Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan balkon konuşmasında 'bütünleşme' mesajı! Faiz ve enflasyon vurgusu dikkat çekti
Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçiminden zaferle çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan Külliye'de heyecanla beklenen balkon konuşmasını yaptı. 320 bin kişiye hitap eden Erdoğan, "Seçim tartışmaları geride kaldı. Artık bütünleşme vaktidir." dedi. Konuşmasında ekonomiye ilişkin mesaj veren Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Enflasyon da faiz gibi inecek" ifadelerini kullandı. Erdoğan Batı medyasına bir kez daha tepki gösterdi.
Türkiye bugün bir kez daha sandık başındaydı. Milyonlarca vatandaş cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimleri için tercihini yaptı.
Sandıkların neredeyse tamamı açılırken YSK'nın kesin olmayan sonuçlarına göre; Cumhur İttifakı adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha zafere uzandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ilk Seçim sonuçlarından ardından ilk konuşmasını İstanbul Kısıtlı'daki konutu önünde yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, balkon konuşması için Külliye'yi işaret etti.
ON BİNLER SEL OLDU AKTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinin ardından on binlerce vatandaş Beştepe'deki Külliye binası önüne adeta sel oldu aktı. Pankartlarla ve bayraklarla sloganlar atarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bekleyen vatandaşlar, dombra eşliğinde büyük coşku yaşadı.
TAHİHİ BALKON KONUŞMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan merakla beklenen balkon konuşması başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan coşkulu kalabalığa hitap etti.
Erdoğan'ın açıklamalarında satırbaşları;
Şu an da burada 320 bin kişi. Yolları söylemiyorum bile. Ülkeyi yönetmeyi bize layık gören her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum. Gerek 14 Mayıs gerek 28 Mayıs'ta tercihini hangi adaydan yana kullanmış olursa olsun yurt içinde ve yurt dışında oy kullanarak demokrasinin gücünü ispatlayan her vatandaşıma teşekkür ediyorum.
Seçimin en sağlıklı şekilde yürümesi için görev yapan herkesi tebrik ediyorum.
Çok partili siyasi hayatımızın en önemli seçimlerinden birinde milletimiz kararını Türkiye yüzyılından yana kullanmıştır... Kazanan demokrasimizdir.
"ARTIK BÜTÜNLEŞME VAKTİDİR"
Hatırlarsanız biz her fısatta kazandığımızda ülkemizde hiç kimse kaybetmeyeceek demiştik. Aynı sözü bir kez daha veriyoruz. Bugün kimse kaybetmemiştir. 85 milyonun tamamı kazanmıştır. Milletimizin bize verdiği sorumluluğun gereği olarak kimseye kırgın, küskün, kızgın, öfkeli değiliz.
Yine aynı şekilde biz kazandığımızda tek kaybeden ülkemizle ilgili kirli senaryoların sahipleriyle onların aparatları olan terör örgütleri ve tefeciler olacak demiştik.
Şimdi burada aynı sözü bir kez daha veriyoruz; bugün kimse kaybetmemiştir. 85 milyonun tamamı kazanmıştır. Artık seçim dönemine dair tüm tartışmaları ve çekişmeleri bir kenara bırakarak milli hedeflerimiz, milli hayallerimiz etrafında birleşme, bütünleşme vaktidir.
Biz bu çağrıyı laf olsun diye değil tüm kalbimizle yapıyoruz. Biz biliyoruz ki Türkiye'nin gücü 85 milyonun hep beraber olmasından kaynaklanıyor.
TÜRKİYE YÜZYILI MESAJI
Rahmetli Menderes'in 'Yeter söz milletindir' diyerek yeni bir dönemin kapılarını açtığı 1950'den beri yaşadığımız tüm badirelerin gerisinde hep Türkiye'nin bu gücünün zayıflatılması vardır. Darbeler bunun için yapılmıştır, muhtıralar bunun için verilmiş, koalisyonlar bunun için kurulmuş, bunun için yıkılmıştır.
Sahip olduğumuz muazzam ekonomik potansiyelin hayata geçmesi hep bunun için engellenmiştir. Ülkemizin doğusundaki, güneyindeki, kuzeyindeki, batısındaki güç ve etki alanlarının üzeri hep bunun için örtülmüştür. Üzerimize giydirilen ve bize dar gelen deli gömlekleri içide bunu yıllarca boğanların korkusu bugün müjdesini verdiğimiz Türkiye Yüzyılı'nın bir gün geleceğidir. Bugün işte o gündür.
Bugün rahmetli Menderes'in uğruna canını verdiği demokrasi ve kalkınma hamlelelerimizin en üst seviyeye ulaşma günüdür. Rahmetli Özal'ın son nefesine kadar peşinde koştuğu büyük Türkiye hayalinin başlama günüdür. Rahmetli Erbakan'dan, rahmetli Türkeş'e mücadelelerin gayesine ulaşma günüdür.
21 yıldır ülkemize kazandırdığımız eserlerin, milletimize yaptığımız hizmetlerin üzerine Türkiye Yüzyılı'nın müjdesini verme günüdür. Bunu sizlerle yaptık.
