ATA İttifakı ikinci turda kimi destekleyecek? Ümit Özdağ şartlarını açıkladı

ATA İttifakı'nda yer alan Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ katıldığı bir televizyon programında ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İkinci turun kilit ismi ATA İttifakı'nın kimi destekleyeceği merak konusuydu, Ümit Özdağ şartlarını tek tek sıraladı...
Türkiye'de 64 milyon seçmen 14 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekilini seçmek için sandık başına gitti. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kesin olmayan sonuçlara göre Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan % 49,5, Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu %44,9 ve ATA İttifakı'nın adayı Sinan Oğan %5,2 oy aldı. Sonuç böyle olunca Cumhurbaşkanı adayları %50 barajını aşamadığı için seçim ikinci tura kaldı. İkinci turun kilit ismi olarak anılan ATA İttifakı'nın kime destek vereceği merak ediliyordu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, SÖZCÜ TV’de dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
"SEÇİMİN İKİNCİ TURA KALMASINI SAĞLADIK"
Ümit Özdağ, seçimlerin ikinci tura kalmasına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu seçimlerin sonucu, HDP'nin ve HÜDAPAR'ın Türk siyasetinin kilidi, anahtarı olma isteklerinin reddedilmiş olmasıdır. Cumhur ve Millet ittifaklarına oy vermeyen Atatürkçü, Türk milliyetçisi seçmenin oy vermiş olduğu ATA İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ın etrafında toplanan oylar, seçimin ikinci tura kalmasını sağlamıştır.
"SİNAN OĞAN OLMASAYDI ERDOĞAN KAZANIRDI"
Seçimden önce bize çok ağır eleştiriler yapılmıştı ve bu ağır eleştirilerin ne kadar haksız olduğu ortaya çıkmıştır. Eğer ATA İttifakı Sinan Oğan'ı aday çıkartmamış olsaydı bugün seçim tamamlanmış olurdu. Erdoğan'ın kazandığı bir seçim olurdu.
"SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR"
Bu seçimin ikinci tura kalmış olması; Sinan Oğan'ın, ATA İttifakı'nın yürütmüş olduğu ‘Ne Kandil Dağı, ne domuz bağı' çerçevesine oturduğu kampanyanın neticesidir. Herkes şunu görmeli: Türk milliyetçiliğini tasfiye ederek Türkiye'de yapmanız mümkün değil. Biz de bunu ortaya koymuş olduk. Şimdi siyaset bu çerçevede yeniden şekilleniyor.
“TOPLANTI YAPTIK, DEĞİŞİK İHTİMALLER TARTIŞILDI”
Biz de dün Sinan Bey ve ATA İttifakı mensubu siyasi partilerin genel başkanlarıyla bir değerlendirme toplantısı yaptık. Değişik ihtimaller tartışıldı. Önemli olan burada bizim ilkelerimizin ne olduğu. Biz ilkelerimizi seçim sürecinin başında vaaz etmiştik zaten. Bu çerçevede o ilkelere sadık kalarak ikinci tura giderken bu ilkeleri tekrarlayarak pozisyonumuzu tekrar kamuoyu ile paylaştık.
ÜMİT ÖZDAĞ ŞARTLARINI AÇIKLADI
Nedir bizim ilkelerimiz? Anayasa'nın değiştirilmemesi, teklif dahi edilemeyeceği… İlk dört maddesinin muhafazasını şart koşuyoruz. 66. Madde ile hiç oynanmaması gerektiğini şart koşuyoruz. 66. Madde ‘Kürt milleti tanımı.' Terör örgütleriyle mücadeleden vazgeçilmemesi, güçlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyoruz. Tarikat ve cemaatlerin devlet içerisinde bugün kazanmış oldukları etkinlik bizi çok rahatsız hissediyor. Liyakatin terk edilmiş olması… Bunu bir şart olarak koyuyoruz. Ve sığınmacıların vatanlarına dönmesi sürecinin yönetilmesi gerektiğini şart olarak koyuyoruz."
"HDP VE HÜDAPAR İLE YAN YANA GELMEYİZ"
Saydıkları şartlar üzerinden hem Millet İttifakı hem de Cumhur İttifakı ile görüşebileceklerini söyleyen Özdağ, “Siz Kemal Kılıçdaroğlu'nu ancak HDP siyasi sistemin dışında bırakılırsa mı desteklersiniz?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Biz HDP'yi ve HÜDAPAR'ı terör bağlantılı olarak görüyoruz. HDP ve HÜDAPAR ile yan yana gelmeyiz. Ben bir siyaset bilimci olarak bu sürecin başında Mansur Yavaş'ı, seçilecek muhalif aday tek seçenek olduğunu defaten ve aylarca ifade ettim. Bunun için de ağır eleştiriler aldım. Seçimlerin birinci turunun sonucu haklı olduğumu göstermiştir.
"MANSUR YAVAŞ ADAY OLSAYDI BİRİNCİ TURDA KAZANIRDI"
Eğer Mansur Yavaş, Zafer Partisi'nin önerdiği gibi aday olsaydı birinci turda Erdoğan'a karşı kazanıyordu. Mansur Yavaş Türk milletinin sesini dinlemek yerine, bir grup siyasal seçkinin, Altılı Masa'nın iradesini kabul ettiği için bu noktaya geldik.
"SEÇİMİN SONUCUNU TÜRK MİLLİYETÇİLERİ BELİRLEDİ"
‘Madem bunu kabul etmediniz' dedim, Kemal Bey'e bir çağrıda bulundum, ‘Biz sizden saray artıklarını, FETÖ artıklarını yanınızdan uzaklaştırmanızı, 1924 Anayasası'na sadık olduğunuzu söylemenizi ve sığınmacıların yollanacağını söyleyin, size şartsız destek verelim' dedik. Buna da bir cevap almadık. Cevap dahi verilmeyen, muhatap alınmayan Türk milliyetçileri bu seçimin sonucunu belirledi.”