırsat geçtiğini ancak yöneticilerin bunu 'kişilerin bekası için' ellerinin tersiyle ittiğini iddia eden Aydınlar, şöyle devam etti: "UEFA yetkilileri 'Soruşturmada adı geçen kulüpler Avrupa kupalarına katılabilir' dese de, 'Elimizde biz temiziz kağıtları var' demeyi de ihmal etmediler. 'Bu sene Şampiyonlar Ligi'ne gitmeyin. Kulübün menfatleri bu sene Şampiyonlar Ligi'ne gitmemekten geçiyor. (Bu yıl tedbiren katılmıyoruz) diyebilirsiniz' dedim. Aynı gün yaptığım basın toplantısında 'kendisinden şüphesi olanlar Avrupa kupasına gitmesin' dedim. Ben göndersem de UEFA o sene F.Bahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne almayacaktı.
UEFA süreç devam ederken 58. maddenin değişmesine karşı çıktı. Bu maddenin çok ağır olduğunu onlara anlattım. Onlar da ancak genel kurul kararıyla bir seferlik askıya alınabileceğini belirttiler. Kulüpler Birliği 'madde değişsin' dedi. F.Bahçe Başkanı 'değişmesini istemedik' diyor ama birlik TFF'ye değişsin diye müracaat etti. Peki ilk imzayı atan ve 'bu madde değişmezse Türk futbolu batar' diyen F.Bahçeli bir yönetici değil mi?
Türk Milli Takımı ve diğer takımları 3 ile 5 yıl, F.Bahçeyi de 8 yıla kadar cezalandıracaktı. Platini ile Larnaka'da bizzat görüştüm. Ligler oynanırken karar vereceğimizi açıkladım. Böylece kulüplere milyonlarca lira zarar verecek tehlikenin önü kesilmiş oldu."


Yeter artık!
F.Bahçe değişmek zorunda

F.Bahçe Kulübü'nde değişim ve yeniden yapılanma hamlesinin başlaması gerektiğini vurgulayan Mehmet Ali Aydınlar net ifadeler kullandı. Aydınlar, "Yeter artık. F.Bahçe değişmek zorunda ve bu değişim hemen başlamalı Dünya değişiyor, alışkanlıklar değişiyor, değişmeyen tek şey Fenerbahçe'deki kaos ve gerilim. Hep mi sizin dışınızdakiler suçlu" diye konuştu.


Aziz Yıldırım'ı ilk savunan ben olurum

Fenerbaçe Yönetim Kurulu'nun bu davanın bir siyasi dava olduğunu iddia ettiği ifade edilerek yöneltilen soruya Mehmet Ali Aydınlar ilginç şekilde cevap verdi. Futbol Federasyonu eski başkanı "İleride siyasi bir operasyon olduğu ortaya çıkarsa Aziz Yıldırım'a iade-i itibarın verilmesinin baş savunucusu ben olacağım" cevabını verdi. HASAN SARIÇİCEK


Aday değilim ama…
Mehmet Ali Aydınlar, Fenerbahçe'nin 2 Kasım'da yapacağı kongre ile ilgili de konuştu. 25 yılını kulübe veren bir spor adamı olarak bazı notların altını çizmek istediğini vurgulayan Aydınlar, "Dünya üzerinde 25 milyonun üzerinde tüketicisi, taraftarı olan, yıllık cirosu 200 milyon dolarlarla ifade edilen, bu şekilde yönetilen bir tane kuruluş var mıdır?" şeklinde bir soru yönelterek, başkan adaylığıyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Her zaman Fenerbahçe başkanı olmak istediğimi söyledim ama bir noktanın altını çizdim. Kulübümün bana ihtiyacı olursa... 2 Kasım tarihinde yapılacak kongrede başkanlığa aday değilim. Şayet Fenerbahçe'nin içine düştüğü bu zor durumun tek sorumlusu olan bu zihniyet, yönetim konusundaki ısrarını sürdürmeye kalkarsa, şayet emanetçi bir aday aracılığıyla bu büyük kulüp üzerindeki vesayeti sürdürmeye çalışırsa, kararımı gözde geçireceğimi, buradan ifade etmek istiyorum"


Bursaspor'u önerebilirdik

Aydınlar, 3 Temmuz 2011'in ertesi gününde TFF'ye bir mesaj gönderdiğini ve Fenerbahçe'nin UEFA Devler Ligi'ne gönderilmemesi gerektiğini vurguladığını aktardı. Aydınlar, "UEFA net bir şekilde, 'Fenerbahçe gelmesin' diyordu. Ertesi gün 'Kararı siz verin' dediler. Biz de Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılmadığı bilgisini UEFA'ya ilettik. Trabzon'un kupaya alındığını öğrendim. UEFA'ya tepki gösterdim. Trabzon da soruşturma kapsamında ismi geçen kulüplerden bir tanesiydi. Bize sorulsaydı, Bursaspor'u önerebilirdik" dedi.