BATI MEDYASINA TEPKİ
Alman, Fransız, İngiliz dergileri Erdoğan'ı yıkmak için kapaklar atmadılar mı? Bu kapakları yazmadılar mı? İşte onlar da kaybettiler.
Aylardır karşımızda kurulan ittifakları gördünüz. Kimlerin kimlerle beraber olduğunu gördünüz. Terör örgütlerinden sapkın akımlara karşımıza dikildiklerini gördünüz. Buna rağmen ne oldu? Hamdolsun başaramadılar. İnşallah bunda sonra da başaramayacaklar. Bu millet mayasının ne kadar sağlam, basiretinin, ferasetinin ne kadar güçlü olduğunu yaşadığı her badirede tekrar tekrar ispatlamıştır.
Bundan dolayıdır ki, Türk milletinin asla zafiyetini yakalama, bulma gibi gayretin içerisine girenler yine kaybedeceklerdir. Sadece şu son seçimler boyunca şahit olduklarımız bile milletimizin şu onurlu duruşunu göstermiştir. Milletimizle aramızdaki muhabbet köprüsü böylesine güçlü olduğu müddetçe üstesinden gelemeyeceğimiz mücadele, çözemeyeceğimiz sorun yoktur.
Şimdi Rabbime beni böyle bir milletin evladı olarak dünyaya getirdiği için hamd ediyorum.
"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİN EN ACİL KONU BAŞLIĞI: ENFLASYON"
Aziz milletim, değerli kardeşlerim seçimler bittiğine göre artık tüm vaktimizi ve enerjimizi çalışmaya, eser üretmeye, hizmet vermeye tamamiyle tahsis edeceğiz. Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak, yıkılan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak, insanlarımızı hayata bağlamak önceliklerimizin en başında yer almayı sürdürecektir.
Sadece kalbimiz değil elimizde hep deprem bölgesinin üzerinde olmaya devam edecektir. Enflasyonun yol açtığı fiyat artışları sıkıntılarını gidermek, refah kaybını gidermek önümüzdeki günlerin en acil konu başlığıdır. Bunları başbakanlığım döneminde faizi 4.6'ya, enflasyonu 6.2'ye indirerek ispatlayan biz değil miydik?
"FAİZ 8,5'A İNDİ, ENFLASYONDA İNECEK"
Biz bu işi yaşadık, yaptık ama bunları böyle bir derdi var mı? Bunlarla laf ola beri gele. Yaparsak yine biz yaparız. Evet şu anda faiz 8,5'a indirildi ve enflasyonda inecek. Onlar bizimle yarışamaz. Onlar IMF'nin kapısında nöbet tutarlar. Bizler Davos'tan kopuşumuzu nasıl başlatmıştık biliyor musunuz?
Ve Davos'ta şu anda Babacan yanımdaydı o zaman. Ve Davos'ta IMF başkanı ile görüşüyoruz. O zaman bizim 23,5 milyar dolar IMF'ye borcumuz var. Başkana dedim ki, 'Sen taksitlerini alıyor musun, dolayısıyla Türkiye'nin siyasi kaderine sen müdahale edemezsin. Türkiye'nin başbakanı benim, sen sadece taksitlerini alacaksın'. 2013'te son taksidi ödedik, ondan sonra IMF ile ilişkimiz bitti.
Bu CHP ne diyordu hala IMF'den borç almanız lazım. O sizin işinizdir bizim değil. O gün bugün 10 sene geçti. Biz IMF'den borç almadık. O zaman da Merkez Bankası 27,5 milyar dolar döviz rezerviydi. Bunlar İngiltere'ye gidip 3 milyar dolar getirecekmiş. Onlar sana delikli kuruş vermez, tefeci kime para vereceğini çok iyi bilir. Tefeciden para isteyenin akıbeti sandıklarda ortaya çıktı.
"YATIRIM VE İSTİHDAM ODAKLI ÜRETİM EKONOMİSİ TASARLIYORUZ"
Biz şimdi yolumuza emin adımlarla yürüyoruz. Güven ve istikrar, bu iki kavram çok önemli. Siyasette arkadaşlarımla hep bunu konuştum. Güçlü bir ekonomi yönetimini bu iki kavramın üzerine kuracağız. Bir finans yönetimi, yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarlıyoruz.
Sanayi, enerji her alanda giderek artan üretim gücümüzün sağladığı imkanlar herkesi şaşırtacak yeni bir ekonomik atılımın lokomotifi haline getireceğiz.
1 ay süreyle ücretsiz olarak doğalgazı vatandaşlarımıza verdik mi? 1 yıl boyunca da 25 metre küp doğalgazı biz Cumhurbaşkanlığının hediyesi olarak vatandaşlarımıza verme kararını açıkladık mı?
Şimdi Gabar'da petrol çıktı. Yatarak çıkmadı. Çalışarak çıktı. Daha önce orada Bay Bay Kemal'in dirsek temasında olduğu teröristlerin oralarda beton dökmeleri sebebiyle petrol çıkartamıylorduk. Ama şimdi çıkardık. Bununla birlikte küresel gelişmelerin bozduğu dengeler yleniden kuruluyor.
BU VİDEO DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR...