Sevgi siyaseti gitti korku siyaseti geldi, Kılıçdaroğlu ve ortakları tehdide başladı
Seçim 2023 Haberleri
İkinci tur için keskin bir dönüş yapan muhalefet ‘korku’ psikolojisi yayarak, seçmenler üzerinde baskı oluşturmaya başladı.
HABER MERKEZİ ANKARA - Türkiye’nin istihdam, ihracat ve cari fazlayı önceleyen ekonomi modeli dünyadan övgüler alırken, 14 Mayıs’ta ağır bir mağlubiyet alan Kemal Kılıçdaroğlu ve destekçileri tarafından hedefe konuldu.
Seçimlerin ilk turunda hezimete uğrayan Millet İttifakı ve cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, ikinci tur için keskin bir dönüş yaparak milliyetçilik söylemleri üzerinden kampanya yürütürken, bir yandan da ‘korku’ psikolojisi yayarak, seçmenler üzerinde baskı oluşturmaya başladı.
CHP’nin 27’nci dönem milletvekili Aykut Erdoğdu, seçim öncesi Kılıçdaroğlu’nun kendisini devletin içinde bulunduğu durumla ilgili rapor hazırlamakla görevlendirdiği kaydetti. Yaptığı çalışma sonrasında ‘Vahim bir tablo’ ile karşılaştıklarını ileri süren Erdoğdu, seçimlerin ikinci turunda Erdoğan’ın kazanması hâlinde olabileceklere yönelik akla hayale gelmeyecek iddialarda bulundu.
Bu iddialar Millet İttifakı’nın diğer ortakları tarafından sık sık dillendirilmeye başlandı. İlk tur kampanyasında pozitif bir söylem benimseyerek ve ‘Sevgi kazanacak’ teması üzerinden yürütülen çalışmalar, ikinci tur öncesinde tam anlamıyla bir tehdit ve korku siyaseti üzerine kurulmuş durumda. Millet İttifakı ortakları gittikleri her yerde, Erdoğan’ın kazanması durumunda “Dolar 30 lira olacak, faiz yüzde 50’ye çıkacak. Enflasyon yüzde 100’ü aşacak, krediler batacak, şirketler iflas edecek, ek vergi gelecek, asgari ücretli altı ay içinde aç kalacak. Reel işsizlik yüzde 30’a çıkacak, Suriyelilere gün doğacak, ayakta kalabilen şirketler kaçak işçi çalıştırmaya başlayacak, eczanelerde ilaç bulunamayacak” şeklinde kampanya yapıyorlar.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da “Erdoğan’ın kazanması zam yağmuru demektir. Dövizde karaborsa demektir. Kıtlık ve kuyruk demektir. Taneyle soğan aldığımız günler gelecek. Erdoğan’ın kazanması ulusal birliğimizin, ekonomik bağımsızlığımızın tehdit altına girmesi demektir. Bu bir millî güvenlik meselesidir” diyerek seçmen üzerinde korku psikolojisi oluşturmaya dönük açıklamalar yaptı.
'da Takip Edin!
